Osman GEREM
Köşe Yazarı
Osman GEREM
 

DÜNÜ YAZAN TARİH BUGÜNÜ DE YAZACAKTIR…

Yıl 1912 idi. Peşaver'in en zengin ailesi olan Samdanileri oğlu Abdurrahman (Peşaveri) Balkan Savaşları'nda düşman ordularının İstanbul'a yaklaştığını, Müslümanların Balkan çeteleri tarafından hunharca katledildiğini öğrendiğinde tüm Hindistan'da Osmanlı'ya yardım kampanyası başlattı. Daha Pakistan kurulmamış, Hindistan ise İngiliz sömürgesiydi. İngiliz Valisi elinden ne geldiyse yaptıysa da kampanyayı engelleyemedi. Kimler katılmadı ki o kampanyaya?O dönemde tüm Hindistan'ın en fakir Müslüman şehri olan Peşaver'de hiçbir şeyi olmayan genç bir anne yeni doğan çocuğunu satışa çıkardı, dilenciler günlerce Müslüman kardeşlerine yardım toplayabilmek için dilendi, hamallar kampanyaya bir kuruşta olsa katkı sağlamak için ömür boyu köle gibi çalışmayı göze alıp kendilerini satın alacak efendi aradılar. Evet, her şey İslam'ın son kalesi İstanbul'un düşmemesi içindi. Ümmetin en fakirleri neleri var neleri yok her şeylerini tasadduk etti. Peşaver nere, İstanbul nere diyenler oldu. Lakin o zamanlar mazlumları gözü önce İstanbul'a bakardı. İstanbul'un yüzü gülerse kendilerini mutlu sayarlardı.Abdurrahman tıp eğitimi almamıştı. Yardımları İstanbul'a ulaştırmak üzere doktor ve hasta bakıcılarından heyet teşkil olunuyordu. O da katılmalıydı. Lakin ailesi asla izin vermezdi gitmesine. Tüm parasını kampanyaya vermişti. Heyete katılmak için herkes kendi masrafını kendi ödüyordu. Çaresizdi. En zengin ailenin çocuğuydu lakin parası yoktu. Ama gitmeliydi İstanbul'a. Gitti de… Üniversite kitaplarını ve üzerindeki hariç tüm elbiselerini sattı, Bombay'dan demir alan Sardunya Gemisi'ne son anda yetişti.15 günlük İstanbul yolculuğu boyunca heyet başkanı Dr. Ensari'den basit tıp eğitim aldı. 30 cesur gözü pek genç adam İstanbul'a geldi, şehir bayram yerine döndü. Ümmetin çocukları binlerce kilometre öteden gelmiş, çaresiz Osmanlı Ordusu'na can suyu olmuşlardı. Bugün Suriyeli mazlum kardeşlerimiz için İstanbul Ak Parti İl Teşkilatının başlatmış olduğu yardım kampanyasının 160 Tırlık yardım malzemeleri Şanlıurfa'mıza ulaşmıştır. Özellikle İstanbul ekibine bu erdemliklerinden, özverilerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Emeği geçenlerden Rabbim razı olsun. Peşaverli Abdurrahman'ı yazan tarih İstanbul'lu Aziz'i de yazacaktır.Ensarlığın Zirvesini Yaşamış, Yaşatmış, Peygamber Efendimizi Evinde Misafir Etme Şerefine Nail olmuş, Her şeyini Paylaşmış, Halid bin Zeyd, Ebu Eyyüp El Ensari'nin Diyarından Sevginizle, Muhabbetinizle, Kardeşliğinizle, Cömertliğinizle, Yüreğinizle 500 Bin Muhacir Kardeşimizi Bağrına Basan Eyyüp (A.S) Sabır Diyarına, İbrahim (A.S) Cömertlik Diyarına Hoş Geldiniz, Sefalar Getirdiniz. Ser Sera Ser Çafa, Al Ayuni Ale Rasi, İyiki Varsınız…Bugün Burada Bir Şölene Şahit Oluyoruz. Bu Şölen İnsanlığın Ölmediğini Bir Kez Daha Tarihe Not Düşmenin Kanıtının Şölenidir.Din Dil Irk Ayırmaksızın İnsanlığı Yaşatma Şölenidir. Muhacir ve Ensar Kardeşliğinin Kucaklaşma Şölenidir Bugün…Biz daha önceleri de İstanbul'dan yardımlar aldık. Aziz Bey'in kişisel gayretiyle büyük katkılar sağlandı. Bunun yanında başta Deniz Feneri olmak üzere, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı, Yardımeli, Müsiad ve birçok hayırsever iş adamlarından yardım aldık. Almaya devam ediyoruz…
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2015 - Cuma

DÜNÜ YAZAN TARİH BUGÜNÜ DE YAZACAKTIR…

Yıl 1912 idi. Peşaver'in en zengin ailesi olan Samdanileri oğlu Abdurrahman (Peşaveri) Balkan Savaşları'nda düşman ordularının İstanbul'a yaklaştığını, Müslümanların Balkan çeteleri tarafından hunharca katledildiğini öğrendiğinde tüm Hindistan'da Osmanlı'ya yardım kampanyası başlattı. Daha Pakistan kurulmamış, Hindistan ise İngiliz sömürgesiydi. İngiliz Valisi elinden ne geldiyse yaptıysa da kampanyayı engelleyemedi. Kimler katılmadı ki o kampanyaya?
O dönemde tüm Hindistan'ın en fakir Müslüman şehri olan Peşaver'de hiçbir şeyi olmayan genç bir anne yeni doğan çocuğunu satışa çıkardı, dilenciler günlerce Müslüman kardeşlerine yardım toplayabilmek için dilendi, hamallar kampanyaya bir kuruşta olsa katkı sağlamak için ömür boyu köle gibi çalışmayı göze alıp kendilerini satın alacak efendi aradılar. Evet, her şey İslam'ın son kalesi İstanbul'un düşmemesi içindi. Ümmetin en fakirleri neleri var neleri yok her şeylerini tasadduk etti. Peşaver nere, İstanbul nere diyenler oldu. Lakin o zamanlar mazlumları gözü önce İstanbul'a bakardı. İstanbul'un yüzü gülerse kendilerini mutlu sayarlardı.
Abdurrahman tıp eğitimi almamıştı. Yardımları İstanbul'a ulaştırmak üzere doktor ve hasta bakıcılarından heyet teşkil olunuyordu. O da katılmalıydı. Lakin ailesi asla izin vermezdi gitmesine. Tüm parasını kampanyaya vermişti. Heyete katılmak için herkes kendi masrafını kendi ödüyordu. Çaresizdi. En zengin ailenin çocuğuydu lakin parası yoktu. Ama gitmeliydi İstanbul'a. Gitti de… Üniversite kitaplarını ve üzerindeki hariç tüm elbiselerini sattı, Bombay'dan demir alan Sardunya Gemisi'ne son anda yetişti.
15 günlük İstanbul yolculuğu boyunca heyet başkanı Dr. Ensari'den basit tıp eğitim aldı. 30 cesur gözü pek genç adam İstanbul'a geldi, şehir bayram yerine döndü. Ümmetin çocukları binlerce kilometre öteden gelmiş, çaresiz Osmanlı Ordusu'na can suyu olmuşlardı.
Bugün Suriyeli mazlum kardeşlerimiz için İstanbul Ak Parti İl Teşkilatının başlatmış olduğu yardım kampanyasının 160 Tırlık yardım malzemeleri Şanlıurfa'mıza ulaşmıştır. Özellikle İstanbul ekibine bu erdemliklerinden, özverilerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Emeği geçenlerden Rabbim razı olsun. Peşaverli Abdurrahman'ı yazan tarih İstanbul'lu Aziz'i de yazacaktır.
Ensarlığın Zirvesini Yaşamış, Yaşatmış, Peygamber Efendimizi Evinde Misafir Etme Şerefine Nail olmuş, Her şeyini Paylaşmış, Halid bin Zeyd, Ebu Eyyüp El Ensari'nin Diyarından Sevginizle, Muhabbetinizle, Kardeşliğinizle, Cömertliğinizle, Yüreğinizle 500 Bin Muhacir Kardeşimizi Bağrına Basan Eyyüp (A.S) Sabır Diyarına, İbrahim (A.S) Cömertlik Diyarına Hoş Geldiniz, Sefalar Getirdiniz. Ser Sera Ser Çafa, Al Ayuni Ale Rasi, İyiki Varsınız…
Bugün Burada Bir Şölene Şahit Oluyoruz. Bu Şölen İnsanlığın Ölmediğini Bir Kez Daha Tarihe Not Düşmenin Kanıtının Şölenidir.
Din Dil Irk Ayırmaksızın İnsanlığı Yaşatma Şölenidir. Muhacir ve Ensar Kardeşliğinin Kucaklaşma Şölenidir Bugün…
Biz daha önceleri de İstanbul'dan yardımlar aldık. Aziz Bey'in kişisel gayretiyle büyük katkılar sağlandı. Bunun yanında başta Deniz Feneri olmak üzere, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı, Yardımeli, Müsiad ve birçok hayırsever iş adamlarından yardım aldık. Almaya devam ediyoruz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.