İşte gerçekler ortaya çıkınca avazları çıkmaya başladı. Bakın dünya ülkeleriyle değil, kendi ülkemizin başına bela edip sürekli gelişmemizi engellemeye çalışan Siyonist güçlerin planı olan terörü bizlere yaklaşık yarım asırdır adeta başımıza sarıp bizleri bitirip parçalamak istediler. Biz buna rağmen durmadan yolumuza devam edip asla vatanımızı topraklarımızı parçalamak istemediğimizi tüm değerlerimizle dünyaya bildirdik. İçimize ayrıca satın aldıkları idarecileri yöneticileri bile takmadık dinlemedik hep vatanımız devletimiz payidar dedik. Ülkemizin başta güvenlik güçleri olmak üzere buna emniyetimizin de dâhil olduğu yıllarca bu yapılanmaya göz yuman ülke içerisinde yapılan faaliyet ve yapılandırmalara hep göz yummakla kalmayıp adeta önderlik ettikleri aşikârdır. Ülkemde vatanımda terör yok hiç kimse terörist değil deyip değerli vatan evladı olan bir Emniyet müdürüm terör şehri diye lanse edilen şehirde sokak, sokak kahve gezen değerli şahsiyetin terörü bitireceklerini anlayan içerdeki zalim kendi benliklerini satmışların yaptığı eylemle değerli müdürüme kıyacak kadar şeref yoksunları kişiliksiz kişilerdiler. Bu teröristlerin böylesi yayılması sadece dağda olan dağ kadrosu olarak zaten kendileri de öyle adlandırdıkları terör yapının bir kolu olarak dağ kadrosu görevlerini yapmak amaçlı dağa çıkarılan evlatlarımızın durumlarını hepimiz bilmekteyiz birde işin en ilginç yanı içeride yapılandırılan kadrolar işte en korkunç olan bunlardır. Bakın yukarda dile getirdiğim başta Emniyet olmak üzere Askeri birlikteki yapılanmaların teröristlerin içerden yapılandırılmasına göz yumup sürekli içerden desteklerini maddi manevi yapılanmalarını sağlamaya çalıştılar. Siyaset kanadı zaten rahmetle andığımız N. Fazıl Kısakürek dediği gibi CHP partisi ülkemize görevlendirilmiş bir kurumdur. Evet, aynen öyle faaliyetlerini halen devam etmektedir. İmranlı da bulunan şahsiyetin hemşerim olmaktan ziyade değerli M. Gökçek gibi oda aslen Halfetili ama bakın işte ikisi de aslında milliyetçi kökenlidir. Biri gençliğinde kendini dış güçlere kaptırıp emirlerine hizmet etmeye başladı, biri ülkemde vatanına milletine hizmetkâr olmaya adadı. Şimdi içerdeki şahıs gerçekleri çok net anladı. Siyonistlerin işi düştüğü kişilere kendilerini yer edip her imkân ve olanakları sağlamak için tüm çabaları sarf ederler. İşleri bitiğinde o kişileri imha ederler. İmha etmeseler de lav edip tamamen pasif duruma düşürürler. Bakın işte Siyonistlerin geçmişinden günümüze kadar yapılan tüm çalışmaları böyle son bulmuştur. Bunlardan kurtulanlar da sürekli sesiz sefil hayatlarını yaşamışlardır. Bunların günümüzde örnekleri çoktur. Bu netliği gören şahsiyetlerin şimdi çıkıp açık beyanlar vermektedirler. Bazıları ise sessizliğe bürünüp kendi kabuklarına çekilip kendi vicdanlarıyla muhasebelerini yapmakla meşgul olmaktadırlar. Bakın Siyonistlerin içimizde almış oldukları sözde o yapı dedikleri elemanların sonları hep hüsranlar içinde son bulmuştur. Onun için bu silah bırakın tamamen artık bu iş buraya kadar demek ile bitmiyor. Çünkü açık ve net gördüler ki terörist dedikleri insanların dağ kadrosu bitecek bu bitmekle de kalmayıp büyük darbeler ile ve kati kararlı değişimlerle büyük bir yasa değişimi olacak o zaman terör lafı diyen bile büyük cezalar alacak. Geçmişi terörle bağı olanlarda asla af edilmeyip en büyük cezalara çarpılacak işin birde şuan kendilerine alan olarak kullandıkları bölgelerin durumu bir sonraki yazıda açıklayacağım. Şimdiden artık sizlere net bir şekilde bu iş burada bitti. Artık ülkemizin teröristlerle savaşı kalmadı. Ülkemle savaşacak teröriste kalmadığını göreceğiz çünkü artık Siyonistlerin para destek aktarımları tamamen kesildi yarım asırdır verdikleri desteklerin üzerini çizdikleri ve sonuç veremediklerinden şimdi onlar bir birleriyle hesaplaşacaklar.