Osman GEREM
Köşe Yazarı
Osman GEREM
 

İTİDAL ÜZERE OLMAK…

İfrat ve tefrit aşırılık ve hamiyetsizlik makbul olmayan, şeriat nazarında hoş karşılanmayan davranış biçimleridir. Makbul ve memduh olan, itidal üzere, orta yollu hareket etmektir. Yeryüzüne baktığımız zaman, insanların faidesine olan her şey mutedil iklimlerde, itidal ortamında neşvünüma bulmaktadır. Kuzey kutbundaki aşırı soğuklar ve güney kutbundaki aşırı sıcaklar bu bölgelerde elverişli bir hayal ortamı oluşmasına mani olmaktadır. Söz ve davranışlardaki aşırılılıklar, taşkınlıklar da insanlar arası sevgiyi, muaveneti ve kaynaşmayı menfi olarak etkilemekte, toplumu birbirine karşı yabancılaştırmakta ve hatta düşmanlıklara, kargaşalara sürüklemektedir. Ahlakın, amelin ve sözün en güzeli itidal ortamında oluşur. Tehevvür ve korkaklığın vasatında cesaret dediğimiz övgüye layık makbul ahlak zuhur eder. Tehevvür ve korkaklık memzum, cesaret ise memduh bir ahlaktır. İsraf ve cimrilik kınanmış; cömertlik ise övülmüştür. Çünkü israf tefrit, cimrilik ise ifrat, cömertlik ise vasattır ve Müslüman vasat olan yerde bulunur, vasat olanı yapar.Aşırılıklara, taşkınlıklara iltifat etmez. İtidal bu ümmetin vasfıdır. İtidal bu ümmetin vasfıdır. İtidal üzere olmak onun özelliğidir. Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “İşte böylece sizin insanlar üzerinde şahidler olmanız, Resulün’de sizin üzerinizde bir şahit olması için sizi orta ( dengeli ) bir ümmet kıldık.” ( Bakara – 143 )İtidal üzere olmak, orta yollu hareket etmek ancak, güçlü bir irade, ilim, sabır, hilim ve tevazu gibi güzel hasletlerle başarılabilir. Bu hasletlerden mahrum olan nefsinin ve duygularının etkisiyle itidalini kaybeder ve görülmemiş taşkınlıklar yapabilir. Tek örneğimiz ve rehberimiz Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yemesi, içmesi, oturup kalkması, konuşması, aile hayatı, insanlarla muaşereti, ibadeti, tebliği ve cihadı gönüllerde çiçek çiçek açan, rahatlatıcı bir vasat, bir itidal ortamı sergilemektedir. Onun izi üzere yürüyen tüm muttakiler de her türlü aşırılıktan, taşkınlıktan uzak dengeli bir hayat yaşamışlar ve etrafındakilere nebevi bir örnek sunmuşlardır.İslam dini, değil söz ve davranışlardaki ifrat ve taşkınlığa, ibadetlerde dahi aşırılığa, tabiatı zorlayıcı tarzlara müsaade etmemiştir.Allah Teâlâ: “Biz Kur’an-ı sana zahmet çekesin diye değil, ancak Allah’dan korkanlar için bir öğüt olsun diye indirdik.”“Allah uğrunda, ona yaraşacak şekilde cihad edin. Sizi o seçti. Din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi.” Buyuruyor.Diğer bir ayet-i kerime’de de şöyle buyrulmaktadır. “O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı gitmeyin, O sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.”Bu hususta Enes bin Malik’den şöyle bir hadis rivayet edilmektedir. “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in ibadetinden sormak için üç kişilik bir grup (Hz. Ali, Abdullah bin Amr bin As, Osman bin Ma’zun radıyallahu anhüm) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zevcelerinden bazısının evlerine geldiler. Kendilerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ibadeti haber verilince:“Rasulullah kim, biz kimiz? Onun gelmiş – geçmiş günahları mağfiret olunmuştur.” dediler ve onlardan biri; “geceleri hep namaz kılacak ve hiç uyumayacağım,” dedi.Diğeri de şöyle konuştu; “Ben bütün seneyi oruçla geçireceğim, hiç iftar etmeyeceğim.”Üçüncüsü de; “Bende kadınlardan (ayrı) bir yere çekilecek ve hiç evlenmeyeceğim.” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, onlara doğru geldi ve şöyle buyurdu; “ Şöyle şöyle konuşanlar sizler misiniz? Haberiniz olsun, Allah’a andolsun ki, ben sizin Allah’dan en fazla korkan ve en fazla muttakiniz olan bir kimseyim. Fakat ben oruç tutar (arada) iftarda ederim. (Geceleri) namaz kılar ve yatar uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”Görülüyor ki din hususunda gevşeklik göstermek, gayretsiz ve şevksiz davranmak hamiyetsizlik Müslüman’a yakışmayan davranışlar olduğu gibi, ibadet kasdıyla bile olsa, tabiatı zorlayıcı, aşırılıklar da tasvib edilmemektedir.
Ekleme Tarihi: 28 Ekim 2015 - Çarşamba

İTİDAL ÜZERE OLMAK…

İfrat ve tefrit aşırılık ve hamiyetsizlik makbul olmayan, şeriat nazarında hoş karşılanmayan davranış biçimleridir. Makbul ve memduh olan, itidal üzere, orta yollu hareket etmektir.
Yeryüzüne baktığımız zaman, insanların faidesine olan her şey mutedil iklimlerde, itidal ortamında neşvünüma bulmaktadır.
Kuzey kutbundaki aşırı soğuklar ve güney kutbundaki aşırı sıcaklar bu bölgelerde elverişli bir hayal ortamı oluşmasına mani olmaktadır.
Söz ve davranışlardaki aşırılılıklar, taşkınlıklar da insanlar arası sevgiyi, muaveneti ve kaynaşmayı menfi olarak etkilemekte, toplumu birbirine karşı yabancılaştırmakta ve hatta düşmanlıklara, kargaşalara sürüklemektedir. Ahlakın, amelin ve sözün en güzeli itidal ortamında oluşur.
Tehevvür ve korkaklığın vasatında cesaret dediğimiz övgüye layık makbul ahlak zuhur eder.
Tehevvür ve korkaklık memzum, cesaret ise memduh bir ahlaktır. İsraf ve cimrilik kınanmış; cömertlik ise övülmüştür. Çünkü israf tefrit, cimrilik ise ifrat, cömertlik ise vasattır ve Müslüman vasat olan yerde bulunur, vasat olanı yapar.
Aşırılıklara, taşkınlıklara iltifat etmez. İtidal bu ümmetin vasfıdır. İtidal bu ümmetin vasfıdır.
İtidal üzere olmak onun özelliğidir.
Bu hususta Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “İşte böylece sizin insanlar üzerinde şahidler olmanız, Resulün’de sizin üzerinizde bir şahit olması için sizi orta ( dengeli ) bir ümmet kıldık.” ( Bakara – 143 )
İtidal üzere olmak, orta yollu hareket etmek ancak, güçlü bir irade, ilim, sabır, hilim ve tevazu gibi güzel hasletlerle başarılabilir.
Bu hasletlerden mahrum olan nefsinin ve duygularının etkisiyle itidalini kaybeder ve görülmemiş taşkınlıklar yapabilir.
Tek örneğimiz ve rehberimiz Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yemesi, içmesi, oturup kalkması, konuşması, aile hayatı, insanlarla muaşereti, ibadeti, tebliği ve cihadı gönüllerde çiçek çiçek açan, rahatlatıcı bir vasat, bir itidal ortamı sergilemektedir. Onun izi üzere yürüyen tüm muttakiler de her türlü aşırılıktan, taşkınlıktan uzak dengeli bir hayat yaşamışlar ve etrafındakilere nebevi bir örnek sunmuşlardır.
İslam dini, değil söz ve davranışlardaki ifrat ve taşkınlığa, ibadetlerde dahi aşırılığa, tabiatı zorlayıcı tarzlara müsaade etmemiştir.
Allah Teâlâ: “Biz Kur’an-ı sana zahmet çekesin diye değil, ancak Allah’dan korkanlar için bir öğüt olsun diye indirdik.”
“Allah uğrunda, ona yaraşacak şekilde cihad edin. Sizi o seçti. Din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi.” Buyuruyor.
Diğer bir ayet-i kerime’de de şöyle buyrulmaktadır. “O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı gitmeyin, O sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir.”
Bu hususta Enes bin Malik’den şöyle bir hadis rivayet edilmektedir. “Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in ibadetinden sormak için üç kişilik bir grup (Hz. Ali, Abdullah bin Amr bin As, Osman bin Ma’zun radıyallahu anhüm) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zevcelerinden bazısının evlerine geldiler. Kendilerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ibadeti haber verilince:
“Rasulullah kim, biz kimiz? Onun gelmiş – geçmiş günahları mağfiret olunmuştur.” dediler ve onlardan biri; “geceleri hep namaz kılacak ve hiç uyumayacağım,” dedi.
Diğeri de şöyle konuştu; “Ben bütün seneyi oruçla geçireceğim, hiç iftar etmeyeceğim.”
Üçüncüsü de; “Bende kadınlardan (ayrı) bir yere çekilecek ve hiç evlenmeyeceğim.” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, onlara doğru geldi ve şöyle buyurdu; “ Şöyle şöyle konuşanlar sizler misiniz? Haberiniz olsun, Allah’a andolsun ki, ben sizin Allah’dan en fazla korkan ve en fazla muttakiniz olan bir kimseyim. Fakat ben oruç tutar (arada) iftarda ederim. (Geceleri) namaz kılar ve yatar uyurum. Kadınlarla da evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.”
Görülüyor ki din hususunda gevşeklik göstermek, gayretsiz ve şevksiz davranmak hamiyetsizlik Müslüman’a yakışmayan davranışlar olduğu gibi, ibadet kasdıyla bile olsa, tabiatı zorlayıcı, aşırılıklar da tasvib edilmemektedir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.