Şanlıurfa'mızın geçmişinin oldukça eski olduğunu zaman, zaman yazmışımdır. Ama büyüklerimizin soğuk kış geceleri anlatmış olduklarını aktarmaya çalışayım.
Değerli büyük ağabeyim zaman, zaman bizi etrafına toplayarak, Elektrik ışığının az olduğu zamanlarda Radyoların revaçta olduğu zaman bizlere büyüklerden devir almış olduğu hikayeleri dinletirdi.
Günün yoğun Kâr, Yağmur ve Soğuk günlerin yüksel olduğa bir zamandan söz etmekteyim. Konuya nerden başlayacağını bilmediği halde bizi pür dikkat dinletiyordu.
Günün birinde;
Bölgemiz inancın yoğun yaşandığı bir yer olması nedeniyle; Yaşlı bir kadın oldukça dini bütün bir insanmış. Her sabah kapısının önüne çıkar ve bağıra, bağıra duasını yaparmış.
"ALLAH'IM BİZE VERDİKLERİN İÇİN SANA ŞÜKÜRLER OLSUN." Diyerek, ardından her seferinde de yan komşusuna sesi duyulur urmuş.
Komşusu ise inancı zayıf olduğundan.
- "Allah yok kadııııın Allah yok !!! " Tövbe diyelim.
Yaşlı teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermiş. Öteki komşu da inadından her seferinde ona öyle bağırırmış.
Neyse bir akşam, komşusu yaşlı teyzeye bir oyun oynamak istemiş.
Markete gidip bir sürü meyve, sebze, ekmek vs, alıp torbalara doldurmuş, yaşlı teyzenin kapısının önüne bırakmış...
Bir diğer günün (Ertesi Sabah) sabahı teyze kapıyı açıp da yiyecekleri görünce çok şaşırmış ve sevinçle bağırmış;
- "SANA ŞÜKÜRLER OLSUN ALLAH'IM, BU GÖNDERDİĞİN YİYECEKLER İÇİN SANA ŞÜKÜRLER OLSUN!"
Yiyeceği bırakan komşusu ağacın arkasından onu seyreden seslenmiş;
- "Allah yok kadıııınnn Allah yok!!!
O yiyecekleri ben aldıııımmm kapıya bıraktııııııım!!!"
Yaşlı teyze hiç istifini bozmamış:
Şükürlerine devam etmiş.
- "YÜCE ALLAH'IM SANA NE KADAR ŞÜKRETSEM AZDIR!!!
Hem bu yiyecekleri göndermişsin, hem de parasını şeytana ödetmişsin, deyerek kapısını kapatmış.
Bu hafta spor karşılaşmaları olmaması nedeniyle kısadan hisse yaparak sizinle paylaşmak istedim.
Spor Haftası olmadığı zaman sizlere kısadan hisseler sunmaya çalışacağım.
HOŞÇAKALIN....