Adeta pimi çekilmiş bir bomba gibi patlamaya hazır.
Sinir küpü yanından bile geçemesin.
Yan bakarsan yada bir kelime edersen vay senin haline artık senin can güvenliğin diye bir şey yoktur.
Senin sonun gelmiş demektir, artık o şehirde yaşamayı bırak o ülkede bile kalamasın, yani dünya haritasında kendine bir yer seç.
Tehdit ediliyorum benim can güvenliğim yoktur canımı ve malımı koruyun diye yetkili mercilere şikayette bulunsan gereken yapılırmı?
Bu konuda bişi demiyeceğim cevabı siz sevgili okurlarıma bırakıyorum...
Son yıllarda Trafikte yan bakma ve hata yaptın diye cinayetle sonuçlanan nice kavgalara şahit olduk.
Hiç birbirlerini tanımayan kişiler sen nasıl hata yaparsın diyerek 3 - 4 kişi arabada inip bir kişiye saldırıp öldüresiye dövebiliyorlar.
Acıma ve merhamet duygusu tamamen bir kenara bırakılmış.
Herkesin belinde silah vardır.
Sorduğunda da Elhamdülillah müslümanız diyebiliyorlar.
Hani müslümanın silahı abdestti.
Haberlerde görmüşsünüz artık taraflar kavga etmiyorlar, şehir içinde silahla çatışıyorlar.
Polis ve jandarmayı takan yok, gerçi polis ve jandarmaya bile kafa tutarak saldıranları gördük, yumruk atanları gördük.
Bugün Diyarbakır adliyesinde duruşma salonunda hakimin, savcının ve güvenlik güçlerin yanında birbirlerine saldırıp kavga ettiler.
Ne hakimden çekindiler ne de güvenlik güçlerinden korktular.
Millete ne oluyor bilmiyorum ama bu gidişat hiç de iyi değil.
Bu öfke ve şiddet hiç de iyi değil.
SUÇ ORANI ÇOĞALDI, CEZAEVLERİ DOLUP TAŞTI.
CİSST'in Ocak 2025 verilerine göre, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı toplam kapasitenin yüzde 27,48 üzerinde.
Bu veriye baktığımızda cezaevleri dolup taşmış, Cezaevlerin normal kapasitesine gelmek için suçluyu bırakmakla değil,
Suçluya hak ettiği cezayı vererek olacaktır.
Suçlu hak ettiği cezayı alırsa bir daha suç işlemez, bu da caydırıcılığı arttırır ve suç oranı düşer ve cezaevleri dolmaz.
Suçlu hak ettiği cezayı almadığında bir daha gitip suç işler bu da caydırıcılığını yitirip ve
suç oranı çoğalır ve cezaevleri dolup taşar.