Eski arşiv albüm kayıtlarını hafta sonu can sıkıntısından karıştırırken Seyhan Müzik Resmi sayfalarında yayınlanan “Etnik Dillerde Livaneli Şarkıları” adlı albüme rastladım. Bütün melodiler güzel revize edilmiş güzel işlenmiş, herkesin ezbere okuyabileceği “Merhaba” ara sazlarda kemençe eşliğinde bambaşka bir coşku ile yürüyor. Sevda Değil’in introsundaki Keman kompozisyon harika, Memik Oğlan tam bir Ninni zarafetinde vb. güzellikler albümdeki her eserde. Albümü dinlerken yine bir başka eserin arasızını duyunca maziye yolculuk yaptım: “Yüce Dağlar Başında mı / Zemherinin Kışında mı / Bu gönlümün bir feryadı / Gözlerimin yaşında mı” Yıllar yıllar önce 2009’da şehre 70 küsur km uzaklıkta bir köyde öğretmenlik yaparken Mersinli Devrimci Edebiyat Öğretmeni arkadaşım ders bitimi sofrayı kurar, kasnaklı teypten bu albümü çalar birlikte dinleyerek yemeğimizi yerdik. Derdi ki: “Hoca seni neden seviyorum biliyor musun? Biz seninle aynı şeyleri söylüyor, birlikte doğruları savunuyoruz sen inancın(imanın) için söylüyorsun, ben vicdanım için” Şarkının enstrümantal kısımlarını dinleyip; A bölümü gelsin diye beklerken şarkının Kürtçe icra edildiğini fark ettim. Albüm bütünüyle konusu olan bir konsept çalışma. Bu çalışmasından dolayı Elazığ DKTMK Ses Sanatçısı Züleyha ORTAK’ı alkışlarla kutlamak boyun borcudur. Buna benzer etnik konseptleri ünlü komedyen Şener ŞEN’in “Gönül Yarası” filminde Aynur’un sesinden veya sağolsun Şevval SAM konserlerinden Kardeş Türküler Konserlerinden sıkça duyuyor ülke kamuoyu. Halk müziği ile iştigal edenler yıllarca gerek orijinal versiyonları ile; gerek Türkçe Adaptasyonları ile gerek araklama yoluyla mevzubahis etnik çalışmaları albümlerine koyuyorlardı. Bu halk müziğindeki dil zenginliğine kulak aşinalığı halkımızda vardır yıllardır fakat daha yayınlanmadan polemiğine benimde dâhil olduğum bir pop müzik ekibinin ürettiği Kürtçe başlıklı bir eser geliyor bomba gibi. Bir aksilik çıkmazsa makalemizin yayınlandığı gün itibarıyla yayına girecek olan “Elif KARLI – Ya Herru Ya Merru” şarkısı, henüz çıkmadan müzik gündemine oturdu. Esere dahil bayanlardan biri de Murat DALKILIÇ’la düetlerini dinlemekten haz duyduğum “Emel YALÇIN” bestekarı ise: Tarkan, Murat BOZ, Emre ALTUĞ, Meyra, Sibel CAN gibi devlere verdiği eserlerle müziğin mutfağının hazinesi, türüne az rastlanan bir bayan aranjör Gülşah TÜTÜNCÜ. Özgün Müzikte, Halk Müziğinde hatta Seda SAYAN gibi fantazi müzik icracıları arasında etnik eser yorumuna önceden rastlardık yer yer. Pop müzikte de böyle bir yeniliğe rastlamak sevindirici ve güzel bir haber. Yukarıda bu yeniliklere ses verenlerin kahir ekserinin bayan olması da ayrı bir tez konusu. Hepsinin cesaretini, yiğitliğini tek tek kutlamak lazım.