Sai Nursi "İstikbal yalnız ve yanız İslamiyet'in olacak." demişti. Böylesi bir iman, azim ve şevk çok az kişide bulunan bir yetenektir. Bundan dolayı kendisine daha çocuk denilebilecek bir yaşta parlayan, eşsiz anlamına gelen Bediüzzaman ismi hocaları tarafından verilmiştir. Bediüzzaman bir mücize insandır desek sanırım abartmış olmayız. Şam hutbesinde İslam alemine önemli mesajlar vermiştir. "Ey bu cami-i Emevi'deki kardeşlerim gibi. Alem-i İslamın cami-i kebirinde olan kardeşlerim! Siz de ibret alınız. Bu kırk beş senedeki bu dehşetli hadisattan ibret alınız, tam aklınızı başınıza alınız, ey düşünür ve akıl sahibi ve kendini aydın zannedenler! Devam eder, sözün kısası; Biz Kur'an öğrencileri olan müslümanlar, bunalım kragaşa peşimizde, ancak akıl ve düşünce ile, kalbimizle gerçek anlamda iman sahibi oluruz. Zaten dinimiz kuralı olan Kur'an akıl ve düşünceye büyük önem verir. Kur'an şartlarına uyarsak başkalarına örnek olarak İslam dinine iman edecek çok insanlar olur. Zaten Hırstiyan alemi papazların cehaleti ve yanlış yönlendirilmeleri sonucunda akıl ve bilimden uzaklaşmışlardır. Ne zaman ki akıl ve bilime önem verdiler ilerlediler. Gelişme ve ilerleme imanla birlikte düşünce özgürlüğü ile gerçekleşir. Zaten Kur'an'da her konuda yeterli bilgiler vardır. Bize düşen görev buna iman emek ve araştırmaktır. İslam dini hakkında övücü sözler söyleyen Alman devlet adamı Bismark ve bilim insanı Karlayı örnek gösterir. Şam hutbesinden bazı paragraflara devam edelim. Dinimizin esasında olan maddi, manevi, dünyevi, uhrevi bilgilerin gerçekleşmesi, gelişmesi için sonradan dinimize eklenen yanlış bilgilerden hurafelerden arınması gerekir. Böyle yapılırsa uygarlıkta, bilimde, sanatta öncü ve önder olurur, yoksuluğun belini kırar, kader olmadığını cümle aleme göstermiş oluruz. İnsanlığın kurtuluşu, dikta yönetimlerini al aşağı etmenin yegane yöntemi doğru ve özgür İslami bir yol tutmakla mümkün olacaktır. İmandan gelen yiğitlik ve kahramanlıkla zalimlere ders verilir. Güçlü görünenlere, sömürücülere asla destek verilmemesi, dalkavukluk yapılmamasını, fakirlere şefkat gösterilmesini korunmasını gerektiğini demiştir. Said Nursi İmanı inancı çok önemsemiştir. Büyük bir güç sinerji olarak kabul etmiştir. İmanın asıl amacına ulaşması için akıl, düşünce bilgi ile donatılması gerektiğini ısrarla, özelikle belirtmiştir. Pozitif bilimlerle imanın kuvetli olacağını örnek göstermiştir. İnsanlık kur'an yolundan giderse savaşlar olmayacak, barış ve kardeşlik tesis edilecektir. İmandan, İslamdan yoksun batı medeniyeti savaşlara, yıkımlara, sömürüye neden olmuştur. Bunun en somut örneği Birinci dünya savaşıdır. Bu zalim savaşta milyonlarca masum suçsuz insan öldürülmüştür. Devam edecek.