Halil DOĞAN
Köşe Yazarı
Halil DOĞAN
 

BİREYSEL SİLAHLANMA YASASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Silahlarla ilgili uygulamaların Avrupa Birliği (AB) mevzuatıyla uyumlu hale getirilmesi amacıyla hazırlanan Silah Kanunu Tasarısı, 8 Nisan'da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonu'nda görüşülecek olması güzel ama düşündürücü boyuta bir tasarı gibi görünüyor. Tasarıda ruhsat alma yaşı insan öldürmekte daha fazla kullanılan yivli tabancalar için 21, yivsiz tabancalar için 18 olarak belirlenmiş. Yaşın 18'e indirilmesine gerekçe olarak, 'kırsal kesimde çobanların, avcılık ve tarım alanlarını korumaları' gösteriliyor. Türkiye’de Oldukça Yaygın Olan Bireysel Silahlanmadan dolayı, her Yıl 3 Bin Kişi Ateşli Silahlarla Ölüyor. İhmal, kaza ve dikkatsizlikler sonucu silahlarla öldürülen kişi sayısı İse 700-800 civarında. Yeni çıkacak tasarıda düğünlere silah yasağı Gelmediği gibi;  "Kapalı Alan", "Açık Alan" ayrımı yapıldığını ve bu tasarı yasalaşırsa düğünlere yine silahla girilecek. Tasarıda alkol tüketiminin yapıldığı kapalı mekânlarda ateşli silahlara yasak getiriliyor. Açık alanda yapılan kutlamalarda ise silah yine serbest olacak. Türkiye'de açık havadaki kutlamalar daha çok riskli. Kontrolsüz silah edinimi ve kullanımının önüne geçilmedikçe bu dramatik olayların önünün alınamayacağını aşikârdır. Türkiye’de her üç evden birinde silah olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu silahların 80’inin kontrolsüz ve her an kolluk güçlerince ulaşılamıyor olması durumu çok büyük yanlış. Bu silahların yalnızca sahibinin değil, evde yaşayan tüm insanların yaşamını tehdit ettiğini bir gerçek. Ruhsatlı silah verilecekse, mutlaka ruhsatlandırma öncesi zorunlu bir eğitim programının getirilmesi gerekir. Silahlanmaya karşı mücadele bakımından silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırılmalıdır. Bu bakımdan merak, örf ve adet, suç korkusu gibi nedenlerin kaldırılması veya en azından azaltılması gereklidir.Bunun yanı sıra: 1- Ev ortamında silahı kilitli yerde saklama şartı; 2- Silahı parçalarına ayırıp, her bir parçanın ve silaha ait kurşunların ayrı ayrı yerlerde saklanması şartı, (Bu önlem, silaha ulaşılabilirlik süresi uzayınca öfkenin de geçeceği tezine dayanıyor.)    3- Aile bireyleri ve çocukların evde silah  olduğunu bilmeleri, (Evde silah bulunduğunu, o evde yaşayan tüm bireylerin bilmesi gerektiğini  söyleyen uzmanlar, “aman çocuklarım duymasın, hanım duymasın” gibi bir eğilimin var olduğunu,bunun doğru bir yaklaşım olmadığını vurgulamaktadırlar. Evde silah bulunduğunun çocukların da bilmesi gerekir. Çocuklar evdeki silaha bir yolla ulaşabilmekte, merak edip kurcalayabilmektedirler. Bu nedenle çocuğun silahı bilmesi ve gördüğünde ne yapması gerektiğinin ona öğretilmesi gerekir. Silahsız, kazasız bir hayat temennisiyle…  
Ekleme Tarihi: 24 Ağustos 2022 - Çarşamba

BİREYSEL SİLAHLANMA YASASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Silahlarla ilgili uygulamaların Avrupa Birliği (AB) mevzuatıyla uyumlu hale getirilmesi amacıyla hazırlanan Silah Kanunu Tasarısı, 8 Nisan'da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçişleri Komisyonu'nda görüşülecek olması güzel ama düşündürücü boyuta bir tasarı gibi görünüyor. Tasarıda ruhsat alma yaşı insan öldürmekte daha fazla kullanılan yivli tabancalar için 21, yivsiz tabancalar için 18 olarak belirlenmiş. Yaşın 18'e indirilmesine gerekçe olarak, 'kırsal kesimde çobanların, avcılık ve tarım alanlarını korumaları' gösteriliyor.

Türkiye’de Oldukça Yaygın Olan Bireysel Silahlanmadan dolayı, her Yıl 3 Bin Kişi Ateşli Silahlarla Ölüyor. İhmal, kaza ve dikkatsizlikler sonucu silahlarla öldürülen kişi sayısı İse 700-800 civarında. Yeni çıkacak tasarıda düğünlere silah yasağı Gelmediği gibi;  "Kapalı Alan", "Açık Alan" ayrımı yapıldığını ve bu tasarı yasalaşırsa düğünlere yine silahla girilecek. Tasarıda alkol tüketiminin yapıldığı kapalı mekânlarda ateşli silahlara yasak getiriliyor. Açık alanda yapılan kutlamalarda ise silah yine serbest olacak.

Türkiye'de açık havadaki kutlamalar daha çok riskli. Kontrolsüz silah edinimi ve kullanımının önüne geçilmedikçe bu dramatik olayların önünün alınamayacağını aşikârdır.

Türkiye’de her üç evden birinde silah olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu silahların 80’inin kontrolsüz ve her an kolluk güçlerince ulaşılamıyor olması durumu çok büyük yanlış. Bu silahların yalnızca sahibinin değil, evde yaşayan tüm insanların yaşamını tehdit ettiğini bir gerçek.

Ruhsatlı silah verilecekse, mutlaka ruhsatlandırma öncesi zorunlu bir eğitim programının getirilmesi gerekir. Silahlanmaya karşı mücadele bakımından silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırılmalıdır. Bu bakımdan merak, örf ve adet, suç korkusu gibi nedenlerin kaldırılması veya en azından azaltılması gereklidir.Bunun yanı sıra:

1- Ev ortamında silahı kilitli yerde saklama şartı;

2- Silahı parçalarına ayırıp, her bir parçanın ve silaha ait kurşunların ayrı ayrı yerlerde saklanması şartı, (Bu önlem, silaha ulaşılabilirlik süresi uzayınca öfkenin de geçeceği tezine dayanıyor.)   

3- Aile bireyleri ve çocukların evde silah  olduğunu bilmeleri, (Evde silah bulunduğunu, o evde yaşayan tüm bireylerin bilmesi gerektiğini  söyleyen uzmanlar, “aman çocuklarım duymasın, hanım duymasın” gibi bir eğilimin var olduğunu,bunun doğru bir yaklaşım olmadığını vurgulamaktadırlar. Evde silah bulunduğunun çocukların da bilmesi gerekir. Çocuklar evdeki silaha bir yolla ulaşabilmekte, merak edip kurcalayabilmektedirler. Bu nedenle çocuğun silahı bilmesi ve gördüğünde ne yapması gerektiğinin ona öğretilmesi gerekir.

Silahsız, kazasız bir hayat temennisiyle…

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.