Yakup CANBEYLİ
Köşe Yazarı
Yakup CANBEYLİ
 

PENCERE DE SARIÇİÇEK VARSA!

            Ecdadımız zamanında her şeyin bir mana ve önemi vardı. Bu manalarda biride cadde ve sokaklarda bulunan evlerin kapıları, pencereleri büyük önem arz etmektedir.              Osmanlı Döneminde, evlerin pencerelerinde bulunan çiçeklerinden olan sarıçiçeğin ve Kırmızı çiçeğin önemine bakacağız. Kız istemede Damadın durumu ve Kahvenin önemi. Osmanlıdan günümüze kadar gelen güzellikler. Bir evin pencerenin önünde sarıçiçek varsa? Bu evde hasta var. Bu nedenle özelikle seyyar satıcıları sesiz sedasız geçerek sokağı terk ederler. Bu evde hasta var, "Bu sokakta gürültü yapma" anlamına gelirdi. Bu evin penceresinin önünde kırmızı çiçek varsa. Bu evde gelinlik çağına gelmiş, bekar kız vardır. Bu evin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et ve küfür etme anlamına geliyordu. Kız istemeye gelindiğinde damat adayının namaz kılıp, kılmadığını anlamak için pantolonunun “Diz izine” bakılırdı. Kahvenin yanında su gelirdi. Şayet misafir toksa önce kahveyi alır, aç ise suyu alırdı. Ona göre ya yemek sofrası hazırlanır veya meyve ikram edilirdi. Kapıların üstünde iki tokmak olurdu. Biri kalın biri ince. Gelen bayansa kapıyı ince tokmakla vururdu. Evin hanımı kapıyı ev haliyle bile açardı. Erkekse kalın tokmakla kapıyı vururdu. Evin hanımı kapıyı ya örtünüp açar ya da kocası, erkek evladı açardı. Peygamber efendimiz (S.A.V)'in 63 yaşında vefatından sebeple 63 yaşını geçmiş büyüklerimiz yaşları sorulduğunda peygamber efendimize hürmeten “Haddi aştık” derlerdi. Yolda küçükler büyüğünün önünden yürüyemezdi. Cuma Namazına esnaf & kuyumcular dâhil kapıya kilit vurmadan giderlerdi. Fitre ve Zekat Ramazandan önce Şaban ayının da verilirdi. Fakir fukara Ramazana erzak sız girmesin diye. Esnaf Ramazan ayında toplanıp gerçek ihtiyaç sahiplerinin “borç defterini” kapatırdı. Beyler, hanımlara hediye olarak “ayna” alırdı. Bu güzel hediyenin anlamı “Sana senden daha güzel verebilecek bir hediye yok” demekti. Peygamberler şehri Şanlıurfa’dan tüm İslam Aleminin Güzel yaşadığımız Ramazan-ı Şerifin hayırla vesile olmasını dilerim.
Ekleme Tarihi: 12 Mart 2025 - Çarşamba

PENCERE DE SARIÇİÇEK VARSA!

            Ecdadımız zamanında her şeyin bir mana ve önemi vardı. Bu manalarda biride cadde ve sokaklarda bulunan evlerin kapıları, pencereleri büyük önem arz etmektedir.             

Osmanlı Döneminde, evlerin pencerelerinde bulunan çiçeklerinden olan sarıçiçeğin ve Kırmızı çiçeğin önemine bakacağız. Kız istemede Damadın durumu ve Kahvenin önemi. Osmanlıdan günümüze kadar gelen güzellikler.

Bir evin pencerenin önünde sarıçiçek varsa?

Bu evde hasta var.

Bu nedenle özelikle seyyar satıcıları sesiz sedasız geçerek sokağı terk ederler. Bu evde hasta var, "Bu sokakta gürültü yapma" anlamına gelirdi.

Bu evin penceresinin önünde kırmızı çiçek varsa. Bu evde gelinlik çağına gelmiş, bekar kız vardır.

Bu evin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et ve küfür etme anlamına geliyordu.

Kız istemeye gelindiğinde damat adayının namaz kılıp, kılmadığını anlamak için pantolonunun “Diz izine” bakılırdı.

Kahvenin yanında su gelirdi. Şayet misafir toksa önce kahveyi alır, aç ise suyu alırdı. Ona göre ya yemek sofrası hazırlanır veya meyve ikram edilirdi.

Kapıların üstünde iki tokmak olurdu.

Biri kalın biri ince. Gelen bayansa kapıyı ince tokmakla vururdu. Evin hanımı kapıyı ev haliyle bile açardı. Erkekse kalın tokmakla kapıyı vururdu. Evin hanımı kapıyı ya örtünüp açar ya da kocası, erkek evladı açardı.

Peygamber efendimiz (S.A.V)'in 63 yaşında vefatından sebeple 63 yaşını geçmiş büyüklerimiz yaşları sorulduğunda peygamber efendimize hürmeten “Haddi aştık” derlerdi.

Yolda küçükler büyüğünün önünden yürüyemezdi.

Cuma Namazına esnaf & kuyumcular dâhil kapıya kilit vurmadan giderlerdi.

Fitre ve Zekat Ramazandan önce Şaban ayının da verilirdi. Fakir fukara Ramazana erzak sız girmesin diye.

Esnaf Ramazan ayında toplanıp gerçek ihtiyaç sahiplerinin “borç defterini” kapatırdı.

Beyler, hanımlara hediye olarak “ayna” alırdı. Bu güzel hediyenin anlamı “Sana senden daha güzel verebilecek bir hediye yok” demekti.

Peygamberler şehri Şanlıurfa’dan tüm İslam Aleminin Güzel yaşadığımız Ramazan-ı Şerifin hayırla vesile olmasını dilerim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.