Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının 15 Temmuz gecesi neler yaptıklarını artık bilmeyen kalmadı. Yaşadığımız toplum ve Devlet içinde Hukuk dışına çıkan herkes yargıya hesap verir. Kurulan mahkemelerde savcılar ve hakimler suç unsuru kapsamına göre yargılama yaparlar. Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının Darbe girişimin de döktükleri kan nedeniyle meşru bir savunma hukukunun olamayacağı görüşündeyim. Çünkü bildiğim kadarı ile TC Ceza hukukunda hıyanet-i vataniye kanunu yani vatana ihanet suçundan yargılansalar bile savunma yapamazlar.15 Temmuz gecesi Devlete, Millete ve halka karşı tankla, topla ve uçaklarla saldıranlara alkış tutulmaz...Kısaca yapılan eylem ve silahlı saldırı karşısında milletin ve halkın meşru savunması vardı. Yapılmak istenen darbeyi önlemek adına yediden yetmişe ellerine silah yerine bayrak alarak bayrak ve tek vatanda herkes birleşip ölümüne vatan savunması yaptılar.PKK'NIN kuruluşundan günümüze kadar yapmış olduğu silahlı mücadeleye karşı durdum. Aynı vatan topraklarında kardeş kanı dökmenin doğru olmadığını savundum ve savunmaktayım. PKK kuruluşundan günümüze kadar devlete karşı aynı tutumunu sürdürmektedir. Fakat Fetullahçı terör örgütü şimdiye kadar AK Parti öncesi üç dört İktidar yönetimleri ile beraber İslami temelde görünüp kendilerini hizmet hareketi olarak kamufle ettiler. İslami yaşam duyguları ve hareketleri ile tüm toplum kesiminin sevgisini almışlardı. Fetullahçı Terör Örgütü mensupları sürekli kimliklerini gizlediler.Fakat PKK Terör örgütü kuruluşundan günümüze kadar tüm mahkemelerde kendilerini Kürt siyasi hareketi olarak gördüklerini açık açık ifade ettiler . Yapılan yerel ve Genel seçimlerde Milletvekilliği ve Belediye Başkanlığı kazansalar da Devlete karşı duruşlar biliniyordu.. Fethullahçı terör örgütünün fiili ilk sivil darbe girişimleri 17-25 Aralık rüşvet olayı kumpası ile başlatıldı. Bu tarihte yılanlar tespit edildi ama yılanın kuyruğu kesilmişti. 15 temmuz darbe girişiminden sonra bunların kafaları kesilmezse başta Cumhurbaşkanı ve AK Parti iskeleti imha edilmeye maruz kalır. Ak partinin genelinde teşkilat içinde vekiller, Valiler ve Belediye Başkanları arasında bu ihanetçi Fetö mensupları zannetmesinler ki onları bilmiyor yada tanımıyoruz.Bu fetöcüler kafalarını kumlara gömmekle kıçlarının görünmediğini zannetseler de biz onların kıçlarında yüzlerini de çok iyi görüyor ve tanıyoruz. Fetöcüler işçi, memur, öğrenci, öğretmen, hakim, savcı, polis ve asker sınavlarında soruları çalıp kendi yandaş şahısları devlet içine soktular sınavlarda 10 milyon insanın hakkını gasp ettiler. Kul hakkı Gaspını yaparken Hukuk ve Kanun tanımadılar. Şimdide Hukuk ve Kanun önünde diyecek hiçbir savunma hakları yoktur. Yüce ALLAH "sizler birbirinize merhamet etmedikçe ben sizlere merhamet etmem" buyuruyor. Bu nedenle fetöcülerin yasal hiçbir savunma haklarının olmadığını düşünüyorum.