Halil DOĞAN
Köşe Yazarı
Halil DOĞAN
 

İRAN’DA KADIN VE DİRENİŞ

Son dönemde; giderek içinden çıkılmaz bir hal alan durumu anlamak için ülkeyi uzun süredir yöneten molla rejiminin demir yumrukla yönettiğini görmekteyiz.…  Olayların çıkış noktası; İran’ının ahlak polisleri tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki İranlı Kürt kadını Mahsa Amini'nin ölümünün ardından en büyük ve eşi görülmemiş muhalefet gösterilerinden biriyle karşı karşıya bıraktı.  Bu güne kadar yaklaşık 320 kişinin yaşamını kaybettiğini ve binlerce yaralını olduğu görmekteyiz. İran’ının Devlet dışı medya, internet ve İran'daki protesto hareketlerinin tümü bastırıldığı için hiçbir haber merkezi bağımsız olarak bu rakamı doğrulayamıyor.  Ölü sayısı muhalif gruplara, uluslararası insan hakları örgütlerine ve devam eden protestoları takip eden gazetecilere göre değişiyor.   İran, Kürt kadın Mahsa Amini'nin türbanını düzgün takmadığı için ahlak polisi tarafından gözaltına alınan ve sonrasına öldürülünce ülkede kadın direnişi, muhalefetinde desteğiyle aylardır devam ediyor. Tutuklama tehdidine ve olaya karışanlar için daha sert cezalara rağmen, İranlı ünlüler ve sporcularda son haftalarda hükümet karşıtı protestoları desteklemek için öne çıktılar. İslam Cumhuriyeti'nin baskıcı rejimine karşı dünyanı birçok kesininde protestolara destek amacı saclarını kesme eylemiyle devam ediyor. Bu arada, insan haklarını bazı grupları da olaya ilişkin dünya’ya çağrıda bulundu.  IHRNGO, uluslararası toplumu artan ölü sayısı konusunda “kesin ve zamanında harekete geçmeye” çağırdı ve “İslam Cumhuriyeti yetkililerini ağır insan hakları ihlallerinden sorumlu tutmak” için bir mekanizma oluşturma gereğini yineledi. IHRNGO direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, "BM tarafından uluslararası bir soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizması kurmak, hem faillerin gelecekte hesap verme sürecini kolaylaştıracak hem de İslam Cumhuriyeti'nin sürekli baskısının maliyetini artıracak" dedi. IHRNGO'ya göre protestoların başlamasından bu yana 22 ilde ölümler kaydedildi. Çoğunluğu Sistan ve Belucistan, Tahran, Mazandaran, Kürdistan ve Gilan illerinde rapor edildi. İranlı yetkililer ayrıca Tahran eyaletinde protestolara katıldıkları iddiasıyla en az 1000 kişiyi suçladı. İnsan hakları grubu, düzinelerce protestocunun “güvenlikle ilgili suçlamalarla” karşı karşıya olduğunu ve idam edilme riski altında olduğunu söyledi. Cuma günü, Birleşmiş Milletler uzmanları İranlı yetkilileri “insanları barışçıl gösterilere katıldıkları veya katıldıkları iddiasıyla ölümle cezalandırılabilecek suçlamalarla suçlamayı bırakmaya” ve “ölüm cezasını protestoları bastırmak için bir araç olarak kullanmayı bırakmaya” çağırdı. İran, “rejiminin dünden bugüne kadar insan hakları konusunda tutunduğu tutum” hiçbir zaman insan onuruna ve insan haklarına yakışmadı. Uygar dünyanın en kadım haklarında olan Azeriler, Kürtler, Belucistan ve Fars halkını dünyadan izole eden bir tutumla karı karşıya bıraktı. Tüm baskıcı ve totoliter rejimlerde görülen felsefe olan, başka ülkelerin parmağı var denilerek kendilerini ve yaptıklarını meşhur gösterme çabasını burada görüyoruz. Bu özgürlük ateşinin tüm hakların kurtuluşu olması dileğimle.        
Ekleme Tarihi: 22 Kasım 2022 - Salı

İRAN’DA KADIN VE DİRENİŞ

Son dönemde; giderek içinden çıkılmaz bir hal alan durumu anlamak için ülkeyi uzun süredir yöneten molla rejiminin demir yumrukla yönettiğini görmekteyiz.…

 Olayların çıkış noktası; İran’ının ahlak polisleri tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki İranlı Kürt kadını Mahsa Amini'nin ölümünün ardından en büyük ve eşi görülmemiş muhalefet gösterilerinden biriyle karşı karşıya bıraktı.

 Bu güne kadar yaklaşık 320 kişinin yaşamını kaybettiğini ve binlerce yaralını olduğu görmekteyiz.

İran’ının Devlet dışı medya, internet ve İran'daki protesto hareketlerinin tümü bastırıldığı için hiçbir haber merkezi bağımsız olarak bu rakamı doğrulayamıyor.

 Ölü sayısı muhalif gruplara, uluslararası insan hakları örgütlerine ve devam eden protestoları takip eden gazetecilere göre değişiyor.

 

İran, Kürt kadın Mahsa Amini'nin türbanını düzgün takmadığı için ahlak polisi tarafından gözaltına alınan ve sonrasına öldürülünce ülkede kadın direnişi, muhalefetinde desteğiyle aylardır devam ediyor.

Tutuklama tehdidine ve olaya karışanlar için daha sert cezalara rağmen, İranlı ünlüler ve sporcularda son haftalarda hükümet karşıtı protestoları desteklemek için öne çıktılar.

İslam Cumhuriyeti'nin baskıcı rejimine karşı dünyanı birçok kesininde protestolara destek amacı saclarını kesme eylemiyle devam ediyor.

Bu arada, insan haklarını bazı grupları da olaya ilişkin dünya’ya çağrıda bulundu.

 IHRNGO, uluslararası toplumu artan ölü sayısı konusunda “kesin ve zamanında harekete geçmeye” çağırdı ve “İslam Cumhuriyeti yetkililerini ağır insan hakları ihlallerinden sorumlu tutmak” için bir mekanizma oluşturma gereğini yineledi.

IHRNGO direktörü Mahmood Amiry-Moghaddam, "BM tarafından uluslararası bir soruşturma ve hesap verebilirlik mekanizması kurmak, hem faillerin gelecekte hesap verme sürecini kolaylaştıracak hem de İslam Cumhuriyeti'nin sürekli baskısının maliyetini artıracak" dedi.

IHRNGO'ya göre protestoların başlamasından bu yana 22 ilde ölümler kaydedildi. Çoğunluğu Sistan ve Belucistan, Tahran, Mazandaran, Kürdistan ve Gilan illerinde rapor edildi.

İranlı yetkililer ayrıca Tahran eyaletinde protestolara katıldıkları iddiasıyla en az 1000 kişiyi suçladı.

İnsan hakları grubu, düzinelerce protestocunun “güvenlikle ilgili suçlamalarla” karşı karşıya olduğunu ve idam edilme riski altında olduğunu söyledi.

Cuma günü, Birleşmiş Milletler uzmanları İranlı yetkilileri “insanları barışçıl gösterilere katıldıkları veya katıldıkları iddiasıyla ölümle cezalandırılabilecek suçlamalarla suçlamayı bırakmaya” ve “ölüm cezasını protestoları bastırmak için bir araç olarak kullanmayı bırakmaya” çağırdı.

İran, “rejiminin dünden bugüne kadar insan hakları konusunda tutunduğu tutum” hiçbir zaman insan onuruna ve insan haklarına yakışmadı.

Uygar dünyanın en kadım haklarında olan Azeriler, Kürtler, Belucistan ve Fars halkını dünyadan izole eden bir tutumla karı karşıya bıraktı.

Tüm baskıcı ve totoliter rejimlerde görülen felsefe olan, başka ülkelerin parmağı var denilerek kendilerini ve yaptıklarını meşhur gösterme çabasını burada görüyoruz.

Bu özgürlük ateşinin tüm hakların kurtuluşu olması dileğimle.      

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.