Hüseyin  Zerraki
Köşe Yazarı
Hüseyin Zerraki
 

EHL-İ BEYT SEVGİSİ İLAHİ BİR FARZ VE KALBİ ARITAN MÜBAREK BİR NURDUR.!!!

Ehl-i Beyt Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz’in sallallahu aleyhi ve sellemin kutlu hanesi,pak soyudur. Onlara karşı sevgi beslemek,bir faziletten öte, imanın kemâlindendir; kalplerdeki takvânın,Allah’a yakın olmanın bir tezahürüdür. Kur’ân-ı Kerîm’de Rabbimiz şöyle buyurur: “De ki: Ben sizden, tebliğime karşılık akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.” (Şûrâ, 42/23) Bu ayet-i celîle ile Yüce Allah, Habibinin diliyle Ehl-i Beyt sevgisini farz kılmıştır. Zira “akrabalık sevgisi”, müfessirlerin ittifakıyla Peygamber’in yakınları, yani Ehl-i Beyt’e olan muhabbettir. Bu sevgi, imanın gereği; onu inkâr ise kalpte nifak alametidir. Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sarıldığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve Ehl-i Beytim.” (Tirmizî, Menâkıb, 31; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36) Bu hadis-i şerif, Ehl-i Beyt’in Kur’ân gibi bir hidayet rehberi olduğunu ve onlara sarılmanın dalaletten kurtuluş vesilesi olduğunu apaçık göstermektedir. Ehl-i Beyt’e karşı kalpte kin beslemek, kötü düşünmek, onları üzmek, zulmetmek; sadece bir kul hakkı ihlali değil, aynı zamanda Resûlullah’a saygısızlık, onun mübarek hatırasına hıyanettir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Fâtıma benden bir parçadır. Onu üzen beni üzmüştür.” (Buhârî, Fedâilü’s-Sahâbe, 12) Fâtıma annemizi üzmek, Resûlullah’ı üzmektir. Hz. Ali Efendimiz’i incitmek, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e dil uzatmak; Allah Resûlü’nü mahzun etmek ve O’nun risâletine hürmetsizlik etmektir. Bu ise bir mü’minin kalbine asla yakışmaz. Allah Resûlü, torunları hakkında şöyle buyurmuştur: “Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir.” (Tirmizî, Menâkıb, 31) Onlara kötü bakmak, hürmetsizlik etmek, kötü düşünmek; hem dünyada kalp huzurunun yitirilmesine hem de ahirette Resûlullah’ın şefâatinden mahrum kalmaya sebep olur. Zira kim Resûlullah’ın neslini severse, Allah onu sever; kim de bu nurlu soya düşmanlık beslerse, Allah’ın gazabını celbeder. Kimi Ehlibeyt düşmanlığıyla kalbini karartırsa, hayatı da karanlığa gömülür. Onlara dil uzatanlar, tarihte zilletle anılmış; sevenler ise dua ve rahmetle yâd edilmiştir. O hâlde, Ehl-i Beyt’e sevgi beslemek sadece bir gönül meselesi değil, bir kulluk vecîbesidir. Onların sevgisiyle kalplerimiz nurlanır, dualarımız kabul bulur, ahiretimiz mamur olur. Onları sevmek farzdır; üzmek, incitmekse haramdır. Ehl-i Beyt’in hatasını görmek için değil, hatırını gözetmek için yaşamalıyız. Zira onları üzmek, Peygamberimiz’i üzmek demektir. Onlara karşı sevgiyle dolmak, Peygamber Efendimiz’e olan bağlılığın ve saygının nişanesidir. Unutulmamalıdır: “Bir kimse Ehl-i Beytimi severse, Allah o sevgiyi kıyamete kadar onun kalbinde nûr kılsın.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Ekleme Tarihi: 29 April 2025 - Tuesday

EHL-İ BEYT SEVGİSİ İLAHİ BİR FARZ VE KALBİ ARITAN MÜBAREK BİR NURDUR.!!!

Ehl-i Beyt Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz’in sallallahu aleyhi ve sellemin kutlu hanesi,pak soyudur. Onlara karşı sevgi beslemek,bir faziletten öte, imanın kemâlindendir; kalplerdeki takvânın,Allah’a yakın olmanın bir tezahürüdür.

Kur’ân-ı Kerîm’de Rabbimiz şöyle buyurur:

“De ki: Ben sizden, tebliğime karşılık akrabalık sevgisinden başka bir ücret istemiyorum.”
(Şûrâ, 42/23)

Bu ayet-i celîle ile Yüce Allah, Habibinin diliyle Ehl-i Beyt sevgisini farz kılmıştır. Zira “akrabalık sevgisi”, müfessirlerin ittifakıyla Peygamber’in yakınları, yani Ehl-i Beyt’e olan muhabbettir. Bu sevgi, imanın gereği; onu inkâr ise kalpte nifak alametidir.

Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sarıldığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve Ehl-i Beytim.”
(Tirmizî, Menâkıb, 31; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 36)

Bu hadis-i şerif, Ehl-i Beyt’in Kur’ân gibi bir hidayet rehberi olduğunu ve onlara sarılmanın dalaletten kurtuluş vesilesi olduğunu apaçık göstermektedir.

Ehl-i Beyt’e karşı kalpte kin beslemek, kötü düşünmek, onları üzmek, zulmetmek; sadece bir kul hakkı ihlali değil, aynı zamanda Resûlullah’a saygısızlık, onun mübarek hatırasına hıyanettir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

“Fâtıma benden bir parçadır. Onu üzen beni üzmüştür.”
(Buhârî, Fedâilü’s-Sahâbe, 12)

Fâtıma annemizi üzmek, Resûlullah’ı üzmektir. Hz. Ali Efendimiz’i incitmek, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e dil uzatmak; Allah Resûlü’nü mahzun etmek ve O’nun risâletine hürmetsizlik etmektir. Bu ise bir mü’minin kalbine asla yakışmaz.

Allah Resûlü, torunları hakkında şöyle buyurmuştur:

“Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir.”
(Tirmizî, Menâkıb, 31)

Onlara kötü bakmak, hürmetsizlik etmek, kötü düşünmek; hem dünyada kalp huzurunun yitirilmesine hem de ahirette Resûlullah’ın şefâatinden mahrum kalmaya sebep olur. Zira kim Resûlullah’ın neslini severse, Allah onu sever; kim de bu nurlu soya düşmanlık beslerse, Allah’ın gazabını celbeder.

Kimi Ehlibeyt düşmanlığıyla kalbini karartırsa, hayatı da karanlığa gömülür. Onlara dil uzatanlar, tarihte zilletle anılmış; sevenler ise dua ve rahmetle yâd edilmiştir.

O hâlde, Ehl-i Beyt’e sevgi beslemek sadece bir gönül meselesi değil, bir kulluk vecîbesidir. Onların sevgisiyle kalplerimiz nurlanır, dualarımız kabul bulur, ahiretimiz mamur olur.

Onları sevmek farzdır; üzmek, incitmekse haramdır.

Ehl-i Beyt’in hatasını görmek için değil, hatırını gözetmek için yaşamalıyız. Zira onları üzmek, Peygamberimiz’i üzmek demektir. Onlara karşı sevgiyle dolmak, Peygamber Efendimiz’e olan bağlılığın ve saygının nişanesidir.

Unutulmamalıdır:

“Bir kimse Ehl-i Beytimi severse, Allah o sevgiyi kıyamete kadar onun kalbinde nûr kılsın.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.