Hayatın ilk adımını attığımız günden beri bizimle olan, bizi taşıyan, bazen kilometrelerce yürütüp bazen bir çocuk gibi koşturan, kimi zaman da sessizce çömelip bir çiçeğe dokunmamıza izin veren iki emektar… Dizlerimiz.
Gün gelir, bu sessiz kahramanlar hafifçe sızlamaya başlar. Önce önemsemeyiz, “Geçer” deriz. Ama bilim bize gösteriyor ki, diz ağrısı çoğu zaman basit bir yorgunluk değil; eklemin, “Bana bak, bana iyi davran” çağrısıdır.
Bilimsel Gerçekler, Hayatın İçinden Örnekler
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 50 yaş üzerindeki her üç kişiden biri hayatının bir döneminde diz kireçlenmesi (osteoartrit) ile karşılaşmaktadır. Gençlerde ise ani dönme, burkulma veya çarpma sonucu menisküs yırtıkları ve bağ yaralanmaları ön plandadır. Fazla kilo, uzun süre bağdaş kurarak oturma, ağır işlerde çalışma gibi faktörler dizimizin erken dönemde yıpranmasına neden olur. Fazla kilo diz eklemi üzerine binen yükü her adımda katlayarak artırır; her 1 kilo fazlanın dizlere ve özellikle diz kapağına binen yükü 3-4 kilo daha artırdığı bilinir. Bu da diz önü ağrısına oldukça fazla sıklıkla neden olmaktadır.
Özellikle dizler kireçlenen hastalarımız poliklinikte sıklıkla “dizlerim ağrıdığı için yürüyemiyorum kilo alıyorum” şeklinde söylemlerle gelmektedir. Alınan fazla kilolar diz eklemindeki yükü artırıp kıkırdak hasarına yol açıyor ve kireçlenmeyi tetikliyor. Kireçlenen dizler belli bir yaştan sonra ağrılara yol açıyor. Ağrılar artınca egzersiz yapamıyor. Hareket olmayınca da daha da fazla kilo alınıyor. Bu döngüyü kırmanın birden fazla yolu var. Erken dönemde, kireçlemenin erken fazlarında düzenli egzersiz ve diyet ile bunun önüne geçebiliriz. İleri kireçlenmelerde ve ağrıları çok olan hastalarımızda diyet hatta ileri obez hastalarda ise mide küçültme operasyonları öneriyoruz. Bazı hastalar ameliyat beklentisi ile polikliniğimize gelmekte fakat ileri obez hastalara operasyon önermiyoruz. Total diz protezi (artroplastisi) halk arasında dize platin koyulması dediğimiz operasyonda diz eklemi açılıp kireçlenen kemikler temizlenip yerine titanyum implantlar araya da polietilenden bir ara parça koyuluyor ve eklem hareketi veriliyor. Bu platinlerin de maksimum ömrü 10-15 sene sürmekte zamanla o ara bileşen dediğimiz polietilen erimekte ve implantlar serbestleşmektedir. O yüzden bu ameliyatı olabildiğince geç yaşta yapmalarını öneriyoruz. Obez hastalarda ise bu operasyonlar yapılabilmekte ancak obeziteye bağlı ek hastalıkların anestezi riski gibi problemler, yara yeri enfeksiyonu riskinin bu hastalarda yüksek oluşu, bu hastaların fizyoterapisinin yavaş ve güç olması, egzersiz yaptırmanın zor olması gibi faktörler bizi bu hastalarda tedirgin etmektedir. Mümkünse ileri obez hastaların önce mide küçültme operasyonları ile kilo verdirip sonrasında bu operasyonu gerçekleştirmelerini öneriyoruz.
Egzersiz: Eklemin İlacı
Bilimsel çalışmalar düzenli egzersizin diz ağrısını %20–30 oranında azalttığını, fonksiyon kaybını yavaşlattığını gösteriyor. Basit ama etkili egzersizler:
- Quadriceps Kası Güçlendirme: Diz altına havlu koyup bastırın, 5 saniye tutun (10 tekrar).
- Düz bacak kaldırma: Dizi düz tutarak bacağı yavaşça kaldırın (10 tekrar). Bunu önce diz kapağı yukarı bakacak şekilde, sonra içe çevirerek daha sonra da dışa çevirerek toplamda 30 tekrar olacak şekilde yapın.
- Köprü Egzersizi: Sırtüstü yatıp kalçayı yukarı kaldırın, 5 saniye bekleyin (10 tekrar).
- Düşük Etkili Kardiyo: Yüzme, sabit bisiklet, düz zeminde tempolu yürüyüş.
Koruyucu Önlemler
- İdeal kilonuzu koruyun. Kilo fazlanız varsa vermeye çalışın.
- Diz çevresindeki kasları güçlendirin.
- Darbe emici ayakkabılar tercih edin.
- Sert zeminlerde uzun süre diz çökme/çömelmeden, bağdaş kurmaktan kaçının. Kireçlenmeniz başladıysa ve diz önü ağrılarınız fazla ise namazları oturarak kılın.
- Romatizma kökenli diz ağrılarında ise bazen kaplıcalar fayda etmektedir.
Kırmızı Bayrak Belirtileri
Dizinizde ani şişlik, kızarıklık, üzerine basamama, kilitlenme, ateşle birlikte ağrı, bacakta şekil bozukluğu veya haftalardır geçmeyen şiddetli ağrı varsa, beklemeden bir ortopedi uzmanına başvurun.
Dizleriniz sadece yürümek için değil, hayatı doya doya yaşamak için de var. Onlara iyi bakın; çünkü her sağlıklı adım, geleceğe umutla atılmış bir adımdır.
Op. Dr. Yaşar Samet Gökçeoğlu – Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı