Osman GEREM
Köşe Yazarı
Osman GEREM
 

MÜSLÜMANLAR VE BEŞERİ SİSTEMLER

Her hakim güç, kendi sistemini oluşturur. Önce mevkiini sağlamlaştırır, sonra geliştirir ve ilerletir. Bu hakim güç , güçlü bir inanç, sağlam bir kadrı, gerçekçi bir programa sahipse başarı imkanı elde eder. Sistem için, inancın yönü değil, gücü önemlidir.Sistemi içten çökertecek en etkili amil, zulme alet olmasıdır. Kendini yenileyememesi ve dinamizmini kaybetmesi, onun kıymetinin alametleridir. "Tabiat boşluk etmez" der Aristo. Bir konuda yetersizlik, bir sahada imha, alternatif cereyanlara imkan verir. Çoğu kez muhalif olan bu cereyanlar, mevcut sistemin tükenmişliğinden yararlanarak onu devirir ve kendisini hakim güç kılar. Bu süreç toplumun en üst birimi devletten en alt birimi aileye kadar her kademede kendini gösterir.Günümüzde müslümanlar; toplum olarak düşünüldüğünde tüm tahribatlara ve eksikliklere rağmen halkın güç, yönetim bazında ise muhalefettir. Süreç müslümanların lehinedir. Güçlerini birleştirmeleri durumunda halkı müslüman olan ülkelerin çoğunda iktidara gelmeleri mümkündür.Sistemi medeniyete ullaştıran, hakim gücün ruhudur, topyekün çabalarıdır hiç şüphesiz sağlam ruh, yoğun çaba, müslüman olsun olmasın her ekibi başarılı kılar. Sünnetullaha göre çalışan kazanır: "İnsan için yalnızca çalıştığı kadarı vardır ve çalıştığının karşılığını mutlaka görecektir." Bu espiriye vakıf olan gayri müslimler, vaziyete hakim durumdadırlar. Bununla beraber, güçlerini, sufli emellerini gerçekleştirmede kullandıkları zulüm ve sömürü düzenlerini kurdukları bir vakıadır. Böylece kendi sonlarını hazırlamış oluyorlar. Muhtemel bir yıkım ya da dağılmaya karşı müslümanlar;a) Enkazın altında kalmamakb) Açılan boşluğu en iyisi ile doldurmak için teyakkuz halinde bulunmalıdırlar.Oturup böyle bir sonucu beklemek İslami düşünce ile bağdaşmayacağından müslümanlar, bir yandan zulüm düzeninin yıkılışını hızlandırırken bir yandan da kendi sisteminin teorisini kemale erdirmeye ve icraa kadrolarını sağlam bir şekilde teşkil etmeye çalışmaları tabii bir zorunluluktur. Sisteme hakim olduktan sonra onu devam ettirmek, onu ilk defa ele geçirmekten daha zordur. İşbaşına geldikten sonra yeni bir takım tecrübelerin edinilmesi, buna göre yeni stratejilerin belirlenmesi kaçınılmaz olabilir, ancak işe hazırlıksız başlamak sonun başlangıcı sayılacağından büyük bir vebali gerektirir.Bazı Genel Mülahalar*Güçlülerin zayıfları ezdiği "orman kanunu" bu çağda yürürlüktedir. Zayıfların feryadı, muhalefetin en önemli güç kaynağıdır.*Hiçbir hakim güç "biz bu işi yürütemiyoruz, siz buyrun" demez.*Harici sistemlere teslimiyet, müebbet mahkumiyeti kabuldür.*Bizler kendi sistemimizin tahakkuku için yürütüğümüz çabalarla ve prensiplerimize bağlılıkla, gösterdiğimiz kararlılıkla gerek Allah katında ve gerekse insanlar yanında şeref ve izzet sahibi olabiliriz. Gayret bizden, başarı Allah'tandır.*Kendi zihniyetmize göre gerçekleştireceğimiz "köklü değişim, seviyeli yenilik," bunu hakim kılma azmi ve samimiyeti neticesinde Allah (c.c) sistemi lütfedecektir.*Sisteme hakim olmak deyiminden yalnızca devlet yada hükümeti ele geçirmek anlaşılmamalıdır. Sisteme hakim olmak toplumun bütün birimlerine ve kurumlarını nufüz etmekle olur.
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2015 - Cuma

MÜSLÜMANLAR VE BEŞERİ SİSTEMLER

Her hakim güç, kendi sistemini oluşturur. Önce mevkiini sağlamlaştırır, sonra geliştirir ve ilerletir. Bu hakim güç , güçlü bir inanç, sağlam bir kadrı, gerçekçi bir programa sahipse başarı imkanı elde eder. Sistem için, inancın yönü değil, gücü önemlidir.
Sistemi içten çökertecek en etkili amil, zulme alet olmasıdır. Kendini yenileyememesi ve dinamizmini kaybetmesi, onun kıymetinin alametleridir. "Tabiat boşluk etmez" der Aristo. Bir konuda yetersizlik, bir sahada imha, alternatif cereyanlara imkan verir. Çoğu kez muhalif olan bu cereyanlar, mevcut sistemin tükenmişliğinden yararlanarak onu devirir ve kendisini hakim güç kılar. Bu süreç toplumun en üst birimi devletten en alt birimi aileye kadar her kademede kendini gösterir.
Günümüzde müslümanlar; toplum olarak düşünüldüğünde tüm tahribatlara ve eksikliklere rağmen halkın güç, yönetim bazında ise muhalefettir. Süreç müslümanların lehinedir. Güçlerini birleştirmeleri durumunda halkı müslüman olan ülkelerin çoğunda iktidara gelmeleri mümkündür.
Sistemi medeniyete ullaştıran, hakim gücün ruhudur, topyekün çabalarıdır hiç şüphesiz sağlam ruh, yoğun çaba, müslüman olsun olmasın her ekibi başarılı kılar. Sünnetullaha göre çalışan kazanır: "İnsan için yalnızca çalıştığı kadarı vardır ve çalıştığının karşılığını mutlaka görecektir." Bu espiriye vakıf olan gayri müslimler, vaziyete hakim durumdadırlar. Bununla beraber, güçlerini, sufli emellerini gerçekleştirmede kullandıkları zulüm ve sömürü düzenlerini kurdukları bir vakıadır. Böylece kendi sonlarını hazırlamış oluyorlar. Muhtemel bir yıkım ya da dağılmaya karşı müslümanlar;
a) Enkazın altında kalmamak
b) Açılan boşluğu en iyisi ile doldurmak için teyakkuz halinde bulunmalıdırlar.
Oturup böyle bir sonucu beklemek İslami düşünce ile bağdaşmayacağından müslümanlar, bir yandan zulüm düzeninin yıkılışını hızlandırırken bir yandan da kendi sisteminin teorisini kemale erdirmeye ve icraa kadrolarını sağlam bir şekilde teşkil etmeye çalışmaları tabii bir zorunluluktur. Sisteme hakim olduktan sonra onu devam ettirmek, onu ilk defa ele geçirmekten daha zordur. İşbaşına geldikten sonra yeni bir takım tecrübelerin edinilmesi, buna göre yeni stratejilerin belirlenmesi kaçınılmaz olabilir, ancak işe hazırlıksız başlamak sonun başlangıcı sayılacağından büyük bir vebali gerektirir.
Bazı Genel Mülahalar
*Güçlülerin zayıfları ezdiği "orman kanunu" bu çağda yürürlüktedir. Zayıfların feryadı, muhalefetin en önemli güç kaynağıdır.
*Hiçbir hakim güç "biz bu işi yürütemiyoruz, siz buyrun" demez.
*Harici sistemlere teslimiyet, müebbet mahkumiyeti kabuldür.
*Bizler kendi sistemimizin tahakkuku için yürütüğümüz çabalarla ve prensiplerimize bağlılıkla, gösterdiğimiz kararlılıkla gerek Allah katında ve gerekse insanlar yanında şeref ve izzet sahibi olabiliriz. Gayret bizden, başarı Allah'tandır.
*Kendi zihniyetmize göre gerçekleştireceğimiz "köklü değişim, seviyeli yenilik," bunu hakim kılma azmi ve samimiyeti neticesinde Allah (c.c) sistemi lütfedecektir.
*Sisteme hakim olmak deyiminden yalnızca devlet yada hükümeti ele geçirmek anlaşılmamalıdır.
Sisteme hakim olmak toplumun bütün birimlerine ve kurumlarını nufüz etmekle olur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.