Türkiye’nin en sıcak illerinden biri olan Şanlıurfa, bir yandan şanslı, bir yandan şanssız bir durumda. Şanslı, çünkü ülkenin dört bir yanını kasıp kavuran orman yangınlarından etkilenmiyor. Neden mi? Çok basit: Şanlıurfa’da orman yok! Atatürk Ormanı dışında elle tutulur bir ormanlık alan bulunmuyor.
Bu, bir bakıma yangın riskinden koruyor gibi görünse de, aslında kentin en büyük talihsizliği.
Çünkü Şanlıurfa, ağaçsızlığın ve beton yığınlarının gölgesinde nefes almakta zorlanıyor.Sıcaklığın kavurduğu bu şehirde, ağaçlandırma çalışmaları bir lüks değil, bir zorunluluk.
Ormanlar, sadece yangın riskiyle anılan alanlar değildir; onlar bir şehrin akciğeri, serinliği, yaşam kaynağıdır. Şanlıurfa’nın sıcağı, beton yığınlarının arasında daha da bunaltıcı hale geliyor. Yeşil alanların eksikliği, sıcaklık etkisini artırıyor, hava kalitesini düşürüyor ve yaşam konforunu baltalıyor. Peki, bu tabloyu değiştirmek için ne yapılmalı?
Geçmişten Günümüze: Kayıp FırsatlarGeçmişten bugüne, Şanlıurfa’da ağaçlandırma konusunda birkaç cılız girişim dışında kayda değer bir adım atılmadı. Her taraf betonla kaplanırken, yeşil alanlar unutuldu.
Oysa bu şehir, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle olduğu kadar, doğal güzelliklere de ev sahipliği yapabilecek potansiyele sahip. Ancak bu potansiyel, betonlaşma uğruna heba ediliyor. Şanlıurfa’nın nefes alması için ormanlar, parklar, yeşil koridorlar şart. Ama gelin görün ki, bu konuda somut bir vizyon ve kararlılık göremiyoruz.
Çözüm: Yeşil Bir Şanlıurfa Hayali
Şanlıurfa’yı yeşile kavuşturmak için atılacak adımlar aslında çok karmaşık değil, yeter ki irade ortaya konulsun. İşte bazı öneriler:Büyük Ölçekli Ağaçlandırma Kampanyaları: Şanlıurfa’nın çevresinde uygun alanlar belirlenerek, toplu ağaç dikim kampanyaları düzenlenmeli. Bu kampanyalar, sadece belediyelerin değil, sivil toplum kuruluşları, okullar ve halkın katılımıyla bir hareket haline getirilmeli. Her vatandaşın bir fidan dikmesi teşvik edilmeli.
Yeşil Koridorlar ve Şehir Parkları: Şehir içinde betonlaşmanın arasında nefes alınabilecek yeşil koridorlar ve geniş parklar oluşturulmalı. Karakoyun Deresi gibi alanlar, ıslah edilip yeşil bir vaha haline getirilebilir. Eskişehir’in Porsuk Deresi, bu konuda ilham verici bir örnek.
Kuraklığa Dayanıklı Türler: Şanlıurfa’nın iklimine uygun, az su isteyen ve sıcağa dayanıklı ağaç türleri seçilmeli. Örneğin, zeytin, keçiboynuzu veya akasya gibi türler hem çevreye uyum sağlar hem de ekonomik katkı sunar.
Eğitim ve Farkındalık: Ağaçlandırmanın önemi, okullardan başlayarak topluma anlatılmalı. Çocuklara çevre bilinci aşılanmalı, ağaç dikimi bir kültür haline getirilmeli.
Yerel Yönetim ve Devlet Desteği: Belediyeler, Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliği yaparak Şanlıurfa’ya özgü bir “Yeşil Şehir” projesi başlatmalı. Devlet desteğiyle büyük ölçekli orman alanları oluşturulabilir.
Şanlıurfa’nın Geleceği Yeşilde
Şanlıurfa, tarihin ve kültürün beşiği bir şehir. Ancak bu güzellikler, betona gömülürse anlamını yitirir. Ormanlar, sadece serinlik ve temiz hava değil, aynı zamanda bir şehrin ruhunu da temsil eder. Şanlıurfa’nın sıcağına karşı en büyük silahımız yeşildir. Atatürk Ormanı’yla yetinmek yerine, kenti ormanlarla donatmak, geleceğe bırakılacak en güzel miras olacaktır.
Gelin, Şanlıurfa’yı sadece tarihin değil, yeşilin de başkenti yapalım. Her bir fidan, bu şehirde nefes alacak yeni bir umuttur. Şimdi harekete geçme zamanı!