Mehmet CANBEK
Köşe Yazarı
Mehmet CANBEK
 

ÇİMENTO FABRİKASI VE ZARARI…

Limak'a ait olan Şanlıurfa çimento fabrikası, taş ocağının bulundu mevki tehlike saçıyor.Bozova yolu, Çıtıkalle köyünün hemen dibinde bulunan taş ocağı köylülerin korkulu rüyası haline gelmiş..Köyle taş ocağı arasında 300 metre mesafe var.Taş ocağında yapılan her patlama köyü olumsuz yönde tehdit ediyor.Köy halkı hayatı tehlikede.İnsanlar köy'de her gün korku ile yaşıyorlar.Taş ocağı birkaç yıl sonra köyün içine girecek şekilde genişliyorKöylüler her sene mahsullerinde taş ocağının yaydığı kimyasal tozdan, dumandan dolayı önemli oranda kayıpları var.Özelikle Fıstık rekoltesi % 50 ı oranında düşmüş.Onlar bu kayıpın peşinde değiller. Bu kez canları tehlikedeKöyde taş evlerin hepsi dinamiklerin yaydığı sarsıntıdan dolayı yıkılmış, köyde yapılan beton evlerinde çoğunda çatlaklıklar oluşmuş.Çocuklar korku içinde yaşıyorKöyde hayvancılık bitmiş.Çimento fabrikasına ait taş ocağı oldukça bir tahribat oluşturmuş.Hiçbir zarar ziyan ödenmemiş.Birkaç defa taşocağının kapanması için mahkemeye başvurmuşlar köylüler.Sonuç yok.Son olarak Karaköprü Kaymakamlığına, Şanlıurfa Valiliğine, çevre şehircilik İl Müdürlüğüne, Başbakanlığa konu hakkında şikâyette bulunulmuş, bununla yenilmemiş; çevre köy muhtarlarında bu taşocağın kapanması için müracaatta bulunmalarına rağmen, maalesef Şanlıurfa Valiliğinden ve Karaköprü Kaymakamlığında herhangi bir girişim olmadı. .Konu en azında 10 defa yerel Basının gündemine gelmiş.Fakat iyileştirme adına hiçbir şey yapılmamış.Dinamikler patladığı zaman köy içme suyunda bile önemli ölçüde zarar görüyor su bulanık ve çamurlu akıyor.Genel kanı şu; taş ocağının kesinlikle kapanması lazım…Devam etmesi halinde yakın zamanda köyde çok büyük tahribatlar oluşacaktır.300 metre mesafede taş ocağının olması; dinamiklerin patlaması, ürkütüyor insanı. Türkiye'nin hiçbir yerinde yerleşim alanına yakın böyle bir taş ocağı yok.(bu köylülerin iddiası)Mevzuat gereğide taşocaklarının yerleşim alanları ile arasındaki mesafenin en az 1000 metre olması zorunluluğu var.Ama burada taş ocağı ile köy arasında sadece 300 metre var.Zarar gören diğer köyler, Çıktıkkale Köyü dışında, Küçük Tülmen, Kesme taş, Tülmen Kırkpınar ve Batlaş köyleri…Bu Köy muhtarlarının da şikayet dilekçileri var.Köylülerin maddi ve manevi kaybı çok büyük. (bu başlı başına başka bir yorum konusu)Ben bu konunun bundan böyle sık sık işlenmesi gerektiğine inanıyorumAltı köyün toplam nüfuzu 4000 -5000 çıvarında bu insanların hayatı söz konusu!...Tablo kötünün de kötüsü!... Umarım ilgililer bu yazıyı okurlar.Özelikle, Urfa Valisi İzzettin Küçük ve Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi söz konusu mevkiyi yerinde görürse; köylüler için çok iyi olur.Böyle bir beklenti var en azında… Köylüler zor durumdan kurtulmak istiyor. Yada köyün yerleşkesinin başka bir yere taşınmasını istiyorlarAcil kurtarılmaya ihtiyaçları var.Limak Çimento yada Şanlıurfa Valiliği köylüler için bir kurtuluş reçetesi bulmasa; köylüler yine haklarını mahkemelerde aramak için başvuracaklar.Umarım; ortak akılla, ortak bir yol bulunur.Bu konuyu işlemeye devam edeceğiz.
Ekleme Tarihi: 12 Şubat 2016 - Cuma

ÇİMENTO FABRİKASI VE ZARARI…

Limak'a ait olan Şanlıurfa çimento fabrikası, taş ocağının bulundu mevki tehlike saçıyor.
Bozova yolu, Çıtıkalle köyünün hemen dibinde bulunan taş ocağı köylülerin korkulu rüyası haline gelmiş..
Köyle taş ocağı arasında 300 metre mesafe var.
Taş ocağında yapılan her patlama köyü olumsuz yönde tehdit ediyor.
Köy halkı hayatı tehlikede.
İnsanlar köy'de her gün korku ile yaşıyorlar.
Taş ocağı birkaç yıl sonra köyün içine girecek şekilde genişliyor
Köylüler her sene mahsullerinde taş ocağının yaydığı kimyasal tozdan, dumandan dolayı önemli oranda kayıpları var.
Özelikle Fıstık rekoltesi % 50 ı oranında düşmüş.
Onlar bu kayıpın peşinde değiller.
Bu kez canları tehlikede
Köyde taş evlerin hepsi dinamiklerin yaydığı sarsıntıdan dolayı yıkılmış, köyde yapılan beton evlerinde çoğunda çatlaklıklar oluşmuş.
Çocuklar korku içinde yaşıyor
Köyde hayvancılık bitmiş.
Çimento fabrikasına ait taş ocağı oldukça bir tahribat oluşturmuş.
Hiçbir zarar ziyan ödenmemiş.
Birkaç defa taşocağının kapanması için mahkemeye başvurmuşlar köylüler.
Sonuç yok.
Son olarak Karaköprü Kaymakamlığına, Şanlıurfa Valiliğine, çevre şehircilik İl Müdürlüğüne, Başbakanlığa konu hakkında şikâyette bulunulmuş, bununla yenilmemiş; çevre köy muhtarlarında bu taşocağın kapanması için müracaatta bulunmalarına rağmen, maalesef Şanlıurfa Valiliğinden ve Karaköprü Kaymakamlığında herhangi bir girişim olmadı. .
Konu en azında 10 defa yerel Basının gündemine gelmiş.
Fakat iyileştirme adına hiçbir şey yapılmamış.
Dinamikler patladığı zaman köy içme suyunda bile önemli ölçüde zarar görüyor su bulanık ve çamurlu akıyor.
Genel kanı şu; taş ocağının kesinlikle kapanması lazım…
Devam etmesi halinde yakın zamanda köyde çok büyük tahribatlar oluşacaktır.
300 metre mesafede taş ocağının olması; dinamiklerin patlaması, ürkütüyor insanı. Türkiye'nin hiçbir yerinde yerleşim alanına yakın böyle bir taş ocağı yok.(bu köylülerin iddiası)
Mevzuat gereğide taşocaklarının yerleşim alanları ile arasındaki mesafenin en az 1000 metre olması zorunluluğu var.
Ama burada taş ocağı ile köy arasında sadece 300 metre var.
Zarar gören diğer köyler, Çıktıkkale Köyü dışında, Küçük Tülmen, Kesme taş, Tülmen Kırkpınar ve Batlaş köyleri…
Bu Köy muhtarlarının da şikayet dilekçileri var.
Köylülerin maddi ve manevi kaybı çok büyük. (bu başlı başına başka bir yorum konusu)
Ben bu konunun bundan böyle sık sık işlenmesi gerektiğine inanıyorum
Altı köyün toplam nüfuzu 4000 -5000 çıvarında bu insanların hayatı söz konusu!...
Tablo kötünün de kötüsü!...
Umarım ilgililer bu yazıyı okurlar.
Özelikle, Urfa Valisi İzzettin Küçük ve Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi söz konusu mevkiyi yerinde görürse; köylüler için çok iyi olur.
Böyle bir beklenti var en azında…
Köylüler zor durumdan kurtulmak istiyor. Yada köyün yerleşkesinin başka bir yere taşınmasını istiyorlar
Acil kurtarılmaya ihtiyaçları var.
Limak Çimento yada Şanlıurfa Valiliği köylüler için bir kurtuluş reçetesi bulmasa; köylüler yine haklarını mahkemelerde aramak için başvuracaklar.
Umarım; ortak akılla, ortak bir yol bulunur.
Bu konuyu işlemeye devam edeceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.