Ülkemizin geldiği konum ve durum gözler önüne sergilendiğinde büyük farklıklar karşımıza çıkmaktadır.
Ekonomi olarak çok iyi durumda mıyız? Hayır. Çünkü geçmişten günümüze büyük sıkıntılardan ve evrelerden geçerken ekonomik olarak tamamen çökmemizi bekleyen değil tetikleyen güçlerin halen planları işleyişleri devam etmektedir.
Bir ülkenin ekonomik güçlenmesi demek sanayileşmesi teknolojik yapılandırmaları hızla geliştirmesi gerekmekte olduğu bilinmektedir.
Ülke olarak öncelikle savunma sanayimizi ve bu savunma sanayisinde kullanılan alanların tamamen ortadan kaldırmamız gerektiğini benimsedik. Öncelik olarak savunma alanında savaş verdiğimiz bölgesel olarak terör bölgesi ilan edilen yerlerin terörden tamamen arındırılmasını sağladık. Geliştirdiğimi savunma sanayimizin ürünleri olan ürünleri dünya piyasalarına satma aşamasına geldik. Teknoloji anlamında ne aşamadayız denildiğinde artık birçok işte konuda kendi yazılımlarımızı ve kendi teknolojilerimizi kullanacak alt yapı oluşumlarını sağlayacak girişimlerde bulunduk. Yeterli mi? Hayır. Özelikle bu konuda eğitim kurumlarımızın yeterli destek ve alt yapı hazırlıkları yeterli bütçelerin ayrılmadığı görülmektedir. Özelikle ülkemizde her alanda artık bilgisayar ve yazılımların işlem gördüğü bir durumda artık tüm kademelerde olan işlerde artık ülkemizin milli yazılımlarını bulmak değil geliştirip dünya ülkelerine artık yazılım ve teknoloji ihraç etmenin yolarını aramamız gerekmekte olduğunu artık bilmeliyiz.
Sanayi gelişiminde en büyük etken olan araç piyasası yıllardır ülkemiz dünya araba pazarların en önemli pazarların başında gelmektedir. Ülkemizin araç üretmeden dünya araçlarını almaktan artık ülkemiz araç hurdalığına dönüşen bir ülke konumuna gelmiştir. Bu alanda hükümetimizin ve girişimci iş adamları olan arkadaşlarımızın birleşerek üretimine hız verdikleri aracın şimdiden dünya gündemini meşgul ederken sesiz sedasız ikinci girişimci kardeşimiz işe hızla soyunmuş oldu.
Gebze’de bulunan eski bir otomobil fabrikasını satın alıp kendilerinin araç üretim merkezi olarak işe koyulması bu gelecekte ülkemizin artık bu konuda da özelikle otomobil konusunda dünya piyasalarına hakimiyet sağlayacağının kesin göstergesidir.
Geçmişteki hükümetlerin üretimden çok tüketime hizmet etmelerinden dolayı ekonomik olarak sürekli hazırı tüketen ülke konumuna dönüşmüştük. Bu hükümetin şimdi her şeyi sattı diyerek lanse edenlerin beyinlerinin çalışma kapasitesi olmadığından dolayı ticari alanda bilgileri olmadığının anlamına gelmiştir.
Bu hükümetin yap işlet devret mantığıyla işleme aldığı tüm yatırımların artık yapan firmaların devretme vadeleri dolmaktadır. Eğer ki biz ülke olarak bu dar boğazda iken bütçe boşalmış iken birde bu yatırımlar için finansman arayışına girmiş olsaydık ülkeyi tamamen vermiş olacaktık.