Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

EY İNSANOĞLU!!

Öleceğin gün için telaşlanma! Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma! Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme! Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar :   1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar.  2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.  3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler.  4- Evinden dışarı çıkaracaklar.  5- Ve yeni evine, kabre götürecekler.  6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler.  7- Özel eşyalarını toplayacaklar. Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar; muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar... Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin... Öldükten sonra senden alınacak ilk şey adındır. O nedenle öldüğünde sana “cenaze” derler; kimse seni isminle çağırmaz. Sana namaz kılmak için geldiklerinde, adını sormaz, “Cenaze nerede?” diye sorarlar. Omuzlarında taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez, cenazeyi tutun derler... O hâlde, dikkatli ol; soy, nesep , milliyet, para ve makam seni aldatmasın... Bu dünya ne kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve korkunç !... Öldükten sonra senin için üç tür üzüntü olur:  1- Seni biraz tanıyanlar,  “Yazık !” derler.  2- Seni daha fazla  tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür, sonra da şakalarına ve gülüşlerine devam ederler.  3- Yokluğunu ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en fazla bir yıl üzüntünü yaşarlar, sonra da seni kendi hatıralar arşivine atarlar... İşte bu şekilde senin halk arasındaki öykün son bulur ve güzelliğin, sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar ve gerçek öykün başlar... Yani ahiret hayatın... Peki, ölüm için, kabir için, ahiret için ne kadar hazırız. ? Bu, üzerinde durmamız ve çokça düşünmemiz gereken bir gerçektir... Bu mübarek ayların hürmetine yardım et bizlere Allah’ım!...
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2018 - Perşembe

EY İNSANOĞLU!!

Öleceğin gün için telaşlanma!

Onca değer verdiğin

bedeninin başına neler

gelecek diye kaygılanma!

Ne olacak, nasıl olacak

diye hiç üzülme!

Çünkü Müslüman

kardeşlerin senin için

gerekenleri yapacaklar :

 

1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar.

 2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.

 3- Yeni elbisen olan

kefeni bedenine giydirecekler.

 4- Evinden dışarı çıkaracaklar.

 5- Ve yeni evine,

kabre götürecekler.

 6- Cenaze merasimin için

birçokları işlerini

bırakıp gelecekler.

 7- Özel eşyalarını toplayacaklar.

Elbiselerin, çanta ve

ayakkabıların, ne varsa

hepsini seçip ayıracaklar;

muvaffak olurlarsa onları

sadaka olarak fakirlere

dağıtacaklar...

Emin ol, sen öldükten

sonra kimse işini gücünü

bırakıp senin hasretini

çekmeyecek.

İşler ve ticaret kaldığı

yerden devam edecek.

Senin görevin bir

başkasına devredilecek.

Malın ve servetin bölüşülecek,

mirasçıların hepsini

sahiplenecek.

Sen ise kazandığın o

malların hepsinden

tek tek hesaba

çekileceksin...

Öldükten sonra senden

alınacak ilk şey adındır.

O nedenle öldüğünde sana

“cenaze” derler; kimse seni

isminle çağırmaz.

Sana namaz kılmak

için geldiklerinde,

adını sormaz,

“Cenaze nerede?”

diye sorarlar.

Omuzlarında

taşıdıklarında ve

defnettikleri zamanda da

adını söylemez,

cenazeyi tutun derler...

O hâlde, dikkatli ol;

soy, nesep , milliyet,

para ve makam

seni aldatmasın...

Bu dünya

ne kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise

ne kadar da büyük ve

korkunç !...

Öldükten sonra senin için

üç tür üzüntü olur:

 1- Seni biraz tanıyanlar,

 “Yazık !” derler.

 2- Seni daha fazla

 tanıyan dost ve

arkadaşların birkaç saat

veya en fazla birkaç

gün üzülür, sonra da

şakalarına ve gülüşlerine

devam ederler.

 3- Yokluğunu ve ayrılık

acısını derinden

hisseden ailen ise

birkaç hafta, birkaç ay

veya en fazla bir yıl

üzüntünü yaşarlar,

sonra da seni kendi

hatıralar arşivine atarlar...

İşte bu şekilde senin

halk arasındaki öykün

son bulur ve güzelliğin,

sağlığın, çocukların,

evin, eşin,

malın ve mülkün

ne varsa hepsi

elinden çıkar ve gerçek

öykün başlar...

Yani ahiret hayatın...

Peki,

ölüm için,

kabir için,

ahiret için

ne kadar hazırız. ?

Bu, üzerinde durmamız

ve çokça düşünmemiz

gereken bir gerçektir...

Bu mübarek

ayların hürmetine

yardım et bizlere

Allah’ım!...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.