Yokluğun, fakirliğin, sefalettin, çaresizliğin, tükenmişliğin ve mazlumun ölümü her zaman için acıdır, zordur, Kabullenmek kolay değildir. İnsanı başka dünyalara götürür; insanı duygularını sorgulatır; tanımı olmayan hislerin içinde bulur insan kendini
Bundan bir ay önce Umutlu bir şekilde ekmek parası için yola çıkan Bozovalı Mevsimlik işçilerimizin üç çocukları Sivas’ta sudan boğuldu.
Umut yolculuğu çaresizlik, karamsarlık yolu oldu onlara…
Önceki gün yine Mevsimlik işçi olarak sılayı bırakıp, gurbet yollarına düşen Urfalı ırgatçılar, Konyanın Yunak ilçesinde trafik kazası yaptı.
Urfalı Mevsimlik işçileri 7’Sİ olay yerinde can verdi.
Aile fertlerinde 11 yaralı, içlerinde ağır yaralı olan insanlar var.
İnsanlar elbette her mevsim ölür, Ölüm hayatımızın en önemli ve kadim geçeğidir.
Lakin Mevsimlik işçi olarak ölmek zordur, acısı farklıdır
Önceki gün kınık köyünde 7 cansız bedini, verdiler toprağa…
Köyün Aile mezarlığında “El Fatiha” ile son buldu defin işlemi.
İL’in bütün erkanı cenaze törene katıldı.
Lakin aynı İL’in erkanı kendine şu soruyu;sormadı!
“Bu insanların ölümünde bizler sorumluyuz; ekmekleri doğdukları topraklarda olması gerekirken; insanlarımızın irgat olmasından sorumluyuz …” diyemediler.
Bir Fatiha… Sonrası hayat onlar için kaldığı yerde devam etti.
Mevsimlik işçiler olayı Urfanın en önemli kanayan yarası…
Her dönem mutlaka farklı dramlar yaşanıyor bu insanlar için…
Çoğu yerde saldırıya uğrarlar, bazı yerlerde paralarını alamazlar, bazı Şehirlerde Şehrin içine alınmazlar; bazı yerlerde çadırları yakılır,yıkılır..
Yanı her mevsim olarak için umut olması gerekirken çoğu zaman dram olarak karşılarına çıkar.
Urfa 48 İL’e Mevsimlik işçi gönderiyor. Aynı Urfa Türkiye’nin en geniş ve verimli topraklarına sahip; sayısızca ova, Milyonlarca dönüm toprak ve TİGEM gibi Dünyanın sayılı devasa bir Çiftliğine Sahip
Bu varlıkları ne yazık ki İstihdama dönüştüremedik.
Tarım Sanayisi sıfır denecek seviyede, Sanayi kolları yine aynı Şekilde, Ürün ekimi çeşitliliği konusunda Urfa olarak yerimizde saymaktayız.
Kendi Şehrimizin cazibe merkezi haline getiremedik.
Hala Sanayi olarak Antepe iple bağlıyız.
Bunlara sebep olan tek neden siyasilerdir.
Bizim politikacılarımız her zaman için günü birlik düşündüler.
Kendilerini, akrabalarını çıkarlarını Şehrin önünde gördüler
Belediye Başkanlarında ön görüsü çok zayıf; istihdam konusunda hiçbir projeleri yok.
Bürokraside zaten yok denecek düzeydeyiz.
Vekillerin aracılığıyla son 20 yılda Urfa’da yapılan tek bir proje bile yok
Aslında Tarım, Turizm, Tarih, Kültür konusunda Türkiye’nin ender il’iyiz ;şu dinamikleri hareketlendirilse, Binlerce kişiye iş alanı açılır; insanlar olduğu yerde ekmek parasını kazanmış olur.
Mevsimlik işçi olarak yollarda ölen insanlarımızdı
Ölen insanlarımızın vebalı büyüktür. Çünkü onlar ekmek parası için yola düşüyorlar.
Büyük olan Vebal Başta Milletvekillerin, Belediye Başkanların ve Bürokrasinin boynundadır.
Zavallı olan insanlarımız tatil yolunda değil; ekmek yolunda canında oldular.
Fakirlik; bir parça ekmeğin peşinde koşup ölmek hiçbir zaman kader olmamalıdır.
Kader Allahın bize biçtiğidir.
Siyasiler buna bile “ kader “ deyip geçiyorlar.
Asıl olan kral çıplak; Şehir Sahipsiz; STK’lar duyarsız ve Vatandaş çaresiz.
Onun için Şehir bir bütün olarak kendini, sorgulamalı, yargılamalıdır.
Son bir ayda hayatını kayıp eden 10 can için; mekanları cennet ruhları şad olsun…
Gelin istihdamı önemseyelim; kara olan yazgıyı beraber değiştirelim…
İnsanlarımız yollarda ölmesin artık