Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

İnsanlık Buhran Geçiriyor

Türkiye de kalleşçe kanlı bir darbe girişimi oldu. Şükür ki, hedeflerine ulaşamadılar. Darbe izleri toplum fertlerinde hayatları boyunca iz bıraktı. YAŞ kararlarından sonra halk tam bir nefes aldı denilebilir. Hele olağanüstü hal uygulamalarının yumuşak geçmesi toplumdaki karanlık buhran etkisini azaltmıştır. Buhran iki çeşittir biri maddi buhran, diğeri manevi buhrandır. Her iki buhranda toplum yapısında olursa o toplumda huzur olmaz. Hele Müslüman bir toplumda manevi buhran olursa vay o toplumun haline. Ülkemizde en çok gençlik manevi buhran geçiriyor. Gençliğin çoğu dinden, İmandan İslami ilimlerden, gerçek inanç kültüründen yoksundur. Gençliğin çoğu namazsızdır. İnternet belası önlemler alınmazsa gençlik için mayın tarlasıdır. Gençlikte nikâhsızlık zirvededir. Evlilik yaşı 30-40 lara dayanmıştır. Aile yuvaları yıkılmaktadır. Boşanmalar gelenek haline gelmiştir. En büyük sıkıntıyı yetim çocuklar çekmektedir. Bir toplum için bu felaket ve büyük tufandır… Gençliği sporun her çeşidine özendirirken, spor alanları açarken, gençliğin manevi ciheti ihmal ediliyor. Gençliğin kurtuluş reçetesi; gençliği ideolojik, ezberci, ateist, maddeci, laik eğitim sisteminden kurtarmaktır. Bu görev iktidar sahiplerinin önceliği olmalıdır. Zaman geçirmeden eğitim sistemine neşter vurulmalı, içi boş gençlikten bu topluma fayda gelmez. Bu eğitim sisteminin ne kadar beyhude, sakat üretim olduğu yaşanan son olaylarla bir daha canlı olarak görülmüştür. Mazlum millet fertlerinin vergileri ile maaş alacaksınız, mevki makam elde edeceksiniz, asıl düşmana karşı kullanılması gereken silahı, topu, tankı millete ve seçtiklerine çevireceksiniz aklın kabul etmediği bir şeydir. O zaman sistemde bir sakatlık var demektir. Bu menfur hadisenin asıl faili uyduruk din kisveli FETÖ görünüyor. Bu işi yapanlar sadece piyondur. Küresel güç odaklarının galip mağlup savaşı ve savaşçılarıdır. Bu hain oluşumu biz kurulduğu günden beri sevmeyiz. Yıl 1975 Diyarbakır İmam Hatip Lisesi öğrencisiyiz ortalık çok buhranlı sağcılık solculuk vardı. Bizim cenah sağcıdır. Din bayrak, vatan sevgisi ilkelerimizdi. İnanç dolum tesisimiz Milli Türk Talebe birliğidir. Bütün oluşumlarda milliyetçilerle beraberiz. Okul yönetimi bir piyes düzenledi Hz. Ömer’in adaleti, piyes dilan sinemasında sahneye konulacak, piyes öncesi konuşmalar olacak, konuşmacılardan biride Fetullah Gülendir. Altın nesil bakır neslini anlatıyordu, etkilenmemek elde değildi. Sonrasında büyüklerimiz, yöneticilerimiz bize bunun celb edici konuşmalarına bakmayın bu gerçek dini anlatmıyor, çoğu konularda takiyye yapıyor diyordular. Hatip kıtlığından davet ettik. İşte o gün dün biz Fetö denilen oluşuma böyle bakmışız. Çünkü biz Milli görüşçüyüz halende öyleyiz. Türkiye de Milli görüş çığırını açan bizi nasiplendiren Rahmetli ERBAKAN hocamızı rahmet ve minnetle anıyorum. Lağım patladıktan sonra geçmişte Fetö’nun gazete, dergilerine abone olanlar, televizyon ekranlarını seyredenler, aidatlar ödeyenler, eğitim için arsalar tahsis edenler şu an ne düşünüyorlar diye merak ediyorum. Bunların çoğu geçmişte AKP rozetlerini taşıyordu. Mühim olan yanlışlardan ibret almak ve ders çıkarmak en büyük erdemliktir. Yeryüzü her insanın vatanıdır. Dünya perestler dünyayı bölmüşler devletlere ayırmışlar mazlumları hep kandırmışlar, sömürmüşler, canına kıymışlar halen doyamamışlar bunların gözünü toprak doyurur yani ölüm. Her zaman yazıyoruz Din toplumun ortak malıdır Din kimsenin tekelinde değildir. Ne zaman ki, din marketleri açılır desteklenir, çoğalır, insanları dine değil, sözde Din öncülerine insanlar çağrılır, bu öncüler putlaştırılırsa işte o zaman toplumda buhran olur tamiri imkânsız yaralarla boğuşulur. Beşeri siyasette de buhranlar var. Siyaset yönetme sanatıdır. Yönetimi eline geçiren başkalarına hayat hakkı tanımıyorsa bu buhranın birinci nedenidir. Ekonomide de buhran var bazıları kumar oynuyor bedeli mazlum halk ödüyor. Emekli şu an dinen zekâta muhtaç, çalışanla çalışmayan arasında büyük uçurum var. Maliye yönetiminde adaletsiz bir paylaşım var. İşin özü bu millet aç kalır hürriyetsiz asla. Devlet yönetimi insanların mal, can, din, namus mefhumlarını korumakla yükümlüdür. Gaspçı, kan dökücü, sömürücü iç dış sülükler buhran meydana getirmeye çalışsa da Son olaydan sonra partisi, meşrebi, mevki makamı, hatta inancı ne olursa olsun millet fertleri bir ve beraberdir.Yöneticilerimizde iktidar, muhalefet tek vücut olmuş görünüyor. Millet adına milletin hoşuna gidecek adımlar atıyorlar. Mevlam kötü niyetlilere fırsat vermesin. El mi yaman bey mi yaman görüldü herkes ayağını denk atsın. Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte açmış olduğu tüm davalardan feragat ediyormuş gerçek ise, çok sevindirici bu konuda hep eleştiriliyordu büyüklere, erdemlilere af etmek yakışır. Toplumun birliğe ihtiyacı vardır. Devlet millet mutlaka barışmalıdır. Devlet önce dinle barışmalıdır. Aynel yakin İlmel yakin herkes gerçekleri görüyor. Ekranlarda kumpasa maruz kalanları bazen dinliyorum durum geleceğe iyilikler vaad ediyor. Genel anlamda buhran kaoseverler eski huylarından vazgeçmeseler bile görülmüştür ki, Mazlumun ahı indirir şahı olmuştur. Birliğin en etken harcı selamlaşma, tokalaşma ve ziyaretleşmededir.
Ekleme Tarihi: 16 Ağustos 2016 - Salı

İnsanlık Buhran Geçiriyor

Türkiye de kalleşçe kanlı bir darbe girişimi oldu. Şükür ki, hedeflerine ulaşamadılar. Darbe izleri toplum fertlerinde hayatları boyunca iz bıraktı. YAŞ kararlarından sonra halk tam bir nefes aldı denilebilir.
Hele olağanüstü hal uygulamalarının yumuşak geçmesi toplumdaki karanlık buhran etkisini azaltmıştır. Buhran iki çeşittir biri maddi buhran, diğeri manevi buhrandır. Her iki buhranda toplum yapısında olursa o toplumda huzur olmaz. Hele Müslüman bir toplumda manevi buhran olursa vay o toplumun haline.
Ülkemizde en çok gençlik manevi buhran geçiriyor. Gençliğin çoğu dinden, İmandan İslami ilimlerden, gerçek inanç kültüründen yoksundur.
Gençliğin çoğu namazsızdır. İnternet belası önlemler alınmazsa gençlik için mayın tarlasıdır. Gençlikte nikâhsızlık zirvededir. Evlilik yaşı 30-40 lara dayanmıştır. Aile yuvaları yıkılmaktadır. Boşanmalar gelenek haline gelmiştir. En büyük sıkıntıyı yetim çocuklar çekmektedir. Bir toplum için bu felaket ve büyük tufandır… Gençliği sporun her çeşidine özendirirken, spor alanları açarken, gençliğin manevi ciheti ihmal ediliyor. Gençliğin kurtuluş reçetesi; gençliği ideolojik, ezberci, ateist, maddeci, laik eğitim sisteminden kurtarmaktır. Bu görev iktidar sahiplerinin önceliği olmalıdır. Zaman geçirmeden eğitim sistemine neşter vurulmalı, içi boş gençlikten bu topluma fayda gelmez. Bu eğitim sisteminin ne kadar beyhude, sakat üretim olduğu yaşanan son olaylarla bir daha canlı olarak görülmüştür.
Mazlum millet fertlerinin vergileri ile maaş alacaksınız, mevki makam elde edeceksiniz, asıl düşmana karşı kullanılması gereken silahı, topu, tankı millete ve seçtiklerine çevireceksiniz aklın kabul etmediği bir şeydir. O zaman sistemde bir sakatlık var demektir.
Bu menfur hadisenin asıl faili uyduruk din kisveli FETÖ görünüyor. Bu işi yapanlar sadece piyondur. Küresel güç odaklarının galip mağlup savaşı ve savaşçılarıdır. Bu hain oluşumu biz kurulduğu günden beri sevmeyiz. Yıl 1975 Diyarbakır İmam Hatip Lisesi öğrencisiyiz ortalık çok buhranlı sağcılık solculuk vardı. Bizim cenah sağcıdır.
Din bayrak, vatan sevgisi ilkelerimizdi. İnanç dolum tesisimiz Milli Türk Talebe birliğidir. Bütün oluşumlarda milliyetçilerle beraberiz. Okul yönetimi bir piyes düzenledi Hz. Ömer’in adaleti, piyes dilan sinemasında sahneye konulacak, piyes öncesi konuşmalar olacak, konuşmacılardan biride Fetullah Gülendir.
Altın nesil bakır neslini anlatıyordu, etkilenmemek elde değildi. Sonrasında büyüklerimiz, yöneticilerimiz bize bunun celb edici konuşmalarına bakmayın bu gerçek dini anlatmıyor, çoğu konularda takiyye yapıyor diyordular. Hatip kıtlığından davet ettik. İşte o gün dün biz Fetö denilen oluşuma böyle bakmışız. Çünkü biz Milli görüşçüyüz halende öyleyiz.
Türkiye de Milli görüş çığırını açan bizi nasiplendiren Rahmetli ERBAKAN hocamızı rahmet ve minnetle anıyorum. Lağım patladıktan sonra geçmişte Fetö’nun gazete, dergilerine abone olanlar, televizyon ekranlarını seyredenler, aidatlar ödeyenler, eğitim için arsalar tahsis edenler şu an ne düşünüyorlar diye merak ediyorum. Bunların çoğu geçmişte AKP rozetlerini taşıyordu. Mühim olan yanlışlardan ibret almak ve ders çıkarmak en büyük erdemliktir. Yeryüzü her insanın vatanıdır. Dünya perestler dünyayı bölmüşler devletlere ayırmışlar mazlumları hep kandırmışlar, sömürmüşler, canına kıymışlar halen doyamamışlar bunların gözünü toprak doyurur yani ölüm. Her zaman yazıyoruz Din toplumun ortak malıdır Din kimsenin tekelinde değildir. Ne zaman ki, din marketleri açılır desteklenir, çoğalır, insanları dine değil, sözde Din öncülerine insanlar çağrılır, bu öncüler putlaştırılırsa işte o zaman toplumda buhran olur tamiri imkânsız yaralarla boğuşulur.
Beşeri siyasette de buhranlar var. Siyaset yönetme sanatıdır. Yönetimi eline geçiren başkalarına hayat hakkı tanımıyorsa bu buhranın birinci nedenidir. Ekonomide de buhran var bazıları kumar oynuyor bedeli mazlum halk ödüyor. Emekli şu an dinen zekâta muhtaç, çalışanla çalışmayan arasında büyük uçurum var. Maliye yönetiminde adaletsiz bir paylaşım var. İşin özü bu millet aç kalır hürriyetsiz asla. Devlet yönetimi insanların mal, can, din, namus mefhumlarını korumakla yükümlüdür. Gaspçı, kan dökücü, sömürücü iç dış sülükler buhran meydana getirmeye çalışsa da Son olaydan sonra partisi, meşrebi, mevki makamı, hatta inancı ne olursa olsun millet fertleri bir ve beraberdir.
Yöneticilerimizde iktidar, muhalefet tek vücut olmuş görünüyor. Millet adına milletin hoşuna gidecek adımlar atıyorlar. Mevlam kötü niyetlilere fırsat vermesin. El mi yaman bey mi yaman görüldü herkes ayağını denk atsın. Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte açmış olduğu tüm davalardan feragat ediyormuş gerçek ise, çok sevindirici bu konuda hep eleştiriliyordu büyüklere, erdemlilere af etmek yakışır. Toplumun birliğe ihtiyacı vardır. Devlet millet mutlaka barışmalıdır.
Devlet önce dinle barışmalıdır. Aynel yakin İlmel yakin herkes gerçekleri görüyor. Ekranlarda kumpasa maruz kalanları bazen dinliyorum durum geleceğe iyilikler vaad ediyor. Genel anlamda buhran kaoseverler eski huylarından vazgeçmeseler bile görülmüştür ki, Mazlumun ahı indirir şahı olmuştur.
Birliğin en etken harcı selamlaşma, tokalaşma ve ziyaretleşmededir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.