Mehmet CENGİZ
Köşe Yazarı
Mehmet CENGİZ
 

NİMETLERE KARŞI NANKÖRLÜK

İnsanoğlu Allah’ın nimetlerine karşı çoğu zaman nankördür. Yeryüzü Allah’ın nimetleri ile donanmıştır. Dört yüz bin çeşit nebatat insanoğlunun istifadesine sunulmuştur. Bu nimetler bize verilirken, parasız veriliyor. Kur’an-ın ifadesi ile “Allah’ın nimetlerini saymakla bitiremezsiniz” buyruluyor. İnsanın insan olarak yaratılması her nimetin insana müsahhar kılınması büyük bir nimettir. İmkânların az olduğu dönemlerde insanoğlu daha temkinliydi, idare ederdi kanaatkâr olurdu. Ne zaman ki, dünya nimetleri çoğaldı insanoğlu israfta kudurmaya başladı. Helal haram demeden yemeye, içmeye, keseyi, kasayı doldurmaya başladı. Faizin bulaşmadığı kimse kalmadı. Dinimiz yiyin için fakat israf etmeyin diyor. Müslümanlar bu ölçüyü kaçırdılar. Dünyevileştiler. Tüm değer yargılarını ayaklar altına aldılar. Teknoloji iyi kullanılırsa büyük bir nimettir. Her evde kaç fert varsa o kadar akıllı telefon var. Tablet interneti hiç saymıyorum. Yılda bir telefonlar değişir. Faturalar kabarık olur, araba oda büyük bir nimet son model araba almak moda oldu, özenti ile rekabet yapılıyor. Arabanın aylık faturası da kabarık, Bir evde birkaç araba varsa yakın uzak demeden her gün araba ile gidiş geliş varsa, yaya yürümek eksiklik ad edilirken, israfın boyutunu düşünün. Genç nesil, sonradan görmeler bu yazdıklarıma dudak bükebilir. Emek vermeden kazananlar ancak bu düşüncede olabilirler. Elektrik, su büyük bir nimet, Musluklar açılırken, elektrik düğmesine basılırken dönen saat kimsenin umurunda değil, aybaşı her iki fatura çok kabarık gelmez mi? Mobilyalar evin rengine boyasına göre alınır milyarlarca para ödenir. Taksit öde öde bitmez. Anlayacağınız israf, her tarafımızı sarmış. Delik büyük yama küçük kredilerle, kredi kartları ile taksitli borçla hayat devam ediyor. İsrafla haramlar mideleri bozdu. İbadetlerden bile haz alınamıyor. Geçmiş çok kavim nimetlere nankörlük ettikleri için çeşitli musibetlerle karşı karşıya kalmışlardır. Asrımızdaki musibetlerin çoğu nimetlere karşı nankörlükten olabilir. Büyüklerimiz ayağını yorganına göre uzat demişler. Çok güzel bir ölçüdür. Ülkemizde günlük milyonlarca ekmek çöpe atılıyor. Nimete karşı büyük bir saygısızlıktır. Akıbeti şefkat tokadı ve dönülmez silledir. İnsan aç kalınca belki kendisine gelebilir o zaman iş işten geçer. Aklımızı başımıza almak mecburiyetindeyiz. Bunca nimetlere karşı nankör olmamalıyız. Hayatımızın tüm alanlarında israf var. Fuzuli harcama var. Modaya uyma var bu büyük bir felakettir. Fertlerin israftan kaçınması elzem iken, Devletlerin de İsraftan kaçınması gerekir. Belediyelerde, devlet kurumlarında, bakanlıklarda öyle israflar var ki, insanın aklı duruyor. Makam arabaları, kiralanan arabalar israfın zirvesidir. Devlet’te aile bireyi gibidir. Devletinde israftan kaçınması lazımdır. Devlet israfında milyonların kul hakkı var. Emanet edilen varlık, mevki makam huvardaca kullanılmamalıdır. İnsanımız var olan nimetlerle böbürlenirken, elin gâvuru bizi dolar silahı ile vurmaya çalışıyor. İktidar görünürde tedbirler almaya çalışıyor. Doların düşmesi, yükselmesi çoğunluk kitleleri hiç ilgilendirmiyor. Avam tabaka zamlarla kıvranıyor. Ekranların ballı tabloları zamları düşürmüyor. Tüketim malzemelerinin hepsi zamlı alınıyor. Ne olursa olsun fert ve devlet bazında tüketimde ölçüyü kaçırmamak lazım. Devlet israfında bakanları karşılamak, uğurlamak, masraflı yerlerde ağırlamak el kesesinden bonkerlik yapmak demektir. Ülkemiz tarım ülkesidir, yanlış siyasi anlayış tarımı bitirmiş. Et ithal etmek ülke için yüz karasıdır. Hayvancılığı bitirenler utansın… Kapitalizmin hortumları ile ülke insanlarını israf etmeye teşvik edenler. Çalışmadan kazanmayı meslek edinenleri çoğaltanlar israfın öncüleridir. Bankalar mesaj gönderiyor. Dolar Avro altınlarınızı bozun değerlendirelim diyorlar. Aile reisi tarlayı vermiş, arabayı vermiş, bostanı vermiş, evdeki küçük büyük hayvanları vermiş, oturulan evde ipotekli ise, sıra evin içindeki eşyalara gelmiş demektir. Ülkeyi bu hale getirenlere yazıklar olsun. Yanlı, yağlı basında cabasıdır. Akıbet iyi görünmüyor. Fakir daha fakir, zengin daha zengin, asrımız bina ve zina asrıdır. Beton yığınları medeniyet değildir. Kalkınmanın ölçüsü hiç değildir. Haramlara bulaşarak kat yatlarda hayat sürmek ahreti unutmak demektir. Üretim olmadan tüketimle hele tüketim borçla olursa kalkınma olmaz. Bankaların faiz artışı, rantiyecileri çok sevindirmiştir. Biz mazlum halklar olarak kalu beladan ölüm anına kadar ayağımızı yorganımıza göre uzatan, sabır silahını kuşanan insanlarız. Elimizdeki bir lokmaya göz diken, lokmamızı kapmaya çalışanlarla mücadelemiz devam edecek. İsraf etmek zillettir. İsrafın sonu namerde muhtaç olmaktır. Allah’ın yeryüzündeki tüm nimetlerine karşı nankör olmamak insanlık görevidir… Vesselam.  
Ekleme Tarihi: 21 Eylül 2018 - Cuma

NİMETLERE KARŞI NANKÖRLÜK

İnsanoğlu Allah’ın nimetlerine karşı çoğu zaman nankördür. Yeryüzü Allah’ın nimetleri ile donanmıştır. Dört yüz bin çeşit nebatat insanoğlunun istifadesine sunulmuştur. Bu nimetler bize verilirken, parasız veriliyor. Kur’an-ın ifadesi ile “Allah’ın nimetlerini saymakla bitiremezsiniz” buyruluyor. İnsanın insan olarak yaratılması her nimetin insana müsahhar kılınması büyük bir nimettir. İmkânların az olduğu dönemlerde insanoğlu daha temkinliydi, idare ederdi kanaatkâr olurdu. Ne zaman ki, dünya nimetleri çoğaldı insanoğlu israfta kudurmaya başladı. Helal haram demeden yemeye, içmeye, keseyi, kasayı doldurmaya başladı. Faizin bulaşmadığı kimse kalmadı. Dinimiz yiyin için fakat israf etmeyin diyor. Müslümanlar bu ölçüyü kaçırdılar. Dünyevileştiler. Tüm değer yargılarını ayaklar altına aldılar. Teknoloji iyi kullanılırsa büyük bir nimettir. Her evde kaç fert varsa o kadar akıllı telefon var. Tablet interneti hiç saymıyorum.

Yılda bir telefonlar değişir. Faturalar kabarık olur, araba oda büyük bir nimet son model araba almak moda oldu, özenti ile rekabet yapılıyor. Arabanın aylık faturası da kabarık, Bir evde birkaç araba varsa yakın uzak demeden her gün araba ile gidiş geliş varsa, yaya yürümek eksiklik ad edilirken, israfın boyutunu düşünün. Genç nesil, sonradan görmeler bu yazdıklarıma dudak bükebilir. Emek vermeden kazananlar ancak bu düşüncede olabilirler. Elektrik, su büyük bir nimet, Musluklar açılırken, elektrik düğmesine basılırken dönen saat kimsenin umurunda değil, aybaşı her iki fatura çok kabarık gelmez mi? Mobilyalar evin rengine boyasına göre alınır milyarlarca para ödenir. Taksit öde öde bitmez. Anlayacağınız israf, her tarafımızı sarmış. Delik büyük yama küçük kredilerle, kredi kartları ile taksitli borçla hayat devam ediyor. İsrafla haramlar mideleri bozdu. İbadetlerden bile haz alınamıyor. Geçmiş çok kavim nimetlere nankörlük ettikleri için çeşitli musibetlerle karşı karşıya kalmışlardır. Asrımızdaki musibetlerin çoğu nimetlere karşı nankörlükten olabilir. Büyüklerimiz ayağını yorganına göre uzat demişler. Çok güzel bir ölçüdür. Ülkemizde günlük milyonlarca ekmek çöpe atılıyor. Nimete karşı büyük bir saygısızlıktır. Akıbeti şefkat tokadı ve dönülmez silledir.

İnsan aç kalınca belki kendisine gelebilir o zaman iş işten geçer. Aklımızı başımıza almak mecburiyetindeyiz. Bunca nimetlere karşı nankör olmamalıyız. Hayatımızın tüm alanlarında israf var. Fuzuli harcama var. Modaya uyma var bu büyük bir felakettir. Fertlerin israftan kaçınması elzem iken, Devletlerin de İsraftan kaçınması gerekir. Belediyelerde, devlet kurumlarında, bakanlıklarda öyle israflar var ki, insanın aklı duruyor. Makam arabaları, kiralanan arabalar israfın zirvesidir. Devlet’te aile bireyi gibidir. Devletinde israftan kaçınması lazımdır. Devlet israfında milyonların kul hakkı var. Emanet edilen varlık, mevki makam huvardaca kullanılmamalıdır. İnsanımız var olan nimetlerle böbürlenirken, elin gâvuru bizi dolar silahı ile vurmaya çalışıyor. İktidar görünürde tedbirler almaya çalışıyor. Doların düşmesi, yükselmesi çoğunluk kitleleri hiç ilgilendirmiyor. Avam tabaka zamlarla kıvranıyor. Ekranların ballı tabloları zamları düşürmüyor. Tüketim malzemelerinin hepsi zamlı alınıyor. Ne olursa olsun fert ve devlet bazında tüketimde ölçüyü kaçırmamak lazım. Devlet israfında bakanları karşılamak, uğurlamak, masraflı yerlerde ağırlamak el kesesinden bonkerlik yapmak demektir. Ülkemiz tarım ülkesidir, yanlış siyasi anlayış tarımı bitirmiş. Et ithal etmek ülke için yüz karasıdır. Hayvancılığı bitirenler utansın…

Kapitalizmin hortumları ile ülke insanlarını israf etmeye teşvik edenler. Çalışmadan kazanmayı meslek edinenleri çoğaltanlar israfın öncüleridir. Bankalar mesaj gönderiyor. Dolar Avro altınlarınızı bozun değerlendirelim diyorlar. Aile reisi tarlayı vermiş, arabayı vermiş, bostanı vermiş, evdeki küçük büyük hayvanları vermiş, oturulan evde ipotekli ise, sıra evin içindeki eşyalara gelmiş demektir. Ülkeyi bu hale getirenlere yazıklar olsun. Yanlı, yağlı basında cabasıdır. Akıbet iyi görünmüyor. Fakir daha fakir, zengin daha zengin, asrımız bina ve zina asrıdır. Beton yığınları medeniyet değildir. Kalkınmanın ölçüsü hiç değildir. Haramlara bulaşarak kat yatlarda hayat sürmek ahreti unutmak demektir. Üretim olmadan tüketimle hele tüketim borçla olursa kalkınma olmaz. Bankaların faiz artışı, rantiyecileri çok sevindirmiştir. Biz mazlum halklar olarak kalu beladan ölüm anına kadar ayağımızı yorganımıza göre uzatan, sabır silahını kuşanan insanlarız. Elimizdeki bir lokmaya göz diken, lokmamızı kapmaya çalışanlarla mücadelemiz devam edecek. İsraf etmek zillettir. İsrafın sonu namerde muhtaç olmaktır. Allah’ın yeryüzündeki tüm nimetlerine karşı nankör olmamak insanlık görevidir… Vesselam.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.