Yakup CANBEYLİ
Köşe Yazarı
Yakup CANBEYLİ
 

BU ŞEHİR HEPİMİZİN

Her zaman spor ile alakalı yazımla sizlere ulaşamaya gayret gösterdim. Oysaki iki haftadır güzel Urfa’mın yazısını yaz bilmek beni derinden etkilerdi. Yazımı yazdığım esnada Şanlıurfa sporum (Sarı-Yeşilli) Takımımız İzmir’in ve Ülkemin en köklü kulüplerinden olan, Karşıyaka sporu çöküşünü tanıklık ediyorduk. Karşıyaka spor futbol takımı matematiksel olmasa da üçüncü lig yolcusu görünüyor.     Gelelim Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ma ile yazıma kaldığım noktadan devam edelim. Şuanda üç aylara girmiş bulunmaktayız. Tarih ve Güzellikler kokak Şanlıurfada oruçlu olmak Medine’yi Nebevi, Mekke’yi Mekkâreme, Mescid-i Aksa (Beytü’l Makdis) Kudüs’te Oruçlu olmak gibidir. Bu nedenle Şanlıurfa’mızın (Peygamberler Şehr-i) kıymetinin idrakinde olalım. Bununla beraber hacı zamanı ümmetin hacılarına gereken önemi ecdadımı vermiştir. Avrupa’dan Asya’dan hacı kafileleri Peygamberler Şehrine uğramadan gitmezlerdi. Güzel bir anımı anlatayım. 1979 Yıllın sonları 1980’nın başlarında yaşadığım zihnimde kalanları aktarayım. Elli öpülesi Anam ve Baba konuşurken, kulak misafiri oldum. Hanım Dergah’a bir çok Otobüs Hacılar gelmiş biz birkaç taneyi çağıralım misafir edelim. Anam babama döndü ne bekliyorsun. Baba o zaman hemen gideyim. Üç otobüse Bağlarbaşı’nda bulunan Avlulu evimize getirdi. Güzelim mahalleli tüm hacıları aile aile pay edilerek götürdüler. Bize kalala 10 aile Hacı kaldı. 80 ve ya 85 yaşlarında cami tarafında oturan eli öpülesi Ayşe teyze vardı. Babama döndü Halil oğlum bana hacı yok mu? Babamda durumunu bildiği için, Ayşe teyze ne diyorsan öyle olsun, kalan tüm hacıları bana ver. Babam Ayşe teyze birazını bana bırak ancak üç aile sana vere bilirim. Ayşe teyzem bu seferlik böyle olsun bir daha kinde beni unutmayın dedi ve hacılarını evine götürdü. Bu olay karşısında hacılarımı şaşkınlığını gizleyemediler. Hacılarla Babam ve Anam gecenin geç saatlerine kadar Sohbet etmeye başladılar. Sohbet sırasında gelişimde o teyze ile yaşanılan olayı sordular. Rahmetli babam işte ümmetimiz işte peygamberler şehrinin önemli mihengidir. Bizim evde misafirlerimi o demin Yoğoslaviyası olan şimdiki Bosnalı hacılarımızdı.                            Şanlıurfam her yönü ile tarih ve medeniyeler şehridir. Urfam öyle kalayca kazanılan Medeniyeler şehr-i, Tarih şehr-i Kültür Şehr-i ve Peygamberler Şehir-i olmamıştır. Kulaktan kulağa gelen güzel Şiirler ve Türkülerle donanmıştır. Geçmişte Gazelhan bir büyüğümüz oğlunu para verir kasab’a gönderir. Oğul babasının bir dediğini iki etmeden, koşmaya başlar kasaba doğru. Gazelhan Baba Eyvah oğlan dinlemeden gitti. Kıyma et yerine parça et alıp gelir. Gazelhan olan baba güzel bir sesle edayla kasaptaki oğluna sesini hoyratla ulaştırmaya çalışır.          BU DALA, BÜLBÜL KONMUŞ BU DALA, OĞLANI ETE SALDIM, KORHARAM Kİ! BUD ALA. Gazelhanın oğlu kasaba varmış eti ısmarlamaktadır. Hem de Bud (Parça) eti ısmarlamıştı ki! Kulağına babasının sesi gelir. Oğul kasap Ustasına derki!  Usta bu güzel ses babamın sesi, Usta sen bana Bud (Parça) değil kıyma ver... Şanlıurfamın her tarımı Tarih, Sanat ve Kültür kokmaktadır. Ramazan-ı Şerif ayını Şanlıurfa’da geçirmenizi dilerim.
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2018 - Cuma

BU ŞEHİR HEPİMİZİN

Her zaman spor ile alakalı yazımla sizlere ulaşamaya gayret gösterdim. Oysaki iki haftadır güzel Urfa’mın yazısını yaz bilmek beni derinden etkilerdi.

Yazımı yazdığım esnada Şanlıurfa sporum (Sarı-Yeşilli) Takımımız İzmir’in ve Ülkemin en köklü kulüplerinden olan, Karşıyaka sporu çöküşünü tanıklık ediyorduk. Karşıyaka spor futbol takımı matematiksel olmasa da üçüncü lig yolcusu görünüyor.    

Gelelim Peygamberler Şehri Şanlıurfa’ma ile yazıma kaldığım noktadan devam edelim. Şuanda üç aylara girmiş bulunmaktayız. Tarih ve Güzellikler kokak Şanlıurfada oruçlu olmak Medine’yi Nebevi, Mekke’yi Mekkâreme, Mescid-i Aksa (Beytü’l Makdis) Kudüs’te Oruçlu olmak gibidir. Bu nedenle Şanlıurfa’mızın (Peygamberler Şehr-i) kıymetinin idrakinde olalım.

Bununla beraber hacı zamanı ümmetin hacılarına gereken önemi ecdadımı vermiştir. Avrupa’dan Asya’dan hacı kafileleri Peygamberler Şehrine uğramadan gitmezlerdi.

Güzel bir anımı anlatayım. 1979 Yıllın sonları 1980’nın başlarında yaşadığım zihnimde kalanları aktarayım. Elli öpülesi Anam ve Baba konuşurken, kulak misafiri oldum. Hanım Dergah’a bir çok Otobüs Hacılar gelmiş biz birkaç taneyi çağıralım misafir edelim. Anam babama döndü ne bekliyorsun. Baba o zaman hemen gideyim. Üç otobüse Bağlarbaşı’nda bulunan Avlulu evimize getirdi. Güzelim mahalleli tüm hacıları aile aile pay edilerek götürdüler. Bize kalala 10 aile Hacı kaldı. 80 ve ya 85 yaşlarında cami tarafında oturan eli öpülesi Ayşe teyze vardı.

Babama döndü Halil oğlum bana hacı yok mu?

Babamda durumunu bildiği için, Ayşe teyze ne diyorsan öyle olsun, kalan tüm hacıları bana ver. Babam Ayşe teyze birazını bana bırak ancak üç aile sana vere bilirim. Ayşe teyzem bu seferlik böyle olsun bir daha kinde beni unutmayın dedi ve hacılarını evine götürdü. Bu olay karşısında hacılarımı şaşkınlığını gizleyemediler.

Hacılarla Babam ve Anam gecenin geç saatlerine kadar Sohbet etmeye başladılar. Sohbet sırasında gelişimde o teyze ile yaşanılan olayı sordular. Rahmetli babam işte ümmetimiz işte peygamberler şehrinin önemli mihengidir. Bizim evde misafirlerimi o demin Yoğoslaviyası olan şimdiki Bosnalı hacılarımızdı.                           

Şanlıurfam her yönü ile tarih ve medeniyeler şehridir.

Urfam öyle kalayca kazanılan Medeniyeler şehr-i, Tarih şehr-i Kültür Şehr-i ve Peygamberler Şehir-i olmamıştır. Kulaktan kulağa gelen güzel Şiirler ve Türkülerle donanmıştır. Geçmişte Gazelhan bir büyüğümüz oğlunu para verir kasab’a gönderir. Oğul babasının bir dediğini iki etmeden, koşmaya başlar kasaba doğru. Gazelhan Baba Eyvah oğlan dinlemeden gitti. Kıyma et yerine parça et alıp gelir. Gazelhan olan baba güzel bir sesle edayla kasaptaki oğluna sesini hoyratla ulaştırmaya çalışır.         

BU DALA,

BÜLBÜL KONMUŞ BU DALA,

OĞLANI ETE SALDIM,

KORHARAM Kİ! BUD ALA.

Gazelhanın oğlu kasaba varmış eti ısmarlamaktadır.

Hem de Bud (Parça) eti ısmarlamıştı ki! Kulağına babasının sesi gelir. Oğul kasap Ustasına derki!  Usta bu güzel ses babamın sesi, Usta sen bana Bud (Parça) değil kıyma ver...

Şanlıurfamın her tarımı Tarih, Sanat ve Kültür kokmaktadır. Ramazan-ı Şerif ayını Şanlıurfa’da geçirmenizi dilerim.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.