AŞİR KAYABAŞI
Köşe Yazarı
AŞİR KAYABAŞI
 

KARAKÖPRÜLÜ ALİ BABA HAYRATI: 2

      Karaköprü Belediyesi 23. Ali Baba (Dede) Hayratı ‘Dayanışma Tema’lı Hayrat geleneğini bu yılda 05.11.2023, pazar günü gerçekleştirdi.       Açılışta bir konuşma yapan Karaköprü Belediye Başkanı sayın Metin Baydilli bu yıl hayratı imece usulü ki, aslına uygun, yani muhtar ve Karaköprü sakinlerinin de katkıları gerçekleştirirken, Ali Baba (Dede)’nin tarihi kişiliği ve inançsal açıdan manevi değerine de dikkat çekti. Konuşmasında konuyu kısaca mealen şöyle özetledi:       “Ali Dede (Baba) sadece Karaköprülüler için değil, Urfa için de büyük bir değerdir. IV. Murat Bağdat seferine giderken buraya uğrar, çevresi ona zaferin kutlu olması için Karaköprü’de bir veli zat var, ona git, duasını al telkininde bulunurlar. IV. Murat bu uyarıya uyarak Karaköprü’ye gelir, Ali Baba’ya niyazda bulunur.       Ali Baba IV. Murad’a sefere korkmadan git, rahat ol, zafer senindir, der. Ve Bağdat böylece fethedilir. Bugün Karaköprüdeki bütün bu değişme ve gelişmeler de Ali Baba’nın duası ile gelişmektedir.” dedi. Bu kısa konuşmasından ötürü sayın Baydilli’ye teşekkür ederiz.       Yazımızın birinci bölümünde Ali Baba, İstanbul Eren Köyden Urfa İbrahim Halil Dergahına Şazeli tariki postnişini olarak görevlendirilince “Ali Dede” olarak da anıldığını görüyoruz, ki bu tarik açısından doğrudur.       “Sayın Hacı Abdurrahman Güllüoğlu’nun verdiği bilgiye göre Ali Dede Afrika’dan İstanbul’a gelmiş ve Erenköy’de yerleşmiştir. Oradan da Urfa’ya gelerek Halilürrahman camisi yanına yerleşmiş ve kendisine burada tekke yapmıştır.         Şazeli Ali Dede’nin tekkesi Halilürrahman camiinde idi. Halilürrahman camisinin mezarlığının doğusunda Şazeli Ali Dede’nin türbesi bulunmaktadır. Şazeli Ali Dede’nin evlatları son zamanlara kadar burada şeyhliğe devam etmişlerdir. Bu yüzden kendilerine Halilürrahman Şeyhi denilmiş ve “Eren” soyadını almışlardır.”1.       “Şazeli Ebul-Hasan, 1197’de Gemera dolaylarında Şazila’da doğdu, 1258’de Humeysire’de öldü. Şazelilik’in kurucusudur Gerçek adı Ebû’l-Hasan Ali bin Abdullah’tır. Düşüncelerini yayma amacıyla Tunus’a gitti, çevresinde büyük bir kalabalığın toplanmasını sağladı. Onun bu durumundan kuşkulanan yönetim tutumundan korkarak İskenderiye’ye kaçtı.       İnançlarına çok bağlı olan, şeriata uyan Şazelilik’in İstanbul’da birkaç tekkesi vardı.       Şazeli Kütüğü: Ebûl Hasan Ali Şazelî bin Ebî Muhammed Abdullah’dan … İmam Ali’ye çıkar.”2         Karaköprülü Ali Baba (Dede) kimdir? “Tarikatların oluşmasından sonra, Urfa’da yaşayan önemli mutasavvıflar görülmektedir. Bunlardan biri, 1651’den sonra vefat eden Şazeli tarikatı şeyhi Şazeli Ali Dede’dir. Türbesi Halilürrahman Camii mezarlığındadır.      Şazeli Ali Dede, Şazeli tarikatının Urfa’daki tek temsilcisidir. Ali Dede Kuzey Afrika’da yaşamış olan Şazeli Hasan Dede evlatlarından olup, Kendisi Afrika’dan evvela İstanbul’a gitmiş, oradan da Urfa’ya gelerek yerleşmiştir. Osmanlı padişahı Sultan IV. Murat 1639’da Bağdat seferine giderken Urfa’ya da uğramış. Bu sırada padişah Şazeli Ali Dedeyi ziyaret ederek, dedenin misafir perverliğinden hoşnut kalan padişah, Dedeye bazı ihsanlarda bulunmuştur.”3       Şu bilgiler Ali Baba’nın tarik (yol) meşrebi bakımından dikkat çekicidir: “Urfa Salnamesi (s.131)’ne göre Halilürrahman Zaviyesi Abbasilerden Halife Me’mun (813-833) tarafından camiye çevrilmiş ve sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından da bugünkü haliyle tamir edilmiştir. Caminin batısındaki oda kitabesi de şöyledir:     “Kale nebiy aleyhisselam      Ene Medinetü’l-ilm.      Ali Babuha”4.       Mealen Türkçesi: “Ben ilim şehri Medine’yim, bu şehrin giriş kapısı Ali’dir.” mealli Yüce peygamberimizin Ali hakkındaki bir hadisi olarak, kızı Fatma ve onun çocukları Hasan ile Hüseyin’in ehlibeyt’ten olduklarını vurgulamaktan öte, Ali’nin ilmini vurgulaması dikkat çekicidir. (Ali Baba, IV. Murat ve Beğdili aşireti olarak devam edecek) ***** 1- Mahmut Karakaş, “Şanlıurfa Evliya ve Alimleri”, T.C. Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2010, s.35-36 2- İsmet Zeki Eyyuboğlu, “Günün Işığında Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi”, Geçit Kitabevi, İstanbul, 1987, s.272-273 3- Mahmut Karakaş, “Urfa2da Tasavvuf İzleri”, Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı Yayınları, Ankara, 2017, s.320 4- Mahmut Karakaş, “Şanlıurfa Kitabeleri”, Dal Yayıncılık, Şanlıurfa, Tarihsiz, s.23                                                                    
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2023 - Pazartesi

KARAKÖPRÜLÜ ALİ BABA HAYRATI: 2

      Karaköprü Belediyesi 23. Ali Baba (Dede) Hayratı ‘Dayanışma Tema’lı Hayrat geleneğini bu yılda 05.11.2023, pazar günü gerçekleştirdi.

      Açılışta bir konuşma yapan Karaköprü Belediye Başkanı sayın Metin Baydilli bu yıl hayratı imece usulü ki, aslına uygun, yani muhtar ve Karaköprü sakinlerinin de katkıları gerçekleştirirken, Ali Baba (Dede)’nin tarihi kişiliği ve inançsal açıdan manevi değerine de dikkat çekti. Konuşmasında konuyu kısaca mealen şöyle özetledi:

      “Ali Dede (Baba) sadece Karaköprülüler için değil, Urfa için de büyük bir değerdir. IV. Murat Bağdat seferine giderken buraya uğrar, çevresi ona zaferin kutlu olması için Karaköprü’de bir veli zat var, ona git, duasını al telkininde bulunurlar. IV. Murat bu uyarıya uyarak Karaköprü’ye gelir, Ali Baba’ya niyazda bulunur.

      Ali Baba IV. Murad’a sefere korkmadan git, rahat ol, zafer senindir, der. Ve Bağdat böylece fethedilir. Bugün Karaköprüdeki bütün bu değişme ve gelişmeler de Ali Baba’nın duası ile gelişmektedir.” dedi. Bu kısa konuşmasından ötürü sayın Baydilli’ye teşekkür ederiz.

      Yazımızın birinci bölümünde Ali Baba, İstanbul Eren Köyden Urfa İbrahim Halil Dergahına Şazeli tariki postnişini olarak görevlendirilince “Ali Dede” olarak da anıldığını görüyoruz, ki bu tarik açısından doğrudur.

      “Sayın Hacı Abdurrahman Güllüoğlu’nun verdiği bilgiye göre Ali Dede Afrika’dan İstanbul’a gelmiş ve Erenköy’de yerleşmiştir. Oradan da Urfa’ya gelerek Halilürrahman camisi yanına yerleşmiş ve kendisine burada tekke yapmıştır.

        Şazeli Ali Dede’nin tekkesi Halilürrahman camiinde idi. Halilürrahman camisinin mezarlığının doğusunda Şazeli Ali Dede’nin türbesi bulunmaktadır. Şazeli Ali Dede’nin evlatları son zamanlara kadar burada şeyhliğe devam etmişlerdir. Bu yüzden kendilerine Halilürrahman Şeyhi denilmiş ve “Eren” soyadını almışlardır.”1.  

    “Şazeli Ebul-Hasan, 1197’de Gemera dolaylarında Şazila’da doğdu, 1258’de Humeysire’de öldü. Şazelilik’in kurucusudur Gerçek adı Ebû’l-Hasan Ali bin Abdullah’tır. Düşüncelerini yayma amacıyla Tunus’a gitti, çevresinde büyük bir kalabalığın toplanmasını sağladı. Onun bu durumundan kuşkulanan yönetim tutumundan korkarak İskenderiye’ye kaçtı.

      İnançlarına çok bağlı olan, şeriata uyan Şazelilik’in İstanbul’da birkaç tekkesi vardı.       Şazeli Kütüğü: Ebûl Hasan Ali Şazelî bin Ebî Muhammed Abdullah’dan … İmam Ali’ye çıkar.”2

        Karaköprülü Ali Baba (Dede) kimdir? “Tarikatların oluşmasından sonra, Urfa’da yaşayan önemli mutasavvıflar görülmektedir. Bunlardan biri, 1651’den sonra vefat eden Şazeli tarikatı şeyhi Şazeli Ali Dede’dir. Türbesi Halilürrahman Camii mezarlığındadır.

     Şazeli Ali Dede, Şazeli tarikatının Urfa’daki tek temsilcisidir. Ali Dede Kuzey Afrika’da yaşamış olan Şazeli Hasan Dede evlatlarından olup, Kendisi Afrika’dan evvela İstanbul’a gitmiş, oradan da Urfa’ya gelerek yerleşmiştir. Osmanlı padişahı Sultan IV. Murat 1639’da Bağdat seferine giderken Urfa’ya da uğramış. Bu sırada padişah Şazeli Ali Dedeyi ziyaret ederek, dedenin misafir perverliğinden hoşnut kalan padişah, Dedeye bazı ihsanlarda bulunmuştur.”3

      Şu bilgiler Ali Baba’nın tarik (yol) meşrebi bakımından dikkat çekicidir: “Urfa Salnamesi (s.131)’ne göre Halilürrahman Zaviyesi Abbasilerden Halife Me’mun (813-833) tarafından camiye çevrilmiş ve sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından da bugünkü haliyle tamir edilmiştir. Caminin batısındaki oda kitabesi de şöyledir:

    “Kale nebiy aleyhisselam

     Ene Medinetü’l-ilm.

     Ali Babuha”4.

      Mealen Türkçesi: “Ben ilim şehri Medine’yim, bu şehrin giriş kapısı Ali’dir.” mealli Yüce peygamberimizin Ali hakkındaki bir hadisi olarak, kızı Fatma ve onun çocukları Hasan ile Hüseyin’in ehlibeyt’ten olduklarını vurgulamaktan öte, Ali’nin ilmini vurgulaması dikkat çekicidir. (Ali Baba, IV. Murat ve Beğdili aşireti olarak devam edecek)

*****

1- Mahmut Karakaş, “Şanlıurfa Evliya ve Alimleri”, T.C. Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2010, s.35-36

2- İsmet Zeki Eyyuboğlu, “Günün Işığında Tasavvuf Tarikatlar Mezhepler Tarihi”, Geçit Kitabevi, İstanbul, 1987, s.272-273

3- Mahmut Karakaş, “Urfa2da Tasavvuf İzleri”, Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı Yayınları, Ankara, 2017, s.320

4- Mahmut Karakaş, “Şanlıurfa Kitabeleri”, Dal Yayıncılık, Şanlıurfa, Tarihsiz, s.23

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.