Şanlıurfalı her zaman kadir şinastır. Şanlıurfalı, İnsanları olduğu gibi sever. Kendisi de olduğu gibi görünmeye gayret gösterir. Şanlıurfalı elinde olanla yetinmeyi çok iyi bilir. Güleçtir, sevilir, sever, Misafirperverdir, Gözü gönlü boldur. Şanlıurfalı güleçtir. Şanlıurfa’mda hayat ne kadar zor olsa olsun her zaman güleçtir. Gördüklerimi kısaca yazıya dökmeye çalışayım, zamanla büyüklerimin anlattıkları ve benim gördüklerim kaybolmasın diye yazıyorum. Şanlıurfalıya hayat ne kadar zorluklar içinde yaşansa da yaşansın. İnsanları da Misafirlere (Bizlere) her zaman gülebiliyor. İnsanlarımız bir anda mutlu, bir anda da mutsuz olabiliyoruz. İnsanlarımız bazen çok iyi sağlıklı, bazen de sanki canımızdan can çıkıyor. İnsanlarımızın beş dakikası beş dakikasına uymazken, yine hayata gülerek bakıyoruz ya. Buda Şanlıurfalı insanının ne kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor. Her şeye rağmen hayata sımsıkı tutunun diyen bir Şanlıurfalı. Kendinize bakın mutlu olmak için çabalayın der! Mutlu olmak ve ya mutlu kalmak için inadına inadına gülün tek çaredir gülmek ve mutlu olmaktır der! Şanlıurfalıları yani yanımıza gelen misafirlerin ne derece etkilendiğini görmekteyim. Şanlıurfalı mutluluk ve güzellik salgılamaktadır. Gelen misafirlerimiz Yusuf Nabi (Şair Nabi) gibi şair, olmaya çalışmaktalar. Misafirimiz konuşmaya başlar, Seni bu kadar seviyorum diye kendini sakın bir şey zannetme. Çünkü..! Benim seni sevdiğim kadar güzelsin, sana herkesten başka baktığım sürece (Güzelsin) özelsin... Şimdilik ben Acı çekiyorsam, Üzülüyorsam ve Özlüyorsam, seni hala yokluğuna hemen alışamayacak kadar çok sevdiğimdendir. Güzelim (Özelim) sen kalbimi kırıyorsun ya benim kırılganlığım sana olan sevgimdendir, aslında. Emin olasın ki o da zamanla son bulacaktır. Ama unutma ki! Bir gün o kadar mutlu olacağım ki! O kalp kırıkları en çok sana batacak, seni incitecektir. Bu şehirde her insan bir Nabi’dir, her yüz yılda onlarca Nabiler gelmiştir, kıymetini bilmemiz gerekir. Şimdi ki zamanda ise; Âmirleriniz hayırlı olanlarınızdan iseler, Zenginleriniz cömert kimselerse, İşlerinizi aranızda danışarak hallediyorsanız, Bu durumda yerin üstü (hayat) altından (ölümden) hayırlıdır. Eğer âmirleriniz şerirlerinizden, Zenginleriniz cimriyse, İşleriniz kadınların elindeyse yerin altı üstünden (ölmek yaşamaktan) daha hayırlıdır. Hadîs-i Şerîf (Ebû Hureyre, Tirmîzî, Fiten 78)