Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

İmtihan Dünyası

Tüm varlıklar canlı cansızlar dünyada yaşar. İnsanı diğer varlıklardan ayıran farklılıklar mevcuttur. İnsan da akıl sayesine hesap verme vardır. İnsanın üstün vasıfları ilahi kelamda belirtilmiştir. Halk eden halık çok güzel yaratmış insanı, insandan peygamberler seçildiği gibi, firavunlar, Karunlar da çıkmıştır. İnsanın İnananı olduğu gibi, inanmayanı da vardır. Diğer varlıklar gibi insan başı boş değildir. Yaptıklarından sorumludur. Meşru helal dairede çalışabilir, kazanabilir insanoğlu. Netice itibarı ile insan ölümcüldür. İnsanın Dünyada ölümü Ahrete doğuştur. Ebedi bir hayatın başlangıcıdır. Dünyanın sonunda dünya ve içindekiler de ölecektir. Bu kıyametin kopuşudur. Diğer varlıklar hesaba tabi tutulmazken, insan ahrette yaptıklarından hesabını vermekle karşı karşıyadır. İnsanoğlu yaşamını bu düşünceyle geçirmeli, hayatını idame ettirmelidir. Ülkemizde Okullar açıldı milyonlarca gencimiz eğitim öğretime başladı. Okullarımız da Artık andımız yeminini görmüyoruz. Kaldırılınca çok vaveylalar koparıldı. Irkçı, şövenist kitle çok uğraştı beceremedi. Çünkü toplumun büyük bir kısmı bu saçmalığın kaldırılmasını istiyordu. Kaldıranlardan Allah razı olsun. Sayın ERDOĞAN'I devirmeye çalışanlar! Andımız, başörtüsü zulmünün kaldırılması, imam-Hatiplerin nefes alması, az da olsa okullara Kuran dersi, siyer derslerinin konması bu katırları kudurtmuş, ha bire saldırıyorlar. İyi çığır açmanın bedeli de olur, amma kıymeti yoktur. İğne ile de olsa ne kazılırsa kuyu o kadar kardır. Bittimi? daha bitmedi, okul kitapları bedava veriliyor kitapların içi maddeci eğitimle dolu bu kitapların ne kıymeti var. Eğitim maddeci, fizik ötesi bir şeyi kabul etmez, gericilik irticacılık kabul eder. Milyonlarca gencimiz Fıtrat olarak temiz, bünyesinde inanç var. Ne yazık ki, Materyalist, ateist, Kemalist, Allahlık taslayanları yüceltici eğitimle bu gençlerin beyinleri yıkılıyor. Bu eğitim öğretimin üretimi de ortadadır ne kadar okul açarsanız açın, okul sınıflarını son model teknoloji ile donatın maneviyata kapanan kapı açılmadığı müddetçe her şey boştur. Ben eğitim veriyorum diyemezsiniz. Rüşvetçiler, hortumcular, annesini kesenler, nikâhsız yaşayanlar, zinacılar, darbeciler, narkozlu kafalar, hak gaspı katiller, Allahtan korkmaz zalimler bu maddeci eğitimin üretimidirler. Bu üretim fedaileri kendilerine de topluma da huzur vermezler. Bu saydıklarım sayamadıklarımın içinde bir İmam-hatipli var mı? bir düşünün. Şu sapık tabloyu korumak için kısıtlayıcı müeyyide uygulamakta fayda vermez, toplumu kamplara ayırır. Önüne set çekilmiş baraj suyu gibi birikir gün gelince ya deler ya patlar. Bir ili, İlçeyi hatta bir ülkeyi kendisine teslim ettiğimiz bu ateist eğitim mahsulü yöneticilerden ne iyilik beklersiniz, Rahmetli, Adnan Menderes, ERBAKAN, ÖZAL, Mücahit Mursi sayamayacağımız çok manevi yönden donanımlılar devlet içinde maddeci eğitim mahsulü paralel devletin kurbanlarıdır.Aynı şey halen devam ediyor.yöneticilerin iyileri olmakla beraber çok azdır. Manevi yönden donanmış yöneticileri çoğaltmak hepimizin görevidir. Maneviyatla büyümüş insanlara gerici, yobaz, irticacı daha düne kadar söyleniyordu şimdilik yaptıklarının hesabını veriyorlar. Ancak kış uykusundadırlar her an tekrar hortlanabilirler. Her inananın uyanık olması lazım… Müslümanların hizipçiliği tespih taneleri gibi dağınıklığı, saydığım sınıflardan daha tehlikelidir. Ne kadar cemaat, grup varsa o kadar din çeşidi var toplumda, Sanki birleşmemek için yemin etmişler. Ümmet düşüncesi insanların kalplerinden silinmiş, işi gücü benim şeyhim, efendim, liderim demekle zaman geçiriliyor bu tablonun sonu çok acıklıdır. İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir. Allah'ı bir, Peygamberi bir, kitabı bir, kıblesi bir olan insanlar böyle mi olmalıydı Mevla sonumuzu hayreyle ye... İslam toplumu bu halde iken hiç birimizin mazeret üretmeye hakkı yoktur. Geçmiş günlere göre insan hürriyetleri biraz daha iyidir. Demokrasiye inanmamakla beraber az da olsa nimetlerinden istifade etmek görevimiz değil mi? Öldükten sonra hepimiz Allah'a hesap vereceğiz. Mazeretimiz ne olabilir? Caminin dışında her evimiz camiye dönmelidir. Okul dışında her evimiz medrese olmalıdır. Kötülüklerle mücadele etmek çözüm yolları aramak birinci görevimiz olmalıdır. Ne yazık ki, bu serbestlik sanki Müslüman'ı uyuşturmuş, kitap okuma semtine uğramıyor, zengin olma, mal servet edinmede, yarışla gün geçiriyor Müslüman. Çalışmayalım mı? Çalışalım da maddemizden dini çalışma için ne harcadım. Sorusunu kendimize sormamız gerekir. Çünkü ahrette hem kazacımızdan hem harcamamızdan hesaba çekileceğiz. Eldeki servetle Karun gibi zengin olup, dünya zevkleri için malını harcar, dini için zırnık harcamazsa bir Müslüman sonuç çok berbat olur. Ahrette Hesap vermede de sınıfı geçemeyiz. Dünya ahretin tarlasıdır insan dünyada ne ekerse onu biçer "NEREYE GİDİYORSUNUZ?" (Tekvir suresi Ayet 26 ) Der dinimiz. İnsanı ikaz ediyor Rabbı'mız. Suçu başkasında değil kendimizde suç aramak erdemliktir. Bu gün ben Allah için ne yaptım şuurunda olmalıyız. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Dünyada iyilerde kötülerde olacaktır. İyilik tohumunu ekenler kötü yolda olanların ilacıdır. Maddeci eğitim mahsulü insan tiplerinden bir şey bekleyemeyiz. Bir asra yakındır Demokrasi, Laiklik yalanı ile kitleleri oyalıyorlar. Bunların var olması insanlık için can kaybıdır. Bayrak, vatan, insan hakları söylemleri bunların dünyalık elde etme sanatıdır. Ahrete inanamayan, hesap vermeyi aklından geçirmeyenlerden şefaat beklemek, huzur beklemek saflıktır. İlahi emre karşı isyan bayrağını çekmektir. Ne zorluklarla surda bir gedik açılmış, bedeller ödenmiş, konulan mirasa ihanet etmemek her inananın görevidir. Ahrette her kes yaptıklarının hesabını verecektir.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2014 - Cumartesi

İmtihan Dünyası

Tüm varlıklar canlı cansızlar dünyada yaşar. İnsanı diğer varlıklardan ayıran farklılıklar mevcuttur. İnsan da akıl sayesine hesap verme vardır. İnsanın üstün vasıfları ilahi kelamda belirtilmiştir. Halk eden halık çok güzel yaratmış insanı, insandan peygamberler seçildiği gibi, firavunlar, Karunlar da çıkmıştır. İnsanın İnananı olduğu gibi, inanmayanı da vardır. Diğer varlıklar gibi insan başı boş değildir. Yaptıklarından sorumludur. Meşru helal dairede çalışabilir, kazanabilir insanoğlu. Netice itibarı ile insan ölümcüldür. İnsanın Dünyada ölümü Ahrete doğuştur. Ebedi bir hayatın başlangıcıdır. Dünyanın sonunda dünya ve içindekiler de ölecektir. Bu kıyametin kopuşudur. Diğer varlıklar hesaba tabi tutulmazken, insan ahrette yaptıklarından hesabını vermekle karşı karşıyadır. İnsanoğlu yaşamını bu düşünceyle geçirmeli, hayatını idame ettirmelidir.
Ülkemizde Okullar açıldı milyonlarca gencimiz eğitim öğretime başladı. Okullarımız da Artık andımız yeminini görmüyoruz. Kaldırılınca çok vaveylalar koparıldı. Irkçı, şövenist kitle çok uğraştı beceremedi. Çünkü toplumun büyük bir kısmı bu saçmalığın kaldırılmasını istiyordu. Kaldıranlardan Allah razı olsun. Sayın ERDOĞAN'I devirmeye çalışanlar! Andımız, başörtüsü zulmünün kaldırılması, imam-Hatiplerin nefes alması, az da olsa okullara Kuran dersi, siyer derslerinin konması bu katırları kudurtmuş, ha bire saldırıyorlar. İyi çığır açmanın bedeli de olur, amma kıymeti yoktur. İğne ile de olsa ne kazılırsa kuyu o kadar kardır. Bittimi? daha bitmedi, okul kitapları bedava veriliyor kitapların içi maddeci eğitimle dolu bu kitapların ne kıymeti var. Eğitim maddeci, fizik ötesi bir şeyi kabul etmez, gericilik irticacılık kabul eder.
Milyonlarca gencimiz Fıtrat olarak temiz, bünyesinde inanç var. Ne yazık ki,
Materyalist, ateist, Kemalist, Allahlık taslayanları yüceltici eğitimle bu gençlerin beyinleri yıkılıyor. Bu eğitim öğretimin üretimi de ortadadır ne kadar okul açarsanız açın, okul sınıflarını son model teknoloji ile donatın maneviyata kapanan kapı açılmadığı müddetçe her şey boştur. Ben eğitim veriyorum diyemezsiniz. Rüşvetçiler, hortumcular, annesini kesenler, nikâhsız yaşayanlar, zinacılar, darbeciler, narkozlu kafalar, hak gaspı katiller, Allahtan korkmaz zalimler bu maddeci eğitimin üretimidirler. Bu üretim fedaileri kendilerine de topluma da huzur vermezler. Bu saydıklarım sayamadıklarımın içinde bir İmam-hatipli var mı? bir düşünün. Şu sapık tabloyu korumak için kısıtlayıcı müeyyide uygulamakta fayda vermez, toplumu kamplara ayırır.
Önüne set çekilmiş baraj suyu gibi birikir gün gelince ya deler ya patlar. Bir ili, İlçeyi hatta bir ülkeyi kendisine teslim ettiğimiz bu ateist eğitim mahsulü yöneticilerden ne iyilik beklersiniz, Rahmetli, Adnan Menderes, ERBAKAN, ÖZAL, Mücahit Mursi sayamayacağımız çok manevi yönden donanımlılar devlet içinde maddeci eğitim mahsulü paralel devletin kurbanlarıdır.Aynı şey halen devam ediyor.yöneticilerin iyileri olmakla beraber çok azdır. Manevi yönden donanmış yöneticileri çoğaltmak hepimizin görevidir. Maneviyatla büyümüş insanlara gerici, yobaz, irticacı daha düne kadar söyleniyordu şimdilik yaptıklarının hesabını veriyorlar. Ancak kış uykusundadırlar her an tekrar hortlanabilirler. Her inananın uyanık olması lazım… Müslümanların hizipçiliği tespih taneleri gibi dağınıklığı, saydığım sınıflardan daha tehlikelidir. Ne kadar cemaat, grup varsa o kadar din çeşidi var toplumda, Sanki birleşmemek için yemin etmişler. Ümmet düşüncesi insanların kalplerinden silinmiş, işi gücü benim şeyhim, efendim, liderim demekle zaman geçiriliyor bu tablonun sonu çok acıklıdır.
İslam düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir. Allah'ı bir, Peygamberi bir, kitabı bir, kıblesi bir olan insanlar böyle mi olmalıydı Mevla sonumuzu hayreyle ye... İslam toplumu bu halde iken hiç birimizin mazeret üretmeye hakkı yoktur. Geçmiş günlere göre insan hürriyetleri biraz daha iyidir. Demokrasiye inanmamakla beraber az da olsa nimetlerinden istifade etmek görevimiz değil mi? Öldükten sonra hepimiz Allah'a hesap vereceğiz. Mazeretimiz ne olabilir? Caminin dışında her evimiz camiye dönmelidir. Okul dışında her evimiz medrese olmalıdır. Kötülüklerle mücadele etmek çözüm yolları aramak birinci görevimiz olmalıdır. Ne yazık ki, bu serbestlik sanki Müslüman'ı uyuşturmuş, kitap okuma semtine uğramıyor, zengin olma, mal servet edinmede, yarışla gün geçiriyor Müslüman. Çalışmayalım mı? Çalışalım da maddemizden dini çalışma için ne harcadım. Sorusunu kendimize sormamız gerekir. Çünkü ahrette hem kazacımızdan hem harcamamızdan hesaba çekileceğiz. Eldeki servetle Karun gibi zengin olup, dünya zevkleri için malını harcar, dini için zırnık harcamazsa bir Müslüman sonuç çok berbat olur.
Ahrette Hesap vermede de sınıfı geçemeyiz. Dünya ahretin tarlasıdır insan dünyada ne ekerse onu biçer "NEREYE GİDİYORSUNUZ?" (Tekvir suresi Ayet 26 ) Der dinimiz. İnsanı ikaz ediyor Rabbı'mız. Suçu başkasında değil kendimizde suç aramak erdemliktir. Bu gün ben Allah için ne yaptım şuurunda olmalıyız. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Dünyada iyilerde kötülerde olacaktır. İyilik tohumunu ekenler kötü yolda olanların ilacıdır. Maddeci eğitim mahsulü insan tiplerinden bir şey bekleyemeyiz.
Bir asra yakındır Demokrasi, Laiklik yalanı ile kitleleri oyalıyorlar. Bunların var olması insanlık için can kaybıdır. Bayrak, vatan, insan hakları söylemleri bunların dünyalık elde etme sanatıdır. Ahrete inanamayan, hesap vermeyi aklından geçirmeyenlerden şefaat beklemek, huzur beklemek saflıktır. İlahi emre karşı isyan bayrağını çekmektir.
Ne zorluklarla surda bir gedik açılmış, bedeller ödenmiş, konulan mirasa ihanet etmemek her inananın görevidir. Ahrette her kes yaptıklarının hesabını verecektir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.