Yakup CANBEYLİ
Köşe Yazarı
Yakup CANBEYLİ
 

GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR

Yurdumun her köşesi bir başka güzellikteydi. Türkiye Cumhuriyetti Devleti yani Ülkem tarihinde görülmemiş birliktelik yaşamaktadır. Bu kardeşiniz bununla birlikte 12 Eylül 1980 Darbesini bizzat yaşayanlardanım. Benimle yaşıt olan veya benden büyük Ağabeylerim ve Ablalarım ne demek istediğimi bilirler. Ülkem, Milletim ve Memleketim İki tane büyük darbe yaşamıştır. 27 Mayıs 1960 Darbesi (27 Mayıs 1960'ta Dönemin Askeri Kuvvetleri darbeyle seçilmiş hükümette el koyarak milli irade saf dışı bırakılmıştır. Daha sonra 9 Temmuz 1961'de kabul edilen 1961 Anayasası olarak bilinen, Anayasa değişikliği yapılarak ve 1924 Anayasası'nı yürürlükten kaldırmış oldu. 15 Ekim 1961 yılında ise normal halk sürecine geçildi. Ülke olarak, ikinci askeri darbeyi 20 yıl sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 12 Eylül 1980 günü gerçekleştirdiği Askeri müdahaledir. Bu yıllı bizzat yaşayanlardanım. Bu iki büyük kabustan öncesi ve sonrası olarak muhtıraları da sayacak olursam yazacak sayfala çoktur. Azda olsa hatırlatmak babında 12 Mart Muhtırası (12 Mart 1971), 28 Şubat (Muhtırası) süreci (Sözde İlticaya karşı POST-MODERİN DARBE olarak adlandırılmıştır.) 27 Nisan e-muhtırası (Dönemin Askeri komutanları Genelkurmay Başkanlığı'nın ve Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle 27 Nisan 2007 tarihinde gecesi lâiklik ile ilgili açıklama yapılmıştır. Bu açıklama bazı siyasetçi ve gazeteciler tarafından bildiri internet aracılığıyla verildiği için "e-muhtıra" olarak da adlandırılmıştır. Yani Ülkemin tarihine birçok kara leke olarak geçmiştir. Son olarak Cuma günün gecesi Ülkemde yine sivil iradeye Darbe konulmak istenmiş ama Halkımız, Milletimiz, Sivil Toplumumuz, Köylümüz, Kentlimiz ve Partililerimiz tek parça olduğunun bilinci ile hareket edilmiştir. Tüm Ülkemin ve Memleketimin insanın duyarlılığına MİNNET ve ŞÜKRANLARIMI sunarım. Ülkemde ve Özelikle Şanlıurfa'mızda (Peygamberler Şehr-i) halkın duyarlılığını göz ardı etmemek lazım. Bu konu henüz taze olduğundan ilerleyen zamanlarda tarih sayfalarımıza kara leke olarak geçecektir.
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2016 - Pazartesi

GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR

Yurdumun her köşesi bir başka güzellikteydi. Türkiye Cumhuriyetti Devleti yani Ülkem tarihinde görülmemiş birliktelik yaşamaktadır.

Bu kardeşiniz bununla birlikte 12 Eylül 1980 Darbesini bizzat yaşayanlardanım. Benimle yaşıt olan veya benden büyük Ağabeylerim ve Ablalarım ne demek istediğimi bilirler.

Ülkem, Milletim ve Memleketim İki tane büyük darbe yaşamıştır. 27 Mayıs 1960 Darbesi (27 Mayıs 1960'ta Dönemin Askeri Kuvvetleri darbeyle seçilmiş hükümette el koyarak milli irade saf dışı bırakılmıştır.

Daha sonra 9 Temmuz 1961'de kabul edilen 1961 Anayasası olarak bilinen, Anayasa değişikliği yapılarak ve 1924 Anayasası'nı yürürlükten kaldırmış oldu. 15 Ekim 1961 yılında ise normal halk sürecine geçildi.

Ülke olarak, ikinci askeri darbeyi 20 yıl sonra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 12 Eylül 1980 günü gerçekleştirdiği Askeri müdahaledir. Bu yıllı bizzat yaşayanlardanım.

Bu iki büyük kabustan öncesi ve sonrası olarak muhtıraları da sayacak olursam yazacak sayfala çoktur.

Azda olsa hatırlatmak babında 12 Mart Muhtırası (12 Mart 1971), 28 Şubat (Muhtırası) süreci (Sözde İlticaya karşı POST-MODERİN DARBE olarak adlandırılmıştır.) 27 Nisan e-muhtırası (Dönemin Askeri komutanları Genelkurmay Başkanlığı'nın ve Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle 27 Nisan 2007 tarihinde gecesi lâiklik ile ilgili açıklama yapılmıştır.

Bu açıklama bazı siyasetçi ve gazeteciler tarafından bildiri internet aracılığıyla verildiği için "e-muhtıra" olarak da adlandırılmıştır.

Yani Ülkemin tarihine birçok kara leke olarak geçmiştir.

Son olarak Cuma günün gecesi Ülkemde yine sivil iradeye Darbe konulmak istenmiş ama Halkımız, Milletimiz, Sivil Toplumumuz, Köylümüz, Kentlimiz ve Partililerimiz tek parça olduğunun bilinci ile hareket edilmiştir. Tüm Ülkemin ve Memleketimin insanın duyarlılığına MİNNET ve ŞÜKRANLARIMI sunarım.

Ülkemde ve Özelikle Şanlıurfa'mızda (Peygamberler Şehr-i) halkın duyarlılığını göz ardı etmemek lazım.

Bu konu henüz taze olduğundan ilerleyen zamanlarda tarih sayfalarımıza kara leke olarak geçecektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.