Osman GEREM
Köşe Yazarı
Osman GEREM
 

YOLDAKİ ENGELLERİ KALDIRMAK…

"Yoldan insanlara sıkıntı veren şeyleri gider. Çünkü bu senin için bir sadakadır." Yolların temizliği ve gelip geçeni rahatsız etmeyecek şekilde olması bir medeniyet göstergesidir. Topluma yönelik bir hizmet iyiliktir ve bir kamu hizmetidir. Toplumu ilgilendiren hizmetler ise önemlidir.  Öneminden dolayı sevabı da çoktur. Çevreyi, yolları kirletmek lanetlik bir iştir. Peygamberimiz dikkat çekici şeyler anlatırdı. Birgün Hz. Peygamber ashabına: "Lanete uğramış olmaktan sakının." buyurdu. Onlar da: "Bunlar da kim ey Allah'ın Rasulü?"diye sorarlar. O da şu cevabı verdi: "Halkın gelip geçtiği yollara ve gölgelendikleri yerlere abdest bozanlardır." Müslümanlar dünyanın en medeni ve çevreci insanlarıdır. Çünkü temiz olmak, temiz kalmak, temizlemek, temiz bırakmak Müslümanların işidir. Cennete de ancak temiz olanlar girecektir. Ayrıca Peygamber efendimiz (s.a.v): "Rahatsız edici, eziyet verici şeyleri yoldan atıp kaldırmak imanın yetmiş küsur şubesinden bir bölümdür." buyurmuşlardır. Can dostlar hemen öykümüze geçelim: Kralın biri halkı için, geniş bir yol yaptırdı. Yolu insanların hizmetine açmadan önce yarışma düzenlemeye karar verdi. Böylece yoldan en güzel şekilde geçecek olan kişiyi belirleyecek ve ödüllendirecekti. Yarışma günü gelip çattı, insanlar bu işe çok ilgi gösterdiler. Bazıları en güzel elbiselerini giymiş, bazıları da süslü faytonlarla gelmişti. Nihayet insanların tamamı yoldan geçtiler. Yolu kat edip kralın yanına dönenler hep aynı şikayette bulunuyorlardı. Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı. Bunlar yürüyüşü zorlaştırıyordu. Halkın kimi taşların üstünden atlıyor, kimi kenarından dolanıp geçiyordu. Günün sonunda yalnız bir yolcu, üstü başı toz toprak içinde kralı selamladı. Elinde bir altın kesesi vardı. Keseyi krala uzatarak: "Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan taş ve moloz yığınlarını kaldırmak için durmuştum Bu altın kesesini o taşın altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı." Bilge kral, tebessüm ederek cevap verdi. "O altınlar senin." Adam: "Hayır, bunlar benim olamaz. Benim hiç bu kadar param olmadı." "Evet." dedi bilge kral: "Bu altınlar senin. Yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel şekilde geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen adam, arkasından gelen kişiler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir." İşte böyle dostlar! Yollardaki, çevredeki bütün engelleri kaldırmak, bu kadar önemlidir. Ve sadakadır, sevaptır. Onun için elimizdeki, evimizde biriken çöpü sokağa, sağa sola değil, çöp kutusuna atmalıyız. Yollara atılan pislikleri, engelleri kaldırmalıyız. Hani öyle derler ya: "Herkes kendi evinin önünü temiz tutsa, çöpçülere gerek kalmaz." diye. Hepimiz çevreci olmalı ve temiz toplum olmak için çalışmalıyız.      
Ekleme Tarihi: 23 Temmuz 2018 - Pazartesi

YOLDAKİ ENGELLERİ KALDIRMAK…

"Yoldan insanlara sıkıntı veren şeyleri gider. Çünkü bu senin için bir sadakadır."

Yolların temizliği ve gelip geçeni rahatsız etmeyecek şekilde olması bir medeniyet göstergesidir. Topluma yönelik bir hizmet iyiliktir ve bir kamu hizmetidir. Toplumu ilgilendiren hizmetler ise önemlidir.  Öneminden dolayı sevabı da çoktur.

Çevreyi, yolları kirletmek lanetlik bir iştir. Peygamberimiz dikkat çekici şeyler anlatırdı. Birgün Hz. Peygamber ashabına: "Lanete uğramış olmaktan sakının." buyurdu. Onlar da: "Bunlar da kim ey Allah'ın Rasulü?"diye sorarlar. O da şu cevabı verdi: "Halkın gelip geçtiği yollara ve gölgelendikleri yerlere abdest bozanlardır."

Müslümanlar dünyanın en medeni ve çevreci insanlarıdır. Çünkü temiz olmak, temiz kalmak, temizlemek, temiz bırakmak Müslümanların işidir. Cennete de ancak temiz olanlar girecektir. Ayrıca Peygamber efendimiz (s.a.v): "Rahatsız edici, eziyet verici şeyleri yoldan atıp kaldırmak imanın yetmiş küsur şubesinden bir bölümdür." buyurmuşlardır.

Can dostlar hemen öykümüze geçelim: Kralın biri halkı için, geniş bir yol yaptırdı. Yolu insanların hizmetine açmadan önce yarışma düzenlemeye karar verdi. Böylece yoldan en güzel şekilde geçecek olan kişiyi belirleyecek ve ödüllendirecekti.

Yarışma günü gelip çattı, insanlar bu işe çok ilgi gösterdiler. Bazıları en güzel elbiselerini giymiş, bazıları da süslü faytonlarla gelmişti. Nihayet insanların tamamı yoldan geçtiler. Yolu kat edip kralın yanına dönenler hep aynı şikayette bulunuyorlardı. Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı. Bunlar yürüyüşü zorlaştırıyordu. Halkın kimi taşların üstünden atlıyor, kimi kenarından dolanıp geçiyordu.

Günün sonunda yalnız bir yolcu, üstü başı toz toprak içinde kralı selamladı. Elinde bir altın kesesi vardı. Keseyi krala uzatarak:

"Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan taş ve moloz yığınlarını kaldırmak için durmuştum Bu altın kesesini o taşın altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı."

Bilge kral, tebessüm ederek cevap verdi. "O altınlar senin." Adam: "Hayır, bunlar benim olamaz. Benim hiç bu kadar param olmadı."

"Evet." dedi bilge kral: "Bu altınlar senin. Yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel şekilde geçen kişi sensin. Çünkü yoldan en güzel geçen adam, arkasından gelen kişiler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir."

İşte böyle dostlar! Yollardaki, çevredeki bütün engelleri kaldırmak, bu kadar önemlidir. Ve sadakadır, sevaptır.

Onun için elimizdeki, evimizde biriken çöpü sokağa, sağa sola değil, çöp kutusuna atmalıyız. Yollara atılan pislikleri, engelleri kaldırmalıyız. Hani öyle derler ya: "Herkes kendi evinin önünü temiz tutsa, çöpçülere gerek kalmaz." diye.

Hepimiz çevreci olmalı ve temiz toplum olmak için çalışmalıyız.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.