Osman GEREM
Köşe Yazarı
Osman GEREM
 

AKLI SELİM

Akıl, Allah Teala'nın insanoğluna ikram ettiği büyük bir nimettir. Allah teala, aklı olanı mükellef kılmakta ve ona mes'uliyetler yüklemektedir. Çünkü gerçekler ancak ve ancak aklı selim ile anlaşılabilir. Aklı selim demek, ayıp ve noksanlıklardan beri olan akıl demektir. Aklın kelime manası, menetmektir. İnsanı kötülüklerden meneden akıl, ayıp ve noksanlıklardan beri olan akıldır. O bakımdan kişinin aklı selim sahibi olmasının işareti ve alameti yaptıklarından anlaşılmaktadır. Hayır ile şerri, hak ile batılı birbirinden ayırt edemeyen bir akıl, aklı selim olamaz. Kaldı ki gerçek aklı selim sahipleri iki hayır cem olunca hangisinin daha hayırlı olduğunu anlar ve ona göre hareket ederler. Caferi Sadık, Numan bin Sabit'e: "Akıl nedir?" diye sormuş. O da: "Hayır ile şerri birbirinden ayırt eden melekedir." demiş. Caferi Sadık "Onu atlar bile temyiz eder. Sahibi atın yanına gelirken kendisine ot mu getiriyor, yoksa kırbaç mı vuracak bilir." Numan bu cevap karşısında şaşırır. Bunun üzerine Caferi Sadık: "Akıl, iki mühim hayır zuhur ettiği zaman, hangisinin daha hayırlı olduğunu temyiz eden melekedir." der.Fani olanı baki olana, dünyayı, ahirete tercih edenler, Allah Teala'dan değil, insanlardan korkanlar, aklı selim sahibi olamazlar. Öleceğini ve ölümden sonra zorlu bir hesaba çekileceğini bilipte, sürekli kahkahalarla gülenler haram mal devşirenler, kalbine Allah ve peygamber sevgisi yerine dünya, mal ve makam sevgisini yerleştirenlere nasıl akıllı denilebilir.Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, katıla katıla gülen ve gülerken bütün dişleri görünen bir topluluk gördü ve şöyle buyurdu: "Eğer ölümü hatırlasaydınız, böyle gördüğüm gibi olmazdınız. Öyleyse ölümü çok hatırlayınız. Kabir, üzerinden bir gün geçmez ki şöyle seslenmesin: Ben kimsesizlik yuvasıyım, yalnızlık yurduyum, topraktan bir evim, kurtçukların yuvasıyım. Bir mü'min kabre konunca kabir ona: "Gelişin mübarek olsun, ne iyi ettinde geldin. Yeryüzünde ki insanlar arasında en çok sevdiğim sendin. Bugün sen bana geldin, benim sana ne kadar iyi davranacağımı göreceksin ve arkasından kabir, mü'minin görüşünün ulaşabileceği kadar genişleyecek ve oradan cennete bir kapı açılacak o kapıdan mü'mine cennetin havası ve güzel kokuları ulaşacaktır.
Ekleme Tarihi: 14 Ocak 2016 - Perşembe

AKLI SELİM

Akıl, Allah Teala'nın insanoğluna ikram ettiği büyük bir nimettir. Allah teala, aklı olanı mükellef kılmakta ve ona mes'uliyetler yüklemektedir. Çünkü gerçekler ancak ve ancak aklı selim ile anlaşılabilir.
Aklı selim demek, ayıp ve noksanlıklardan beri olan akıl demektir. Aklın kelime manası, menetmektir.
İnsanı kötülüklerden meneden akıl, ayıp ve noksanlıklardan beri olan akıldır. O bakımdan kişinin aklı selim sahibi olmasının işareti ve alameti yaptıklarından anlaşılmaktadır.
Hayır ile şerri, hak ile batılı birbirinden ayırt edemeyen bir akıl, aklı selim olamaz. Kaldı ki gerçek aklı selim sahipleri iki hayır cem olunca hangisinin daha hayırlı olduğunu anlar ve ona göre hareket ederler.
Caferi Sadık, Numan bin Sabit'e: "Akıl nedir?" diye sormuş. O da: "Hayır ile şerri birbirinden ayırt eden melekedir." demiş. Caferi Sadık "Onu atlar bile temyiz eder. Sahibi atın yanına gelirken kendisine ot mu getiriyor, yoksa kırbaç mı vuracak bilir." Numan bu cevap karşısında şaşırır. Bunun üzerine Caferi Sadık: "Akıl, iki mühim hayır zuhur ettiği zaman, hangisinin daha hayırlı olduğunu temyiz eden melekedir." der.
Fani olanı baki olana, dünyayı, ahirete tercih edenler, Allah Teala'dan değil, insanlardan korkanlar, aklı selim sahibi olamazlar. Öleceğini ve ölümden sonra zorlu bir hesaba çekileceğini bilipte, sürekli kahkahalarla gülenler haram mal devşirenler, kalbine Allah ve peygamber sevgisi yerine dünya, mal ve makam sevgisini yerleştirenlere nasıl akıllı denilebilir.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem, katıla katıla gülen ve gülerken bütün dişleri görünen bir topluluk gördü ve şöyle buyurdu: "Eğer ölümü hatırlasaydınız, böyle gördüğüm gibi olmazdınız. Öyleyse ölümü çok hatırlayınız. Kabir, üzerinden bir gün geçmez ki şöyle seslenmesin: Ben kimsesizlik yuvasıyım, yalnızlık yurduyum, topraktan bir evim, kurtçukların yuvasıyım. Bir mü'min kabre konunca kabir ona: "Gelişin mübarek olsun, ne iyi ettinde geldin. Yeryüzünde ki insanlar arasında en çok sevdiğim sendin. Bugün sen bana geldin, benim sana ne kadar iyi davranacağımı göreceksin ve arkasından kabir, mü'minin görüşünün ulaşabileceği kadar genişleyecek ve oradan cennete bir kapı açılacak o kapıdan mü'mine cennetin havası ve güzel kokuları ulaşacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.