Serhat Hışırlı
Köşe Yazarı
Serhat Hışırlı
 

YOL VE KUŞAK YENİ İPEKYOLU 3

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları Sanayi devriminin ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan biri de kitlesel üretimdi. Sanayi devriminin ilk ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen İngiltere’de toprak ve ona bağlı üretim biçimi, fabrikalara ve şehirlere doğru kayarak ilk modern şehirleri doğurdu. Toprağından ayrılarak şehre göç eden insanlar çok zor koşullarda kısıtlı yemek ve uyku molalarıyla çok yorucu ve zor şartlarda üretime sürüldü. Sermayenin belli ellerde toplanması ve tek elden idare isteği devasa şirketleri ve kapitali elinde tutan küçük bir azınlığı ortaya çıkardı. Denilebilir ki bu çok uluslu şirketlerin ilk nüvesi Büyük Britanya merkezli Doğu Hindistan şirketiydi. Anonim şirket şeklinde kurulmuş bu şirket Kraliçeden Hint Okyanusu çevresinde ticaret yapmak için ayrıcalık almıştı. Birçok konuda tekel şeklinde kullanmakta olduğu ayrıcalıklara sahipti. Hindistan ve Çin’de İngiliz emperyalizminin bir aracı olarak kullanıldı. Şirketin hisseleri asilzadelere ve zengin tüccarlara aitti. Kendi ordusu vardı ve bu orduyla Hindistan’ın büyük bir bölümünü kontrol etmekteydi. Şirketin Hindistan ve Çin’de kurulmuş birçok uzantısı vardı ve bu uzantıları sayesinde afyon ticareti gibi bazı ürünlerin üretim ve tedarik süreçleri tekel şeklinde elindeydi. Bir ara Çin’in bu tekeli kırmak için itiraz etmesi ve kısmi bir isyana kalkışması tarihe Afyon Savaşlar olarak bilinen olaya neden oldu ve şirketin çok sert müdahalesiyle karşılık buldu. Bugüne kadar devam eden Hong Kong yönetiminin temelleri bu savaş sonrasında atıldı. (Wikipedi,2022) Bir ülkedeki ülke dışından gelen yatırımlar yabancı sermaye yatırımları olarak değerlendirilir. Bu yatırımlar kısa-orta ve uzun vadeli olabileceği gibi, ülkeye sadece nakit veya türevleri şeklinde gelebileceği gibi o ülkede şube açılması şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Dolaylı yabancı sermaye yatırımları kısa vadeli, faiz geliri elde etmek için girerken, ikincisi daha orta ve uzun vadeli giriş yaptığı için daha çok tercih edilmekte istenmektedir. Nitekim literatürde sıcak parada denilen bu sermaye hareketleri çok hızlı girip çıkması sebebiyle, ekonomik krizleri tetikleyebilmekte ve yıkıcı etkiler doğurabilmektedir. Bu hareketlerin ev sahibi ülke ekonomisindeki tahribat olasılığını azaltmak için vergi (Tobin Vergisi gb) vb uygulamalar önerilmektedir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları şeklinde yapılan yatırımlarsa know-how transferi vb nedenlerle daha çok istenilmektedir. Bir büyük firmanın ulusal sınırların ötesinde, üretimde bulunmak üzere yabancı ülkelerde fabrika, bina, üretim tesisi kurmak ya da mevcut tesisleri satın almak yoluyla kendine bağlı bir şube açması dolaysız yabancı sermaye yatırımı olarak tanımlanır. Yabancı ülke şirketlerinin çıkarttıkları hisse senedi ve tahvilleri satın almak biçiminde portfolyo yatırımlarından en önemli farkı, yurt dışındaki üretim tesisinin denetiminin aracısız bir şekilde dolaysız yatırımı yapan, yabancı şirketin elinde bulunmasıdır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımını gerçekleştiren şirketlere ÇUŞ denilir. Yatırım ülkeye döviz, makine-donatım gibi ayni sermaye ya da lisans, teknik bilgi, know-how gibi maddi olmayan haklar biçiminde ülkeye girebilir. Yabancı, sermayeye ek olarak genellikle üretim teknolojisi ve işletmecilik bilgisini de beraberinde getirir. DYSY ev sahibi ülke bakımından döviz girişi sağlamak, sermaye stokunu artırmak, üretim kapasitesini genişletmek, istihdam yaratmak, yeni teknoloji ve işletmecilik bilgisi getirerek yerli girişimcileri eğitmek gibi faydalar doğurur. Bununla beraber dışarıya transfer edilen karların döviz dar boğazı doğurması, transfer fiyatlaması ile yüksek fiyat uygulamaları, yerli işletmelerin haksız rekabete maruz kalması, ekonominin kilit sektörlerinin yabancıların denetimine girmesi gibi sakıncaları vardır (Seyidoğlu, 1999:131). DYSY’ları literatürde en çok ele alınma şekillerinden biri de yatırımı yapan ve yatırım yapılan ülke açısından değerlendirilmedir. Şöyle ki yapılan yatırımın yapan ülke açısından çeşitli avantajları varken aynı durum yatırım yapılan ülke açısından da söz konusudur. Ana hatlarıyla ele alındığında yatırımı yapan ülke açısından ortaya çıkan kazanç ve kayıplar şunlardır. Ev sahibi ülkenin sermaye birikimine ve üretim kapasitesine doğrudan katkıda bulunur. Yabancı sermaye, teknoloji ve işletmecilik bilgisine de birlikte getirir. Yabancı sermayenin getirdiği dövizler, uzun dönemde ithalatı ikame edici ve ihracatı ve ihracatı artırıcı etkiler yaratarak, gidilen ülkenin ödemeler dengesinin düzeltilmesine katkıda bulunur. Yurtdışına yapılan kar transferleri ise ters yönde etkide bulunur. Yerli ekonomiye dinamizm kazandırır ve iç rekabeti artırıcı etkide bulunur. Ülkenin işsizlik sorunun çözümüne katkıda bulunur. Vergi gelirlerini artırır. Yabancı sermayenin denetimi yurtdışındaki ülkededir. Yurtdışındaki ana ekonomik aktörler ele geçirilebilir buda ülkenin ekonomik ve siyasal bağımsızlığını tehlikeye sokar. Ekonominin bütünlüğü tehlikeye girer. Gümrük tarifeleri ve ithalat yasakları delinir. Haksız rekabet yol açar. Çeşitli düzenlemelerle ev sahibi ülkenin ihracatını daraltabilir. Belirli bilgilerin transferini engellerler. Yatırımcı ülke açısından sermaye çıkışı ödemeler dengesini bozar. Sermayenin millileştirilmesi tehlikesi belirsizlik doğurur. Yatırımcı ülke vergi kaybına uğrayabilir ve istihdamı azaltır. Dış politikaya araç olarak kullanılınca politika alanı açar (Seyidoğlu, 1998:726).
Ekleme Tarihi: 06 Mayıs 2024 - Pazartesi

YOL VE KUŞAK YENİ İPEKYOLU 3

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları

Sanayi devriminin ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan biri de kitlesel üretimdi. Sanayi devriminin ilk ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen İngiltere’de toprak ve ona bağlı üretim biçimi, fabrikalara ve şehirlere doğru kayarak ilk modern şehirleri doğurdu. Toprağından ayrılarak şehre göç eden insanlar çok zor koşullarda kısıtlı yemek ve uyku molalarıyla çok yorucu ve zor şartlarda üretime sürüldü. Sermayenin belli ellerde toplanması ve tek elden idare isteği devasa şirketleri ve kapitali elinde tutan küçük bir azınlığı ortaya çıkardı. Denilebilir ki bu çok uluslu şirketlerin ilk nüvesi Büyük Britanya merkezli Doğu Hindistan şirketiydi. Anonim şirket şeklinde kurulmuş bu şirket Kraliçeden Hint Okyanusu çevresinde ticaret yapmak için ayrıcalık almıştı. Birçok konuda tekel şeklinde kullanmakta olduğu ayrıcalıklara sahipti. Hindistan ve Çin’de İngiliz emperyalizminin bir aracı olarak kullanıldı. Şirketin hisseleri asilzadelere ve zengin tüccarlara aitti. Kendi ordusu vardı ve bu orduyla Hindistan’ın büyük bir bölümünü kontrol etmekteydi. Şirketin Hindistan ve Çin’de kurulmuş birçok uzantısı vardı ve bu uzantıları sayesinde afyon ticareti gibi bazı ürünlerin üretim ve tedarik süreçleri tekel şeklinde elindeydi. Bir ara Çin’in bu tekeli kırmak için itiraz etmesi ve kısmi bir isyana kalkışması tarihe Afyon Savaşlar olarak bilinen olaya neden oldu ve şirketin çok sert müdahalesiyle karşılık buldu. Bugüne kadar devam eden Hong Kong yönetiminin temelleri bu savaş sonrasında atıldı. (Wikipedi,2022) Bir ülkedeki ülke dışından gelen yatırımlar yabancı sermaye yatırımları olarak değerlendirilir. Bu yatırımlar kısa-orta ve uzun vadeli olabileceği gibi, ülkeye sadece nakit veya türevleri şeklinde gelebileceği gibi o ülkede şube açılması şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Dolaylı yabancı sermaye yatırımları kısa vadeli, faiz geliri elde etmek için girerken, ikincisi daha orta ve uzun vadeli giriş yaptığı için daha çok tercih edilmekte istenmektedir. Nitekim literatürde sıcak parada denilen bu sermaye hareketleri çok hızlı girip çıkması sebebiyle, ekonomik krizleri tetikleyebilmekte ve yıkıcı etkiler doğurabilmektedir. Bu hareketlerin ev sahibi ülke ekonomisindeki tahribat olasılığını azaltmak için vergi (Tobin Vergisi gb) vb uygulamalar önerilmektedir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları şeklinde yapılan yatırımlarsa know-how transferi vb nedenlerle daha çok istenilmektedir. Bir büyük firmanın ulusal sınırların ötesinde, üretimde bulunmak üzere yabancı ülkelerde fabrika, bina, üretim tesisi kurmak ya da mevcut tesisleri satın almak yoluyla kendine bağlı bir şube açması dolaysız yabancı sermaye yatırımı olarak tanımlanır. Yabancı ülke şirketlerinin çıkarttıkları hisse senedi ve tahvilleri satın almak biçiminde portfolyo yatırımlarından en önemli farkı, yurt dışındaki üretim tesisinin denetiminin aracısız bir şekilde dolaysız yatırımı yapan, yabancı şirketin elinde bulunmasıdır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımını gerçekleştiren şirketlere ÇUŞ denilir. Yatırım ülkeye döviz, makine-donatım gibi ayni sermaye ya da lisans, teknik bilgi, know-how gibi maddi olmayan haklar biçiminde ülkeye girebilir. Yabancı, sermayeye ek olarak genellikle üretim teknolojisi ve işletmecilik bilgisini de beraberinde getirir. DYSY ev sahibi ülke bakımından döviz girişi sağlamak, sermaye stokunu artırmak, üretim kapasitesini genişletmek, istihdam yaratmak, yeni teknoloji ve işletmecilik bilgisi getirerek yerli girişimcileri eğitmek gibi faydalar doğurur. Bununla beraber dışarıya transfer edilen karların döviz dar boğazı doğurması, transfer fiyatlaması ile yüksek fiyat uygulamaları, yerli işletmelerin haksız rekabete maruz kalması, ekonominin kilit sektörlerinin yabancıların denetimine girmesi gibi sakıncaları vardır (Seyidoğlu, 1999:131). DYSY’ları literatürde en çok ele alınma şekillerinden biri de yatırımı yapan ve yatırım yapılan ülke açısından değerlendirilmedir. Şöyle ki yapılan yatırımın yapan ülke açısından çeşitli avantajları varken aynı durum yatırım yapılan ülke açısından da söz konusudur. Ana hatlarıyla ele alındığında yatırımı yapan ülke açısından ortaya çıkan kazanç ve kayıplar şunlardır. Ev sahibi ülkenin sermaye birikimine ve üretim kapasitesine doğrudan katkıda bulunur. Yabancı sermaye, teknoloji ve işletmecilik bilgisine de birlikte getirir. Yabancı sermayenin getirdiği dövizler, uzun dönemde ithalatı ikame edici ve ihracatı ve ihracatı artırıcı etkiler yaratarak, gidilen ülkenin ödemeler dengesinin düzeltilmesine katkıda bulunur. Yurtdışına yapılan kar transferleri ise ters yönde etkide bulunur. Yerli ekonomiye dinamizm kazandırır ve iç rekabeti artırıcı etkide bulunur. Ülkenin işsizlik sorunun çözümüne katkıda bulunur. Vergi gelirlerini artırır. Yabancı sermayenin denetimi yurtdışındaki ülkededir. Yurtdışındaki ana ekonomik aktörler ele geçirilebilir buda ülkenin ekonomik ve siyasal bağımsızlığını tehlikeye sokar. Ekonominin bütünlüğü tehlikeye girer. Gümrük tarifeleri ve ithalat yasakları delinir. Haksız rekabet yol açar. Çeşitli düzenlemelerle ev sahibi ülkenin ihracatını daraltabilir. Belirli bilgilerin transferini engellerler. Yatırımcı ülke açısından sermaye çıkışı ödemeler dengesini bozar. Sermayenin millileştirilmesi tehlikesi belirsizlik doğurur. Yatırımcı ülke vergi kaybına uğrayabilir ve istihdamı azaltır. Dış politikaya araç olarak kullanılınca politika alanı açar (Seyidoğlu, 1998:726).

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.