Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

HALKIN DARBESİ

15 Temmuz Darbe girişiminin birinci yılını kazasız belasız geride bıraktık. Darbe denilince hep askerler, beşli çeteler ve içteki su taşıyıcıları, dıştaki Siyonist güçler akla gelir. Bu sefer böyle olmadı, gasplar kursaklarda kaldı, darbenin tüm eylem ve söylemleri akamete uğratıldı bu sefer darbeyi kahraman halk bedel ödeyerek yaptı. Cuntacılara karşı yapılan bu kahraman darbe hafife alınmamalı, Darbeye karşı canını verenle ben nasıl bir olabilirim. Cumhuriyet tarihinde ilk olarak darbeye karşı canlarını verenler bu milletin kahramanlarıdır. Hiç kimse bu aziz şehitler üzerinden siyasi çıkar devşirmemelidir. Çunku bu sefer bizim çocuklar beceremediler Darbeye karşı çok azı müstesna. Tüm etkinliklerde yerli mali olmayan Demokrasi lâfzı çok kullanıldı, kullanılıyor. Dindışı kandırmaca, sömürme aracı olduğu için bu kelimeye inanmıyorum. Din, Şahadet, İslami terimlerle Demokrasi nasıl yan yana gelebilir. Bu tablo şehitlerin kemiklerini sızlatmıyor mu? Bu kelimeyi kullanmak için bizi zorlayan mı var? Yanlışlardan biri budur. Demokrasi şehitleri demeyi bir Müslüman olarak kabullenemiyorum. Şuurlu diyanet camiasının bu kelimeye emri vaki emirlerle kurban edilmeleri talihsizlik olsa gerek. Bir yıl önce milli irade gücünü ortaya koydu, kalleş darbeye karşı bedel ödeyerek hainlere karşı inandığı değerlerle mağlubiyeti, zilleti kabul etmeyerek şanla bir darbe yaptı. Bu darbe Osmanlı tokadı gibiydi. O duruş o halk ayni istikamettedir. Darbeciler bitti mi? Hayır bitmedi ayrık otu kolay kolay bitmez. Bir yıl geçmesine rağmen darbe karşıtlarında tüm renklerle birlik sağlandı mı? Hayır. Ya darbeciler onlar tüm dağınıklıklarına rağmen birliktirler. Darbe karşıtlarının çıkmazlarından biri budur. Bir önceki yazımda biraz değindim. Tekrar değinmede fayda vardır. İslami dava uğruna kumpaslarla cezaevinde bulunan kanser hastası Müslüman kimlikli şeyhmus ALPSOY ameliyata alınırken hasta hali ile kelepçeli ameliyat masasına götürülüyorsa birlik nasıl sağlansın. Davası uğruna bedel ödeyen bu kardeşimize bu Nazi zulmünü kim reva görüyor. Bu hasta kardeşimiz fetöcü değil fotoculardan darbe yiyendir. Saadet Partisi İstanbul il yönetim kurulu üyesi, HÜDAPAR İstanbul il başkanı Avukat Mustafa Yaman bylock iddiasıyla tutuklanmış, Milli görüş camiasını fetö ile ilişkilendirmek, en büyük bağnazlıktır. Darbeye karşı nasıl birlik olalım. Demek gizli bir el birlik bozmak için sinsice çalışıyor, Hüdaparın iki değerli yöneticisine verilen ceza ile Rehber TV genel yayın yöneticisine verilen ceza ayni kategoride incelenmeli, değerlendirilmelidir. Sayın Başbakan bir demecinde Cumhuriyet döneminde iki lider Fetodan uzak durmuştur biri rahmetli ERBAKAN Diğeri ise Sayın ERDOĞANDİR çok doğru bir ifade olsa da darbe virüsleri temizlenmiş değil. Gerçek anlamda darbeye karşı olanlara ithaf olunur. 14 Temmuzda Mersin-Silifke cezaevinde haksiz, suçsuz, bir yakinimi ziyarete gittim. İçerde 29 Yaşında askerlik yapmamış bekâr üniversite mezunu bir genç tutuklu, suçunu sordum. 2015 yılında adıma bir hat alınmış bu hat kesinlikle benim değil, dedimse de yok illa ki ispat et, bende devlet ispat etsin her turlu cezaya razıyım dedimse de şu an suçsuz yere cezaevindeyim. Devamla 8 Ay özel harekât eğitimini gördüm mezuniyet belgem elimde son günde beni elediler göreve dönmem için keyfi elememi idare mahkemesine vermişim altı aydır bir duruşmam bile olmamış, ben göreve dönmeyi beklerken dumanlı bir günde cezaevini boylamişim. Gel de birlik ol ülkede hukuk var de. Ceza evine girerken biz dört kişiyiz, çok ilgimi çeken şeyler gördüm, içerdeki tutuklu için getirilen iç giyim hiç alınmıyor, diğer giyecekler ise renge göre alınıyor, benim başımda maddein Turkey bir takke vardı onu bile çıkarmamı istediler, o takkeyi emanet dolabına koydum. Başı açık tutukluyu ziyaret ettim çok üzüldüm. 28 Şubat günlerini hatırladım. İlgililerin dikkatine sunulur. Son örnek çok ilginç iki kardeş babadan kalan mal için çekişiyorlar bir kardeş uyanık, fırsattan istifade abisinin fetöcü olduğunu belirterek ihbarda bulunuyor. Suçsuz adam şimdi içerde öyle örnekler var ki, yazmakla bitiremeyiz. Suçsuz insanlar niçin mağdur edilsin kim ediyor? Önlem alinmalidir. Bu taraflı, intikam alıcı hislerle fetö mikrobunun yok olacağına inanmıyorum. Peki, ne yapılmalı, siyaset üstü meşrepsiz ulamanın önce teşekkülü, sonra ara vermeden bu tuzağa düşenleri ikna etme metodları uygulanmalidir. Devlete karşı basit bir suç olsa bile af mekanizması çalıştırılmalıdır. Bir sene zarfında gördüğüm kadarı ile düşman çoğaltmaktan cezaevlerini doldurmaktan, slogan atmaktan başka bir şey olmamıştır. Ekranlar çok yanlı, 15Temmuz gecesi geç saatlere kadar AGD li kardeş ve dava arkadaşlarımın İncirlikte, İsrail konsolosluğu önündeki darbeye karşı tepki ve duruşlarını takdirle dinledim. Allah sayılarını artırsın… İlahi emirle (Sizin için kısasta Hayat vardır) Darbeciler katiller ipe çekilmeden, Şehitlerin intikamı alkışlarla, sloganlarla alınamaz, tum şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.
Ekleme Tarihi: 28 Temmuz 2017 - Cuma

HALKIN DARBESİ

15 Temmuz Darbe girişiminin birinci yılını kazasız belasız geride bıraktık. Darbe denilince hep askerler, beşli çeteler ve içteki su taşıyıcıları, dıştaki Siyonist güçler akla gelir. Bu sefer böyle olmadı, gasplar kursaklarda kaldı, darbenin tüm eylem ve söylemleri akamete uğratıldı bu sefer darbeyi kahraman halk bedel ödeyerek yaptı. Cuntacılara karşı yapılan bu kahraman darbe hafife alınmamalı, Darbeye karşı canını verenle ben nasıl bir olabilirim. Cumhuriyet tarihinde ilk olarak darbeye karşı canlarını verenler bu milletin kahramanlarıdır. Hiç kimse bu aziz şehitler üzerinden siyasi çıkar devşirmemelidir. Çunku bu sefer bizim çocuklar beceremediler Darbeye karşı çok azı müstesna. Tüm etkinliklerde yerli mali olmayan Demokrasi lâfzı çok kullanıldı, kullanılıyor. Dindışı kandırmaca, sömürme aracı olduğu için bu kelimeye inanmıyorum. Din, Şahadet, İslami terimlerle Demokrasi nasıl yan yana gelebilir. Bu tablo şehitlerin kemiklerini sızlatmıyor mu? Bu kelimeyi kullanmak için bizi zorlayan mı var? Yanlışlardan biri budur.

Demokrasi şehitleri demeyi bir Müslüman olarak kabullenemiyorum. Şuurlu diyanet camiasının bu kelimeye emri vaki emirlerle kurban edilmeleri talihsizlik olsa gerek. Bir yıl önce milli irade gücünü ortaya koydu, kalleş darbeye karşı bedel ödeyerek hainlere karşı inandığı değerlerle mağlubiyeti, zilleti kabul etmeyerek şanla bir darbe yaptı. Bu darbe Osmanlı tokadı gibiydi. O duruş o halk ayni istikamettedir. Darbeciler bitti mi? Hayır bitmedi ayrık otu kolay kolay bitmez. Bir yıl geçmesine rağmen darbe karşıtlarında tüm renklerle birlik sağlandı mı? Hayır. Ya darbeciler onlar tüm dağınıklıklarına rağmen birliktirler. Darbe karşıtlarının çıkmazlarından biri budur. Bir önceki yazımda biraz değindim. Tekrar değinmede fayda vardır. İslami dava uğruna kumpaslarla cezaevinde bulunan kanser hastası Müslüman kimlikli şeyhmus ALPSOY ameliyata alınırken hasta hali ile kelepçeli ameliyat masasına götürülüyorsa birlik nasıl sağlansın.

Davası uğruna bedel ödeyen bu kardeşimize bu Nazi zulmünü kim reva görüyor. Bu hasta kardeşimiz fetöcü değil fotoculardan darbe yiyendir. Saadet Partisi İstanbul il yönetim kurulu üyesi, HÜDAPAR İstanbul il başkanı Avukat Mustafa Yaman bylock iddiasıyla tutuklanmış, Milli görüş camiasını fetö ile ilişkilendirmek, en büyük bağnazlıktır. Darbeye karşı nasıl birlik olalım. Demek gizli bir el birlik bozmak için sinsice çalışıyor, Hüdaparın iki değerli yöneticisine verilen ceza ile Rehber TV genel yayın yöneticisine verilen ceza ayni kategoride incelenmeli, değerlendirilmelidir. Sayın Başbakan bir demecinde Cumhuriyet döneminde iki lider Fetodan uzak durmuştur biri rahmetli ERBAKAN Diğeri ise Sayın ERDOĞANDİR çok doğru bir ifade olsa da darbe virüsleri temizlenmiş değil. Gerçek anlamda darbeye karşı olanlara ithaf olunur.

14 Temmuzda Mersin-Silifke cezaevinde haksiz, suçsuz, bir yakinimi ziyarete gittim. İçerde 29 Yaşında askerlik yapmamış bekâr üniversite mezunu bir genç tutuklu, suçunu sordum. 2015 yılında adıma bir hat alınmış bu hat kesinlikle benim değil, dedimse de yok illa ki ispat et, bende devlet ispat etsin her turlu cezaya razıyım dedimse de şu an suçsuz yere cezaevindeyim. Devamla 8 Ay özel harekât eğitimini gördüm mezuniyet belgem elimde son günde beni elediler göreve dönmem için keyfi elememi idare mahkemesine vermişim altı aydır bir duruşmam bile olmamış, ben göreve dönmeyi beklerken dumanlı bir günde cezaevini boylamişim. Gel de birlik ol ülkede hukuk var de. Ceza evine girerken biz dört kişiyiz, çok ilgimi çeken şeyler gördüm, içerdeki tutuklu için getirilen iç giyim hiç alınmıyor, diğer giyecekler ise renge göre alınıyor,

benim başımda maddein Turkey bir takke vardı onu bile çıkarmamı istediler, o takkeyi emanet dolabına koydum. Başı açık tutukluyu ziyaret ettim çok üzüldüm. 28 Şubat günlerini hatırladım. İlgililerin dikkatine sunulur.

Son örnek çok ilginç iki kardeş babadan kalan mal için çekişiyorlar bir kardeş uyanık, fırsattan istifade abisinin fetöcü olduğunu belirterek ihbarda bulunuyor. Suçsuz adam şimdi içerde öyle örnekler var ki, yazmakla bitiremeyiz. Suçsuz insanlar niçin mağdur edilsin kim ediyor? Önlem alinmalidir. Bu taraflı, intikam alıcı hislerle fetö mikrobunun yok olacağına inanmıyorum. Peki, ne yapılmalı, siyaset üstü meşrepsiz ulamanın önce teşekkülü, sonra ara vermeden bu tuzağa düşenleri ikna etme metodları uygulanmalidir. Devlete karşı basit bir suç olsa bile af mekanizması çalıştırılmalıdır. Bir sene zarfında gördüğüm kadarı ile düşman çoğaltmaktan cezaevlerini doldurmaktan, slogan atmaktan başka bir şey olmamıştır. Ekranlar çok yanlı, 15Temmuz gecesi geç saatlere kadar AGD li kardeş ve dava arkadaşlarımın İncirlikte, İsrail konsolosluğu önündeki darbeye karşı tepki ve duruşlarını takdirle dinledim. Allah sayılarını artırsın… İlahi emirle (Sizin için kısasta Hayat vardır) Darbeciler katiller ipe çekilmeden, Şehitlerin intikamı alkışlarla, sloganlarla alınamaz, tum şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.