RECEP AKYOL
Köşe Yazarı
RECEP AKYOL
 

İNADINA BARIŞ İÇİN…?

Hedefi,,amacı ve geleceğe yönelik topluma güven vermeyen plan proğramı,yol haritası olmayan her toplum,grup veya partiler yok olup gitmeseler de ,ne kendine ne de kendi içinde bulunduğu insanlara çözüm ve fayda sağlayamaz..1 Kasım seçimlerine giderken Parlemento yolunda Kürt halkı temsicilerinin tüm toplum kesimi yaşanan kanlı çatışmalara olmazsa olmazımız, vazgeçilmez hayat biçimi olmalıdır. İnadına barışı ve kardeşliği hayatın her alanın da ispat etmeliyiz. Kendi halkının savaşlara dair yaşadıkları acıları kendi bünyelerinde ne kadar yaşadıklarını ve ne kadar his ettiklerini samimi olarak görmek istiyoruz. Ancak savaşın çocukları olarak kendi sorunları ile beraber mağdur olan Anadolu insanlarından Polis Asker ve Kürt Gençlerinin acıları ortak acı olarak algılanmalıdır.. Türk halkının ve özellikle mağdur ve mazlum Allevi dostların dertleri ve sorunlarını kendi sorunları bilip sahiplenmeleri Kürtlerin asaleten övünülecek erdemli bir davranışı olmalıdır.Kürt Yerel İktidarları yönetimlerinde yer alan, görev alan kırsalda veya şehir zindanların da kanları canları bedenleri ile bedel ödeyenlerin maddi hayata tutunmaları anlamında yardım ve bireysel ve toplumsal destek verilmesi insani bir davranıştır. Böyle insanlara ayrıca saygı duyulmalıdır..Kürtler seçimlere giderken kendi mağduriyetleri ve Türk insanlarının dertleriyle ortak bir yaşam mücadelesi vermeleri gerekir. Diğer yandan maddi olarak Devlet ve sistemin zulmünden zarar gören 28 Şubat mağduru Darbe ve Asit kuyularında faili meçhul Kürt Türk ve Allevi dostların sorunlarını da Parlementoya ya taşımaları insani,İslami ve erdemli bir duruş sergilemiş olacaklardır..İnadına Barış ve İnadına kardeşliğin tüm gerekleri yerine getirilmelidir.. Kürtler seçime giderken çatışma kültürü yerine Uzlaşma kültürünü esas alırsa bu durumdan herkes fayda sağlar.Zulüm eden Devlet zihniyetinden Kürtlerle Barış ortamın da yaşamak isteyen ve var olan ortak kültürle Kürt toplumuna sağlanan demokratik haklar inkar edilemez. AK Parti ve Cumhurbaşkanı R.Tayyip ERDOĞAN'NIN konuşma ve ifade kotlarında Kürt kültürüne sağlanan faydalar ortadadır.. Türkiye Kürtlerine sağlanacak ve temel hakları olan demokratik özgürlük ortamına AK Parti de R.Tayip ERDOĞAN 'DA zaman zaman vesayetçi sistemden nasiplerini almaktalar.. Onların da mağduriyetleri yok değildir..Kültürlerini dillerini ve özellikle Dinlerini ve Diyanetlerine bağlı olan Kürtlerin elinden Diyanetlerini çekip alırsanız. Kürtleri Türk solunun arkasına takarsanız Dinsel İnanç açısından Kürt Rönesansına doğru giden Ortadoğu gibi Din ve mezhep savaşları yoluna davetiye çıkarılmış olunur.. Birileri de gelip Özgürlükler veya Din adına Kürt siyasi hareketini provake eder. Sorumluluk tüm insani değerler için olmalıdırOsmanlı Devlet yönetimin de Kürt halkının yoğun olarak yaşadığı Kürdistan Bölgesinde medreseler de eğitim gören ve Osmanlı Devlet yönetimi içinde görev yapan Alimler ve Mollalar vardı. Ortak bir yaşam kültürü esas alınarak kavmiyetçi amaç ve düşüncelerden arınmak lazım.Kürt ve İslam kültürünü harmanlayıp adil yönetimlerde bulunan Kürtlerin şimdiki torunları kendi kültür ve inançlarından kopuk siyaset yapmaları çıkmaz bir sokak olarak karşımıza çıkar..Meclis çatısı altında Kürt siyasi hareketi olarak Türk ve Kürt halkının 28 Şubat türevi tüm tekçi anlayışlar dan uzak kalıp mağdurlarının desteği ile Parlemento ve meclise giden meşru yolda kendi kültür ve inançları doğrultusun da sapmalar olmaması dileği ile Yeni Türkiye Barış ortamına katkı sunan herkese sevgi ve saygılarla….
Ekleme Tarihi: 30 Ekim 2015 - Cuma

İNADINA BARIŞ İÇİN…?

Hedefi,,amacı ve geleceğe yönelik topluma güven vermeyen plan proğramı,yol haritası olmayan her toplum,grup veya partiler yok olup gitmeseler de ,ne kendine ne de kendi içinde bulunduğu insanlara çözüm ve fayda sağlayamaz..
1 Kasım seçimlerine giderken Parlemento yolunda Kürt halkı temsicilerinin tüm toplum kesimi yaşanan kanlı çatışmalara olmazsa olmazımız, vazgeçilmez hayat biçimi olmalıdır. İnadına barışı ve kardeşliği hayatın her alanın da ispat etmeliyiz. Kendi halkının savaşlara dair yaşadıkları acıları kendi bünyelerinde ne kadar yaşadıklarını ve ne kadar his ettiklerini samimi olarak görmek istiyoruz.
Ancak savaşın çocukları olarak kendi sorunları ile beraber mağdur olan Anadolu insanlarından Polis Asker ve Kürt Gençlerinin acıları ortak acı olarak algılanmalıdır.. Türk halkının ve özellikle mağdur ve mazlum Allevi dostların dertleri ve sorunlarını kendi sorunları bilip sahiplenmeleri Kürtlerin asaleten övünülecek erdemli bir davranışı olmalıdır.
Kürt Yerel İktidarları yönetimlerinde yer alan, görev alan kırsalda veya şehir zindanların da kanları canları bedenleri ile bedel ödeyenlerin maddi hayata tutunmaları anlamında yardım ve bireysel ve toplumsal destek verilmesi insani bir davranıştır. Böyle insanlara ayrıca saygı duyulmalıdır..
Kürtler seçimlere giderken kendi mağduriyetleri ve Türk insanlarının dertleriyle ortak bir yaşam mücadelesi vermeleri gerekir. Diğer yandan maddi olarak Devlet ve sistemin zulmünden zarar gören 28 Şubat mağduru Darbe ve Asit kuyularında faili meçhul Kürt Türk ve Allevi dostların sorunlarını da Parlementoya ya taşımaları insani,İslami ve erdemli bir duruş sergilemiş olacaklardır..
İnadına Barış ve İnadına kardeşliğin tüm gerekleri yerine getirilmelidir..
Kürtler seçime giderken çatışma kültürü yerine Uzlaşma kültürünü esas alırsa bu durumdan herkes fayda sağlar.
Zulüm eden Devlet zihniyetinden Kürtlerle Barış ortamın da yaşamak isteyen ve var olan ortak kültürle Kürt toplumuna sağlanan demokratik haklar inkar edilemez. AK Parti ve Cumhurbaşkanı R.Tayyip ERDOĞAN'NIN konuşma ve ifade kotlarında Kürt kültürüne sağlanan faydalar ortadadır..
Türkiye Kürtlerine sağlanacak ve temel hakları olan demokratik özgürlük ortamına AK Parti de R.Tayip ERDOĞAN 'DA zaman zaman vesayetçi sistemden nasiplerini almaktalar.. Onların da mağduriyetleri yok değildir..
Kültürlerini dillerini ve özellikle Dinlerini ve Diyanetlerine bağlı olan Kürtlerin elinden Diyanetlerini çekip alırsanız. Kürtleri Türk solunun arkasına takarsanız Dinsel İnanç açısından Kürt Rönesansına doğru giden Ortadoğu gibi Din ve mezhep savaşları yoluna davetiye çıkarılmış olunur..
Birileri de gelip Özgürlükler veya Din adına Kürt siyasi hareketini provake eder. Sorumluluk tüm insani değerler için olmalıdır
Osmanlı Devlet yönetimin de Kürt halkının yoğun olarak yaşadığı Kürdistan Bölgesinde medreseler de eğitim gören ve Osmanlı Devlet yönetimi içinde görev yapan Alimler ve Mollalar vardı. Ortak bir yaşam kültürü esas alınarak kavmiyetçi amaç ve düşüncelerden arınmak lazım.Kürt ve İslam kültürünü harmanlayıp adil yönetimlerde bulunan Kürtlerin şimdiki torunları kendi kültür ve inançlarından kopuk siyaset yapmaları çıkmaz bir sokak olarak karşımıza çıkar..
Meclis çatısı altında Kürt siyasi hareketi olarak Türk ve Kürt halkının 28 Şubat türevi tüm tekçi anlayışlar dan uzak kalıp mağdurlarının desteği ile Parlemento ve meclise giden meşru yolda kendi kültür ve inançları doğrultusun da sapmalar olmaması dileği ile Yeni Türkiye Barış ortamına katkı sunan herkese sevgi ve saygılarla….

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.