Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

İSOTA HAKARET EDENLER

Mevsim itibarı ile gün geçmiyor ki, İsottan bahsedilmesin. Lafla, sözle, görselle, yazılımla isot göklere çıkarılıyor. Çıkarılmasın mı? Söylemden eyleme geçmeyeler İsota en büyük hakarettir. Bir yazar kardeşimiz isot ayrı, biber ayrı diyor. Belki de öyledir. Her ne olursa olsun İsot Şanlıurfa’mızın şaşmaz markasıdır. İsot için etkinlikler düzenleniyor. Yarışlar yapılıyor, paneller düzenleniyor. Yarışmalar yapılıyor. Bunlar olması gerekenlerdir. Urfa İsotunun değeri paha biçilmezdir. Ben 1993 Yılında Şanlıurfa’ya geldim. Gelmeden önce, mide ve sindirimde çok badireler geçirdim. Yirmi beş yıldır Şanlıurfa dayım mide ve sindirim sorunundan bugüne kadar hiç şikâyetim olmadı. Demek isotun tadı, lezzeti, tıbbi değeri hastalığımı bertaraf etmiş. Az bir şey mi? Bu iyiliklerinden dolayı İsot sevilmez mi? İsot İlimiz İnsanını mutfak tadı, markası olmazsa olmaz gıdasıdır. İsota kimler hakaret etti? Bunca sefer isot dilden düşürülmezken. İsot için İlimizde neden büyük bir fabrika kurulmamış, Tarladan alım neden yapılmıyor. Depolama, paketleme, ihracat için tanıtıma neden önem verilmiyor? Somut bir şey yok konuşmalar kalu kilden ibaret. Halen biberin kurutulacağı mekânlar bile yoktur. Biber kurutmak için siyaset aktörleri yer arıyormuş, sözler alınıyormuş bu kadar değer biçilen isot bu hale mi düşecekti? İsotu sakız gibi çiğneyenler gerçekten isotu seviyorlarsa önce isotu sokaktan kurtarsınlar. Cami önlerinde, sokakta, kamyonet kasalarında marka isot satılıyorsa, acı isot… diye diye mahalleler sesten rahatsız oluyorsa, önlem alınmıyorsa isot olayı çıkarlara, şovlara malzeme oluyor demektir. Halen isot damlar üstünde, balkonlarda, temiz olmayan yerlerde kurutuluyor. Urfa isotu önce Urfa da markalaşmalıdır. Urfa isotu ile diğer biberlerle çoğu zaman karıştırılıyor. Bursa ve Kilis biberi gibi... İsottan İsot reçeli tam bir mutfak tadıdır. Reçelde isot gibi klasik yöntemlerle hazırlanıyor. İsot Salçası içinde neden büyük bir fabrika kurulmasın, üretim, ihracat yapılmasın. Bunca şamataya rağmen Fabrikalarla Urfa isotu denetim, gözetim altına alınırsa binlerce işsize aş iş olur. Pansuman tedbirlerle bir şey gerçek anlamda sevilmez. İcra makamında olanların şikâyete hiç hakları yoktur. Ziraat fakültesindeki değerli bilim adamları, İl tarım Müdürlüğü ve ekibi, yerelde belediyeler bu ilin kalkınması, işsizliği önleyici, istihdamı artırmada öncü olmalıdırlar. Toplum yararına belediyeye beş yüz kişiyi dokuz aylık geçici istihdamla pansuman tedbirlerdir. Balık yedirmek kolay balık tutmayı öğretmek en büyük çalışma alanıdır. Ziraat fakültesinde birkaç bilim adamı ve teknisyenlerin Urfa isot tohumundan sabun icat etmişler tebrik ediyorum daha neler yapılmaz ki, Yerelde 18 Yıldır belediye ellerinde olanların Urfa’ya yaptıkları ortada Urfa da değil araba kullanmak, yaya yürümek bile bir sorun. Bir kaç alt üst kavşak yapılmış olsa da Şanlıurfa istenilen yerde değildir. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, turizmde tam bir keşmekeşlik yaşanıyor. Eğitimde Dershaneler kapandı. Oh dedik velileri sömüren hortumlar kesildi dedik. İsimler değişti şimdi okuma salonları, okuma kursları adı altında özel okullarda dâhil eskisinden daha çok. Okuma mekânları o kadar çoğalmış ki, belediyeler nasıl bunlara ruhsat veriyor anlamış değilim. Mahalle aralarında ailelerin olduğu yerlerde bina altlarında okuma eski tabirle dershane açılmış. Şanlıurfa örf âdeti bunu kaldırmıyor. Yetkililer önlemler almalı. Tarım, hayvancılık, sebze, hububat, pamuk Urfa’mızın gelir kaynaklarıdır. Konumuz isot binlerce insan isottan ekmek yiyor. Tarım şehri Urfa’mıza sebzenin çoğu dışarıdan geliyor utanmamız lazım. Köyden kente büyük göçler var. Köylü yumurtayı, yoğurdu yağı şehirden alıyor. Acil önlemler alınmalıdır. Urfa’nın kaderi mi böyle bilinmez. Seçilmeden önce bu mazlum halka ne vatlar veriliyor. Atananlarda bunlara sonradan benziyor. Seçildikten sonra ne vatlar kalıyor ne sözler. Urfa’dan Milletvekili seçilip de şu an kaç tane Milletvekili ikamet ediyor bir tanesini tanıyorum Mustafa Niyazi YANMAZ. Bu kadar vefasızlık olmaz. Urfa’nın dünyalık ibonun şovları Urfaya esse o bile yeter. Lafla, işler olmaz icraat lazım. Şanlıurfa kadim bir şehirdir. Bir yazımda belirtmiştim Ceylanpınar İlçemizde devlet üretme çiftliği var birkaç ili besler. Sebze meyve, tahılı hakkı verilirse, yiyicilerden kurtulursa bu alan bile İlimiz için kalkınma ayağıdır. Ağız tadı isot, dertlerin devası isot icra makamlarınca mutlaka markalanması lazım ki, ülke ve dünyaca markalaşsın. Vesselam…
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2019 - Pazartesi

İSOTA HAKARET EDENLER

Mevsim itibarı ile gün geçmiyor ki, İsottan bahsedilmesin. Lafla, sözle, görselle, yazılımla isot göklere çıkarılıyor. Çıkarılmasın mı? Söylemden eyleme geçmeyeler İsota en büyük hakarettir. Bir yazar kardeşimiz isot ayrı, biber ayrı diyor. Belki de öyledir. Her ne olursa olsun İsot Şanlıurfa’mızın şaşmaz markasıdır. İsot için etkinlikler düzenleniyor. Yarışlar yapılıyor, paneller düzenleniyor. Yarışmalar yapılıyor. Bunlar olması gerekenlerdir. Urfa İsotunun değeri paha biçilmezdir. Ben 1993 Yılında Şanlıurfa’ya geldim. Gelmeden önce, mide ve sindirimde çok badireler geçirdim. Yirmi beş yıldır Şanlıurfa dayım mide ve sindirim sorunundan bugüne kadar hiç şikâyetim olmadı. Demek isotun tadı, lezzeti, tıbbi değeri hastalığımı bertaraf etmiş. Az bir şey mi? Bu iyiliklerinden dolayı İsot sevilmez mi? İsot İlimiz İnsanını mutfak tadı, markası olmazsa olmaz gıdasıdır.

İsota kimler hakaret etti? Bunca sefer isot dilden düşürülmezken. İsot için İlimizde neden büyük bir fabrika kurulmamış, Tarladan alım neden yapılmıyor. Depolama, paketleme, ihracat için tanıtıma neden önem verilmiyor? Somut bir şey yok konuşmalar kalu kilden ibaret. Halen biberin kurutulacağı mekânlar bile yoktur. Biber kurutmak için siyaset aktörleri yer arıyormuş, sözler alınıyormuş bu kadar değer biçilen isot bu hale mi düşecekti? İsotu sakız gibi çiğneyenler gerçekten isotu seviyorlarsa önce isotu sokaktan kurtarsınlar. Cami önlerinde, sokakta, kamyonet kasalarında marka isot satılıyorsa, acı isot… diye diye mahalleler sesten rahatsız oluyorsa, önlem alınmıyorsa isot olayı çıkarlara, şovlara malzeme oluyor demektir. Halen isot damlar üstünde, balkonlarda, temiz olmayan yerlerde kurutuluyor. Urfa isotu önce Urfa da markalaşmalıdır.

Urfa isotu ile diğer biberlerle çoğu zaman karıştırılıyor. Bursa ve Kilis biberi gibi... İsottan İsot reçeli tam bir mutfak tadıdır. Reçelde isot gibi klasik yöntemlerle hazırlanıyor. İsot Salçası içinde neden büyük bir fabrika kurulmasın, üretim, ihracat yapılmasın. Bunca şamataya rağmen Fabrikalarla Urfa isotu denetim, gözetim altına alınırsa binlerce işsize aş iş olur. Pansuman tedbirlerle bir şey gerçek anlamda sevilmez. İcra makamında olanların şikâyete hiç hakları yoktur. Ziraat fakültesindeki değerli bilim adamları, İl tarım Müdürlüğü ve ekibi, yerelde belediyeler bu ilin kalkınması, işsizliği önleyici, istihdamı artırmada öncü olmalıdırlar. Toplum yararına belediyeye beş yüz kişiyi dokuz aylık geçici istihdamla pansuman tedbirlerdir. Balık yedirmek kolay balık tutmayı öğretmek en büyük çalışma alanıdır. Ziraat fakültesinde birkaç bilim adamı ve teknisyenlerin Urfa isot tohumundan sabun icat etmişler tebrik ediyorum daha neler yapılmaz ki, Yerelde 18 Yıldır belediye ellerinde olanların Urfa’ya yaptıkları ortada Urfa da değil araba kullanmak, yaya yürümek bile bir sorun. Bir kaç alt üst kavşak yapılmış olsa da Şanlıurfa istenilen yerde değildir.

Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, turizmde tam bir keşmekeşlik yaşanıyor. Eğitimde Dershaneler kapandı. Oh dedik velileri sömüren hortumlar kesildi dedik. İsimler değişti şimdi okuma salonları, okuma kursları adı altında özel okullarda dâhil eskisinden daha çok. Okuma mekânları o kadar çoğalmış ki, belediyeler nasıl bunlara ruhsat veriyor anlamış değilim. Mahalle aralarında ailelerin olduğu yerlerde bina altlarında okuma eski tabirle dershane açılmış. Şanlıurfa örf âdeti bunu kaldırmıyor. Yetkililer önlemler almalı. Tarım, hayvancılık, sebze, hububat, pamuk Urfa’mızın gelir kaynaklarıdır. Konumuz isot binlerce insan isottan ekmek yiyor. Tarım şehri Urfa’mıza sebzenin çoğu dışarıdan geliyor utanmamız lazım.

Köyden kente büyük göçler var. Köylü yumurtayı, yoğurdu yağı şehirden alıyor. Acil önlemler alınmalıdır. Urfa’nın kaderi mi böyle bilinmez. Seçilmeden önce bu mazlum halka ne vatlar

veriliyor. Atananlarda bunlara sonradan benziyor. Seçildikten sonra ne vatlar kalıyor ne sözler. Urfa’dan Milletvekili seçilip de şu an kaç tane Milletvekili ikamet ediyor bir tanesini tanıyorum Mustafa Niyazi YANMAZ. Bu kadar vefasızlık olmaz. Urfa’nın dünyalık ibonun şovları Urfaya esse o bile yeter. Lafla, işler olmaz icraat lazım. Şanlıurfa kadim bir şehirdir. Bir yazımda belirtmiştim Ceylanpınar İlçemizde devlet üretme çiftliği var birkaç ili besler. Sebze meyve, tahılı hakkı verilirse, yiyicilerden kurtulursa bu alan bile İlimiz için kalkınma ayağıdır. Ağız tadı isot, dertlerin devası isot icra makamlarınca mutlaka markalanması lazım ki, ülke ve dünyaca markalaşsın. Vesselam…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.