Halil DOĞAN
Köşe Yazarı
Halil DOĞAN
 

TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİMİN SON HALİ

  Geçen eğitim döneminden kalan  “KPSS” sınavın verdiği bir iptal ve ÖSYM başkanının istifası ile neredeyse hayaller başlarken bitti. Türkiye’de yıllardır kalıcı bir eğitim politikası oluşturulamamış olması, hem yaşanan sorunların çözümünü geciktirmiş, hem de eğitim sisteminin yeni sorunlar üretmesini beraberinde getirmiştir. KPSS ile başlayarak tüm sınavlara yayılan kopya şaibesi sadece ilgili kurumları değil bir bütün olarak eğitim sistemini sorgulamamızı gerektirmektedir. Bu anlamıyla sorun sınava endeksli eğitim politikaları ve sınavları merkeze alan bir eğitim sisteminin oluşturulmuş olmasıdır. Öyle ki eğitim sistemimizin omurgası haline getirilen sınav sisteminin KPSS’de yaşanan son gelişmelerde de görüldüğü gibi eğitim sistemini çökme noktasına getirdiği görülmüştür. Türkiye’de eğitimin sorunları son yıllarda o kadar artmıştır ki, yaşanan sorunları artık geçici iyileştirmelerle çözmeye çalışmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir Öğretmenlik mesleği giderek değersizleştirilmiş, kutsal olan öğretmenlik mesleği, cüzdan ile vicdan arasında bocalamaktadır. İlimizde daha da vahim bir durumdadır. Birçok ders boş geçmekte ya da ücretli öğretmenler görev yapmaktadır. İlçelere ve köylere gidildikçe mezuniyet alanı Eğitim Fakültesi olmayan üniversite mezunları hatta iki yıllık Meslek Yüksek Okulu mezunları görevlendirilmektedir. Kalabalık sınıflarda eğitim hem öğretmenler hem de öğrenciler açısından önemli bir sorun olmayı sürdürmektedir. Okulların fiziki yapı ve donanım açısından yaşadığı eksiklikler sağlıklı bir eğitim hizmetinin verilmesini güçleştiren önemli bir unsurdur… Başta ilimizde olmak üzere yurt genelinde okul ve derslik sayısı öğrenci sayısına paralel olarak ve ihtiyaca yanıt veren düzeyde değildir. Öğretmenin, ekonomik, demokratik, sosyal ve özlük haklarında kayda değer bir iyileştirme yapılmamıştır. İlimiz kenar mahallelerinde gençler arasında uyuşturucu ve madde kullanımı giderek yaygınlaşmakta, hatta bu durum ilköğretimlere kadar inmektedir. Eğitim bizim geleceğimizdir, bu geleceğimizin enkazın altında yok olmaması için acil adımlar atılması zorunlusudur.  Eğitimin, kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitim hizmetinin hayata geçirilmesi için somut adımların atılması gerektiğini altı çizilmesi gereken bir gerçektir.
Ekleme Tarihi: 09 Ağustos 2022 - Salı

TÜRKİYE’DEKİ EĞİTİMİN SON HALİ

 

Geçen eğitim döneminden kalan  “KPSS” sınavın verdiği bir iptal ve ÖSYM başkanının istifası ile neredeyse hayaller başlarken bitti.

Türkiye’de yıllardır kalıcı bir eğitim politikası oluşturulamamış olması, hem yaşanan sorunların çözümünü geciktirmiş, hem de eğitim sisteminin yeni sorunlar üretmesini beraberinde getirmiştir.

KPSS ile başlayarak tüm sınavlara yayılan kopya şaibesi sadece ilgili kurumları değil bir bütün olarak eğitim sistemini sorgulamamızı gerektirmektedir. Bu anlamıyla sorun sınava endeksli eğitim politikaları ve sınavları merkeze alan bir eğitim sisteminin oluşturulmuş olmasıdır. Öyle ki eğitim sistemimizin omurgası haline getirilen sınav sisteminin KPSS’de yaşanan son gelişmelerde de görüldüğü gibi eğitim sistemini çökme noktasına getirdiği görülmüştür.

Türkiye’de eğitimin sorunları son yıllarda o kadar artmıştır ki, yaşanan sorunları artık geçici iyileştirmelerle çözmeye çalışmak neredeyse imkânsız hale gelmiştir

Öğretmenlik mesleği giderek değersizleştirilmiş, kutsal olan öğretmenlik mesleği, cüzdan ile vicdan arasında bocalamaktadır.

İlimizde daha da vahim bir durumdadır. Birçok ders boş geçmekte ya da ücretli öğretmenler görev yapmaktadır.

İlçelere ve köylere gidildikçe mezuniyet alanı Eğitim Fakültesi olmayan üniversite mezunları hatta iki yıllık Meslek Yüksek Okulu mezunları görevlendirilmektedir.

Kalabalık sınıflarda eğitim hem öğretmenler hem de öğrenciler açısından önemli bir sorun olmayı sürdürmektedir. Okulların fiziki yapı ve donanım açısından yaşadığı eksiklikler sağlıklı bir eğitim hizmetinin verilmesini güçleştiren önemli bir unsurdur…

Başta ilimizde olmak üzere yurt genelinde okul ve derslik sayısı öğrenci sayısına paralel olarak ve ihtiyaca yanıt veren düzeyde değildir.

Öğretmenin, ekonomik, demokratik, sosyal ve özlük haklarında kayda değer bir iyileştirme yapılmamıştır.

İlimiz kenar mahallelerinde gençler arasında uyuşturucu ve madde kullanımı giderek yaygınlaşmakta, hatta bu durum ilköğretimlere kadar inmektedir.

Eğitim bizim geleceğimizdir, bu geleceğimizin enkazın altında yok olmaması için acil adımlar atılması zorunlusudur.  Eğitimin, kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitim hizmetinin hayata geçirilmesi için somut adımların atılması gerektiğini altı çizilmesi gereken bir gerçektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.