Yakup CANBEYLİ
Köşe Yazarı
Yakup CANBEYLİ
 

ŞANLIURFA PEYGAMBERLER DİYARI VE İSOT’UN ANAVATI

Türkiye A Milli Futbol Takımı özel ve resmi maçlarının oynanması nedeni ile Turgay Şeren Süper lig ve TFF 1.Lige verilen ara nedeniyle spora bizde biraz ara vermek zorunda kaldık. Şanlıurfa Tarihi ve Dini yönden olduğu gibi yemek geleneksel kültürü ile de Dünyaya ismini Altın harflerle yaymasını bilmiştir. Şanlıurfa ilimiz adından da anlaşılacağı üzere peygamberler şehri denilmektedir. Yani peygamberleri atası sayılan Hazreti İbrahim’in doğup büyüdüğü ildir. Hazreti İsa’nın gelip geçtiği, Hazreti Musa’nın Çobanlı yaptı diyardır. Hazreti Eyüp A.S. Çile çektiği ve vefat etti topraklardır. Daha adını hatırlayamadım birçok peygamberler Şanlıurfa’mızı kutsal kılmıştır. Kutsallığı yanında medeniyette önderlik yapmıştır. Dünyanın ilk yerleşim yeri olan, Şanlıurfa’mızda Göbekli tepe’de mevcuttur. İnsanoğlun buraları gezip görmesi gereken en önemli noktalardandır. Şanlıurfa’mız Osmanlının büyük kültür mirasıyla yoğrulmuş İlimizdir. Bunların başında Türk, Kürt ve özellikle Arap kültürü ile yoğrulmuş kadim İlimidir. Şanlıurfalının yemek, içmek kültürünün yanında geleneksel kültürleriyle de yoğrulmuş tek ilimizdir. Şanlıurfa da yıllardan beridir Ev ve Binalarda çatı sistemi bulunmamaktadır. Şanlıurfa’mızda Dam veya Teras adıyla adlandıran yerler yazlarının uzun olması nedeniyle sıcaktan dolayı insanlarımız buralarda yatmaktadır. AYRICA! Konumuz olan asıl isot’a (Biber) gelelim. İsot yerel bir deyim olması nedeniyle açıklama gerekliliğini duydum. Şanlıurfa’da ev İsotu çok daha makbul ve kabul gören bir şekildir. 10 ila 20 öncesine kadar hep Evlerin ve Binaların damlarında isotlar yapılırdı. İmdiler de ise Damların dışında açık arazilerde de yapılmaktadır. Yani Şanlıurfalı ev hanımları kendine iş sektörü yaratarak, açık alanlarda da bu işi en iyi şekilde yaptıkların son beş yıldır gözlemlemekteyim. Şanlıurfalı Hanımlarımız (Kadınlarımız) kendi ruhunu katarak, İsot’un hasını Şanlıurfalılara sunduğu gibi Tüm Türkiye ye yaymıştır. Şanlıurfalı yani peygamberler diyarında hizmet veren o sıcağın ortasından Hanımlarımız (Kadınlarımız) Urfa İsotumuzun Lezettini söyle sıralamaktadırlar.  Şanlıurfalı biberini yani isotunu alırlar, ister tarladan ister pazardan torbalara konarak bize ulaştırırlar. Şanlıurfa isot’u önce üç bölüme ayrılır. İsotun Sapı, İsotun Tohumu ve İsotun kendisi. İsotun Sapı tabiî ki atık olarak gönderilir. Kalan İsotun Tohumu ise bir sonraki sene için kurutularak depolanır. Diğer kalan asıl kısım ise Şanlıurfa’nın kızgın sıcağında yani güneşte kurutulur.            HA KURTTUK İŞİMİZ BİTİ DEMEYİN! Ası şimdi işimiz başlıyor. Belirli aralıklarla İsotumuzu hangi renkte ve hangi kıvamda olmasını istiyorsak, o şekilde Naylonlama sitemine tabi tutmaktayız. DAHA İŞİMİZ BİTMEDİ. Hangi kıvamda istiyorsak o kıvama geldiği zaman beyaz pamuktan yapılma torbalarda dövülerek, iyice ufalması sağlanır. Yiyecek duruma gelince belirli oranda tuzu ve özellikle halis zeytin yağı eklenir. Bu eklemelerden sonra 4 ve 5 saat serin havada yani işlem akşam saatlerinde yapılır. Bu beklemeden sonra Şanlıurfalı kışlık isotunu evinin en serin bölgesinde koruyarak kışa hazırlığını tamamlamış olur. İsot’u olmayan ev o yıllı zor çıkarır. Bazen evde şirin tatsızlıklarda olur acı isot olmaması nedeniyle. Bu nedenle vakit varken Şanlıurfalı isotunu çıkarsın derim. Acının en tatlısı Şanlıurfa Ev İsot’u. BİR ACI HABERDE ALDIK. Gazetemizin ve Bizim başımız sağ olsun. Gazetemizin çok değerli hizmet adamı Mehmet Er’in pek muhterem Babası vefat etmiştir. Mehmet kardeşime başsağlığı dileyerek Merhuma Allah’tan rahmet dilerim.        
Ekleme Tarihi: 05 Eylül 2016 - Pazartesi

ŞANLIURFA PEYGAMBERLER DİYARI VE İSOT’UN ANAVATI

Türkiye A Milli Futbol Takımı özel ve resmi maçlarının oynanması nedeni ile Turgay Şeren Süper lig ve TFF 1.Lige verilen ara nedeniyle spora bizde biraz ara vermek zorunda kaldık.

Şanlıurfa Tarihi ve Dini yönden olduğu gibi yemek geleneksel kültürü ile de Dünyaya ismini Altın harflerle yaymasını bilmiştir.

Şanlıurfa ilimiz adından da anlaşılacağı üzere peygamberler şehri denilmektedir. Yani peygamberleri atası sayılan Hazreti İbrahim’in doğup büyüdüğü ildir. Hazreti İsa’nın gelip geçtiği, Hazreti Musa’nın Çobanlı yaptı diyardır. Hazreti Eyüp A.S. Çile çektiği ve vefat etti topraklardır. Daha adını hatırlayamadım birçok peygamberler Şanlıurfa’mızı kutsal kılmıştır. Kutsallığı yanında medeniyette önderlik yapmıştır. Dünyanın ilk yerleşim yeri olan, Şanlıurfa’mızda Göbekli tepe’de mevcuttur. İnsanoğlun buraları gezip görmesi gereken en önemli noktalardandır.

Şanlıurfa’mız Osmanlının büyük kültür mirasıyla yoğrulmuş İlimizdir. Bunların başında Türk, Kürt ve özellikle Arap kültürü ile yoğrulmuş kadim İlimidir. Şanlıurfalının yemek, içmek kültürünün yanında geleneksel kültürleriyle de yoğrulmuş tek ilimizdir.

Şanlıurfa da yıllardan beridir Ev ve Binalarda çatı sistemi bulunmamaktadır.

Şanlıurfa’mızda Dam veya Teras adıyla adlandıran yerler yazlarının uzun olması nedeniyle sıcaktan dolayı insanlarımız buralarda yatmaktadır.

AYRICA!

Konumuz olan asıl isot’a (Biber) gelelim. İsot yerel bir deyim olması nedeniyle açıklama gerekliliğini duydum. Şanlıurfa’da ev İsotu çok daha makbul ve kabul gören bir şekildir. 10 ila 20 öncesine kadar hep Evlerin ve Binaların damlarında isotlar yapılırdı. İmdiler de ise Damların dışında açık arazilerde de yapılmaktadır.

Yani Şanlıurfalı ev hanımları kendine iş sektörü yaratarak, açık alanlarda da bu işi en iyi şekilde yaptıkların son beş yıldır gözlemlemekteyim.

Şanlıurfalı Hanımlarımız (Kadınlarımız) kendi ruhunu katarak, İsot’un hasını Şanlıurfalılara sunduğu gibi Tüm Türkiye ye yaymıştır.

Şanlıurfalı yani peygamberler diyarında hizmet veren o sıcağın ortasından Hanımlarımız (Kadınlarımız) Urfa İsotumuzun Lezettini söyle sıralamaktadırlar. 

Şanlıurfalı biberini yani isotunu alırlar, ister tarladan ister pazardan torbalara konarak bize ulaştırırlar.

Şanlıurfa isot’u önce üç bölüme ayrılır. İsotun Sapı, İsotun Tohumu ve İsotun kendisi. İsotun Sapı tabiî ki atık olarak gönderilir. Kalan İsotun Tohumu ise bir sonraki sene için kurutularak depolanır. Diğer kalan asıl kısım ise Şanlıurfa’nın kızgın sıcağında yani güneşte kurutulur.           

HA KURTTUK İŞİMİZ BİTİ DEMEYİN!

Ası şimdi işimiz başlıyor.

Belirli aralıklarla İsotumuzu hangi renkte ve hangi kıvamda olmasını istiyorsak, o şekilde Naylonlama sitemine tabi tutmaktayız.

DAHA İŞİMİZ BİTMEDİ.

Hangi kıvamda istiyorsak o kıvama geldiği zaman beyaz pamuktan yapılma torbalarda dövülerek, iyice ufalması sağlanır. Yiyecek duruma gelince belirli oranda tuzu ve özellikle halis zeytin yağı eklenir. Bu eklemelerden sonra 4 ve 5 saat serin havada yani işlem akşam saatlerinde yapılır. Bu beklemeden sonra Şanlıurfalı kışlık isotunu evinin en serin bölgesinde koruyarak kışa hazırlığını tamamlamış olur.

İsot’u olmayan ev o yıllı zor çıkarır. Bazen evde şirin tatsızlıklarda olur acı isot olmaması nedeniyle.

Bu nedenle vakit varken Şanlıurfalı isotunu çıkarsın derim.

Acının en tatlısı Şanlıurfa Ev İsot’u.

BİR ACI HABERDE ALDIK.

Gazetemizin ve Bizim başımız sağ olsun.

Gazetemizin çok değerli hizmet adamı Mehmet Er’in pek muhterem Babası vefat etmiştir. Mehmet kardeşime başsağlığı dileyerek Merhuma Allah’tan rahmet dilerim.

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.