RECEP AKYOL
Köşe Yazarı
RECEP AKYOL
 

MUSTAFA BARZANİ KURTULUŞ USTASI

Kürt milletinin efsanevi lideri Mustafa Barzani, 1975 yenilgisinden sonra kanser hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında tedavi için ABD’ye götürüldü. Tedavisi, kanser hastalığından kurtulmasını sağlayamadı. Bundan 41 yıl önce (1 Mart 1979) Washington’da ölümsüzleşti. Ölümü, bütün Kürdistan parçalarında ve dünyada Kürtler arasında büyük bir üzüntüye yol açtı. Kürdistan yasa boğuldu. Irak’ta Diktatörlüğün varlığından dolayı Kürdistan’ın Güneyinde toprağa verilemedi. Doğu Kürdistan’da toprağa verildi. Daha sonra Kürdistan’ın güneyine taşındı. EFSANEVİ LİDERİN KISA YAŞAM ÖYKÜSÜ Mustafa Barzani, Kürdistan’ın tanınan önemli bir şeyh, aşiret, mir ailesinin oğludur. O, Şeyh Muhammed Barzani’nin oğludur. 14 Mart 1903 yılında Barzan köyünde dünyaya geldi. 12 yaşındayken Ağabeyi Şeyh Abdulselam Barzani Kürt milli hareketine liderlik yapmaktaydı. Şeyh Abdulselam, kardeşi Mustafa Barzani’nin gözlerinin önünde idam edildi. Mustafa Barzani, o zaman milli mücadeleye katılmaya karar verdi. Bu kararıyla birlikte, Kürt milletinin düşmanı devletlere teslim olmamayı da ilke olarak benimsedi. EFSANEVİ SİYASİ BİR LİDER VE ASKERİ DEHAYDI Mele Mustafa Barzani, sadece bir milli siyasi lider değil, aynı zamanda efsanevi askeri dehadır da.  Kürtler ve dünyadaki Kürdologlar da Mele Mustafa Barzani’yi böyle tanıyorlar ve tanımlıyorlar. Bu askeri dehasından dolayı, “general”, “başkomutan”, “büyük savaşçı” lakaplarıyla tanımlanmıştır. Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nde de Genelkurmay Başkanı olmuştur. Generalliği, savaşçılığı, başkomutanlığı: Mücadele sahasında Pêşmergeleriyle birlikte savaşa katılmasıyla ispatlanmıştır. İngiliz işgalcilere karşı Süleymaniye’de 1919’da savaşan Şeyh Mahmut Berzenci’nin yanında 300 arkadaşıyla mücadeleye katılması da savaşçılığının büyük göstergesi olmuştur. Barzani, dönemin Irak hükümeti İngilizlerin yardımıyla 1932’de Şeyh Ahmet Barzani’yi yakaladıktan sonra Kürt ulusal kurtuluş hareketinin başına geçti. Barzani, İkinci Dünya Savaşının devam ettiği, Irak’ta siyasi altüst oluşun olduğu koşullarda yararlanarak, yeniden milli kurtuluş savaşını geliştirmek için Barzan’a döndü. Yeniden bir Pêşmerge gücü oluşturdu ve büyük başarılar elde etti. Bu hareket tarzı, Barzani’nin, sürekli bir milli mücadele lideri ve savaşçısı olduğunun da önemli bir kanıtıydı. Barzani’nin bu yeni hazırlığının, kendilerinin başına büyük iş açacağını düşünen Irak hükümeti, büyük bir askeri güç ile Barzan bölgesinin üzerine yürür, hazırlık halindeki Kürt milli hareketini bastırmak ister. Barzani, Irak hükümetinin bu büyük askeri taarruzuna karşı kendi komutasında Pêşmerge güçlerini harekete geçirir. Irak ordusuna karşı büyük bir mücadele verir. Ama Irak ordusunun olağanüstü büyük gücü karşısında geri çekilir. Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kuruluşu için hazırlıkların yapıldığı Kürdistan’ın doğusuna geçer.  SOVEYETLERE GİDİŞİ… Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kuruluşu 22 Kasım 1946’da Çarçıra Meydanı’nda, Cumhurbaşkanı ve İKDP lideri Qazi Mihemed tarafından ilan edildiği zaman Mele Mustafa Barzani de onun yanı başındaydı. Barzani, Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kurucularından biriydi. Bundan dolayı da devletin genelkurmay başkanı oldu. Qazi Mihemed ve Kürdistan devletinin diğer kurucuları mahkemede yargılandıkları zaman, Mele Mustafa Barzani ile olan ilişki, bir suç olarak iddianamede yer edinmişti. Qazi Mihemed de mahkemede Mele Mustafa Barzani’yi, evin sahibi, devletin sahibi, Kürt milli lideri olarak savunmuştu. Mele Mustafa Barzani, karizmatik bir lider olmasına rağmen, Qazi Mihemed’in başkanlığına, kararlarına saygı duymuştur. Onun kararlarını, şartsız tatbik etmiştir. Kürdistan parçaları arasındaki İlişkiler açısından da eşitlikçi bir hukuk yaratmıştır. Sovyetler Birliği’nin, Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’ne ihanet etmesinden sonra, İran ordusu bütün gücüyle Kürdistan devletini yıkmak için harekete geçti. O koşullarda, Mele Mustafa Barzani İran ordusuna karşı direnmeyi önerdi. Qazi Mihemed, “Devleti demokratik ve barışçıl bir yöntemle kurduk. İran ordusuna karşı da bu duruşumuzu devam ettireceğiz. Halkımızla birlikte olacağız. Onun kaderini paylaşacağız” dediğinde Mele Mustafa Barzani, direnme olanaklarına ve gücüne sahip olmasına rağmen onun kararına saygı duydu. Kendisi de 500 arkadaşıyla birlikte Kürdistan Cumhurbaşkanı’nın onayıyla Sovyetler Birliği’ne büyük bir üzüntüyle gitmeye karar verdi. Bu yürüyüş uzun ve riskli bir yürüyüş olur. Tarihe de Mustafa Barzani’nin “Uzun Yürüyüşü” diye kayıt edilir. Yürüyüş sırasında İran devleti güçleriyle çatışmak zorunda kalır. Sonuçta çok zor koşulları yenerek ve arkadaşlarından hiçbir kayıp vermeden Sovyetler Birliği’ne ulaşır. SOVYETLER’DEN KÜRDİSTAN’A DÖNÜŞ Kürdistan lideri Mustafa Barzani, 12 yıl Sovyetler Birliği’nde kaldı. Irak’ta Abdulkerim Kasım’ın iktidarı ele geçirmesi üzerine, devletin talebi üzerine arkadaşlarıyla birlikte 26 Ekim 1958 tarihinde Mısır üzerinden Irak ve Kürdistan’ın güneyine dönüş yaptı. Dönüşü Kürdistan’ın bütün parçalarından büyük sevince yol açtı. Aynı zamanda ulusal bilincin gelişmesine ve Kürt milli hareketinin bütün parçalarda kendisini örgütlemesini tetikledi. Irak hükümeti, Mele Mustafa Barzani Irak’a dönmeden önce önemli sözler verdi. Bu sözlerin bir gereği olarak yeni bir anayasa yapıldı. Bu anayasa, Irak devletinin, Kürtlerden ve Araplardan teşkil ettiğini, Kürtçenin, resmi dil ve eğitim-öğretim dili olduğunu, Kürdistan Bölgesi’nin de otonom bir yönetime kavuşturulacağını benimsendi. Ama ne yazık ki bir dönem sonra Irak merkezi hükümeti anayasayı tatbik etmemeye başladı. Bunun üzerine, Kürdistan lideri bütün güçlerini Kürdistan’a çekti.  KÜRDİSTAN OTONOMİSİ Irak devleti, sömürgeci saldırıları başlatınca ve anayasayı tümden ayaklar altına alınca, Kürdistan’da Mele Mustafa Barzani’nin öncülüğünde silahlı 1961 yılında Eylül Devrimi başladı. Mücadele kısa sürede önemli mevziler kazandı. Baas Partisi Hükümeti savaştan zaferle çıkamayacağını tespit etti. Bu durum üzerine, Kürdistan lideri ve onun partisi Irak KDP ile müzakereler başlattı. Bu müzakereler sonucunda, 11 Mart 1970 tarihinde kapsamlı antlaşma yapıldı. Bu antlaşma sonucunda, Kürdistan’da kapsamlı otonomi kuruldu. Kürdistan lideri “Kürdistan’ın kalbi dediği Kerkük’ün” statüsünün de referandum ile 1974 yılında gerçekleştirilmesi karara bağlandı. 1974’TE SAVAŞIN BAŞLAMASI VECEZAYİR ANTLAŞMASI Irak merkezi hükümeti, otonomi antlaşmasını bozmak için 29 Eylül 1971’de Mele Mustafa Barzani’ye suikast yaptı. Kerkük’te referandumun yapılmaması için siyasi ayak oyunlarına başvuruldu. Kürdistan’a askeri saldırı başlattı.  Bu saldırıya karşı, Kürdistan lideri ve otonomi yönetimi direnme kararı aldı. Bu savaşta bir yıl boyunca büyük başarılar elde edildi. Ne yazık ki İran ve ABD’nin ihaneti Kürtlerin yenilgisini getirdi. Sömürgeci devletler, Cezayir Antlaşmasını yaparak Kürdistan otonomisinin yıkılmasında işbirliği yaptılar. MELE MUSTAFA BARZANİ’NİN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ… O, bilge bir liderdir, iyi bir medrese eğitimi almıştır. Milli bir lider olduğu için, Kürt milli kurtuluş mücadelesinin gelişmesi, Kürdistan’ın bağımsızlığı için mücadele etti. O, bütün toplumsal kesimlerle ilişkili oldu. Bütün toplumsal kesimleri milli mücadelede birleştirdi. Bu özelliğiyle de demokrat ve halkçıydı. O, bir şeyh olduğu için de milli ve dindar bir liderdir. Onun dindarlığı, İslam dışındaki dinlere verdiği önem ve destekle tanımlanır. O, iyi bir aile babasıdır. Bütün ailesini milli mücadele için hazırlayan liderdir. Milli mücadelede kendi çocuklarının daha fazla fedakârlık yapmasını istemiştir. O, Kürdistan’daki tüm ulusal hareketlerin ve liderlerinin iyi bir mirasçısı ve koruyucusudur.        
Ekleme Tarihi: 18 Mart 2020 - Çarşamba

MUSTAFA BARZANİ KURTULUŞ USTASI

Kürt milletinin efsanevi lideri Mustafa Barzani, 1975 yenilgisinden sonra kanser hastalığına yakalandı. Hastalığı sırasında tedavi için ABD’ye götürüldü. Tedavisi, kanser hastalığından kurtulmasını sağlayamadı. Bundan 41 yıl önce (1 Mart 1979) Washington’da ölümsüzleşti.

Ölümü, bütün Kürdistan parçalarında ve dünyada Kürtler arasında büyük bir üzüntüye yol açtı. Kürdistan yasa boğuldu. Irak’ta Diktatörlüğün varlığından dolayı Kürdistan’ın Güneyinde toprağa verilemedi. Doğu Kürdistan’da toprağa verildi. Daha sonra Kürdistan’ın güneyine taşındı.

EFSANEVİ LİDERİN KISA YAŞAM ÖYKÜSÜ

Mustafa Barzani, Kürdistan’ın tanınan önemli bir şeyh, aşiret, mir ailesinin oğludur. O, Şeyh Muhammed Barzani’nin oğludur. 14 Mart 1903 yılında Barzan köyünde dünyaya geldi. 12 yaşındayken Ağabeyi Şeyh Abdulselam Barzani Kürt milli hareketine liderlik yapmaktaydı.

Şeyh Abdulselam, kardeşi Mustafa Barzani’nin gözlerinin önünde idam edildi. Mustafa Barzani, o zaman milli mücadeleye katılmaya karar verdi. Bu kararıyla birlikte, Kürt milletinin düşmanı devletlere teslim olmamayı da ilke olarak benimsedi.

EFSANEVİ SİYASİ BİR LİDER VE ASKERİ DEHAYDI

Mele Mustafa Barzani, sadece bir milli siyasi lider değil, aynı zamanda efsanevi askeri dehadır da.  Kürtler ve dünyadaki Kürdologlar da Mele Mustafa Barzani’yi böyle tanıyorlar ve tanımlıyorlar.

Bu askeri dehasından dolayı, “general”, “başkomutan”, “büyük savaşçı” lakaplarıyla tanımlanmıştır. Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nde de Genelkurmay Başkanı olmuştur.

Generalliği, savaşçılığı, başkomutanlığı: Mücadele sahasında Pêşmergeleriyle birlikte savaşa katılmasıyla ispatlanmıştır.

İngiliz işgalcilere karşı Süleymaniye’de 1919’da savaşan Şeyh Mahmut Berzenci’nin yanında 300 arkadaşıyla mücadeleye katılması da savaşçılığının büyük göstergesi olmuştur. Barzani, dönemin Irak hükümeti İngilizlerin yardımıyla 1932’de Şeyh Ahmet Barzani’yi yakaladıktan sonra Kürt ulusal kurtuluş hareketinin başına geçti.

Barzani, İkinci Dünya Savaşının devam ettiği, Irak’ta siyasi altüst oluşun olduğu koşullarda yararlanarak, yeniden milli kurtuluş savaşını geliştirmek için Barzan’a döndü. Yeniden bir Pêşmerge gücü oluşturdu ve büyük başarılar elde etti. Bu hareket tarzı, Barzani’nin, sürekli bir milli mücadele lideri ve savaşçısı olduğunun da önemli bir kanıtıydı.

Barzani’nin bu yeni hazırlığının, kendilerinin başına büyük iş açacağını düşünen Irak hükümeti, büyük bir askeri güç ile Barzan bölgesinin üzerine yürür, hazırlık halindeki Kürt milli hareketini bastırmak ister.

Barzani, Irak hükümetinin bu büyük askeri taarruzuna karşı kendi komutasında Pêşmerge güçlerini harekete geçirir. Irak ordusuna karşı büyük bir mücadele verir. Ama Irak ordusunun olağanüstü büyük gücü karşısında geri çekilir. Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kuruluşu için hazırlıkların yapıldığı Kürdistan’ın doğusuna geçer.

 SOVEYETLERE GİDİŞİ…

Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kuruluşu 22 Kasım 1946’da Çarçıra Meydanı’nda, Cumhurbaşkanı ve İKDP lideri Qazi Mihemed tarafından ilan edildiği zaman Mele Mustafa Barzani de onun yanı başındaydı. Barzani, Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’nin kurucularından biriydi. Bundan dolayı da devletin genelkurmay başkanı oldu.

Qazi Mihemed ve Kürdistan devletinin diğer kurucuları mahkemede yargılandıkları zaman, Mele Mustafa Barzani ile olan ilişki, bir suç olarak iddianamede yer edinmişti. Qazi Mihemed de mahkemede Mele Mustafa Barzani’yi, evin sahibi, devletin sahibi, Kürt milli lideri olarak savunmuştu.

Mele Mustafa Barzani, karizmatik bir lider olmasına rağmen, Qazi Mihemed’in başkanlığına, kararlarına saygı duymuştur. Onun kararlarını, şartsız tatbik etmiştir. Kürdistan parçaları arasındaki İlişkiler açısından da eşitlikçi bir hukuk yaratmıştır.

Sovyetler Birliği’nin, Kürdistan Mahabad Cumhuriyeti’ne ihanet etmesinden sonra, İran ordusu bütün gücüyle Kürdistan devletini yıkmak için harekete geçti. O koşullarda, Mele Mustafa Barzani İran ordusuna karşı direnmeyi önerdi. Qazi Mihemed, “Devleti demokratik ve barışçıl bir yöntemle kurduk.

İran ordusuna karşı da bu duruşumuzu devam ettireceğiz. Halkımızla birlikte olacağız. Onun kaderini paylaşacağız” dediğinde Mele Mustafa Barzani, direnme olanaklarına ve gücüne sahip olmasına rağmen onun kararına saygı duydu.

Kendisi de 500 arkadaşıyla birlikte Kürdistan Cumhurbaşkanı’nın onayıyla Sovyetler Birliği’ne büyük bir üzüntüyle gitmeye karar verdi. Bu yürüyüş uzun ve riskli bir yürüyüş olur. Tarihe de Mustafa Barzani’nin “Uzun Yürüyüşü” diye kayıt edilir.

Yürüyüş sırasında İran devleti güçleriyle çatışmak zorunda kalır. Sonuçta çok zor koşulları yenerek ve arkadaşlarından hiçbir kayıp vermeden Sovyetler Birliği’ne ulaşır.

SOVYETLER’DEN KÜRDİSTAN’A DÖNÜŞ

Kürdistan lideri Mustafa Barzani, 12 yıl Sovyetler Birliği’nde kaldı. Irak’ta Abdulkerim Kasım’ın iktidarı ele geçirmesi üzerine, devletin talebi üzerine arkadaşlarıyla birlikte 26 Ekim 1958 tarihinde Mısır üzerinden Irak ve Kürdistan’ın güneyine dönüş yaptı.

Dönüşü Kürdistan’ın bütün parçalarından büyük sevince yol açtı. Aynı zamanda ulusal bilincin gelişmesine ve Kürt milli hareketinin bütün parçalarda kendisini örgütlemesini tetikledi.

Irak hükümeti, Mele Mustafa Barzani Irak’a dönmeden önce önemli sözler verdi. Bu sözlerin bir gereği olarak yeni bir anayasa yapıldı. Bu anayasa, Irak devletinin, Kürtlerden ve Araplardan teşkil ettiğini, Kürtçenin, resmi dil ve eğitim-öğretim dili olduğunu, Kürdistan Bölgesi’nin de otonom bir yönetime kavuşturulacağını benimsendi. Ama ne yazık ki bir dönem sonra Irak merkezi hükümeti anayasayı tatbik etmemeye başladı. Bunun üzerine, Kürdistan lideri bütün güçlerini Kürdistan’a çekti.

 KÜRDİSTAN OTONOMİSİ

Irak devleti, sömürgeci saldırıları başlatınca ve anayasayı tümden ayaklar altına alınca, Kürdistan’da Mele Mustafa Barzani’nin öncülüğünde silahlı 1961 yılında Eylül Devrimi başladı. Mücadele kısa sürede önemli mevziler kazandı.

Baas Partisi Hükümeti savaştan zaferle çıkamayacağını tespit etti. Bu durum üzerine, Kürdistan lideri ve onun partisi Irak KDP ile müzakereler başlattı. Bu müzakereler sonucunda, 11 Mart 1970 tarihinde kapsamlı antlaşma yapıldı. Bu antlaşma sonucunda, Kürdistan’da kapsamlı otonomi kuruldu.

Kürdistan lideri “Kürdistan’ın kalbi dediği Kerkük’ün” statüsünün de referandum ile 1974 yılında gerçekleştirilmesi karara bağlandı.

1974’TE SAVAŞIN BAŞLAMASI VECEZAYİR ANTLAŞMASI

Irak merkezi hükümeti, otonomi antlaşmasını bozmak için 29 Eylül 1971’de Mele Mustafa Barzani’ye suikast yaptı.

Kerkük’te referandumun yapılmaması için siyasi ayak oyunlarına başvuruldu. Kürdistan’a askeri saldırı başlattı.  Bu saldırıya karşı, Kürdistan lideri ve otonomi yönetimi direnme kararı aldı. Bu savaşta bir yıl boyunca büyük başarılar elde edildi. Ne yazık ki İran ve ABD’nin ihaneti Kürtlerin yenilgisini getirdi.

Sömürgeci devletler, Cezayir Antlaşmasını yaparak Kürdistan otonomisinin yıkılmasında işbirliği yaptılar.

MELE MUSTAFA BARZANİ’NİN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ…

O, bilge bir liderdir, iyi bir medrese eğitimi almıştır.

Milli bir lider olduğu için, Kürt milli kurtuluş mücadelesinin gelişmesi, Kürdistan’ın bağımsızlığı için mücadele etti.

O, bütün toplumsal kesimlerle ilişkili oldu. Bütün toplumsal kesimleri milli mücadelede birleştirdi. Bu özelliğiyle de demokrat ve halkçıydı.

O, bir şeyh olduğu için de milli ve dindar bir liderdir. Onun dindarlığı, İslam dışındaki dinlere verdiği önem ve destekle tanımlanır.

O, iyi bir aile babasıdır. Bütün ailesini milli mücadele için hazırlayan liderdir. Milli mücadelede kendi çocuklarının daha fazla fedakârlık yapmasını istemiştir.

O, Kürdistan’daki tüm ulusal hareketlerin ve liderlerinin iyi bir mirasçısı ve koruyucusudur.

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.