NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

AŞURE ETKİNLİKLERİ PANDEMİYE DAVETİYE ÇIKARIYOR

Korona salgını ilimiz Şanıurfa'da kısıtlama serbestlik kararlarından sonra sarıdan kırmızı renge gelerek tehlikeli boyutlara vardı. Ölümler çoğaldı. Hastahanelerde servislerde yatacak yer kalmadı. Peşinen söyleyelim aşı yapılmasa kuralara uyulmasa bu afet hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan daha çok acı verir daha  cok can alır. Koronovirüs denilen asrın vebası, deyim yerindeyse yine hortladı. Yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı kasıp kavuruyor.  Bazen sanki taktiksel olarak bir duruyor bir vuruyor. Yani bazen azalıyor, iyi artık bitti izlenimi ediniyoruz. Sonra virüs tekrar korkunç görünmez yüzünü ortaya çıkarıyor. Bu virüsün ortaya çıkması bence ilahi bir derstir. İahi bir uyarıdır. Çünkü doğanın dengesiyle oynandı. Tüm motorlu araçlar, bazı elektrikli araçlar , hes santralleri  doğayı mahv etti. Gökyüzü ozon tabakası bile delindi. Koronovirüs doğanın insana karşı bir anlamda intikamıdır. Bu afet ve illet ancak akılla bilimle yenilir. Bunun artık anlaşılması bilinmesi gerekir. Hemen ekleyelim bu akıl bilim doğaya tahribat ve zarar vermeyen bir bilimdir. Böylesi bir bilim anlayışı şükür vardır. Pozitif akıl bilim anlayışı virüsün panzehiridir. insanların kurallara uyması zorunludur. Bunlar maske, mesafe, hijyen,. Ama malesef dünya'da ve ülkemizde kurallara yeteri kadar uyulduğu söylenemez. Ama bir tasnif yapacak olursak, kurallara en az uyan ülkelerden  biride ülkemiz Türkiye'dir. Türkiye'de ise kuralara en az uyan bölge doğu ve güneydogu Anadolu bölgesidir. Ülkemizde acı ama gerçek salgının  en yüksek olduğu iki il Urfa ve Diyarbakır'dır. Bölgelere göre pandemi tablosunda çok anlaşilmaz acayip bir durum oluştu. Çünkü ülkemizde virüs ilk ortaya çıktığında ilimiz ve bölgemiz ülke şartlarında normal bir seyir izledi. Olayın ehemiyeti ve ciddiyeti anlaşılınca sağlık Bakanlığı vakaların artış, ve azalışlarına göre Türkiye haritasını renklere ayırdı. Sarı renk vakaların en az olduğu bölge olarak gösterildi. Kırmızı renk ise en çok vaka olarak tehlike olarak belirtildi. Güneydoğu Anadolu  bolgesi ilimiz Urfa dahil sarı renkte vakaların çok azaldığı bir bölge oldu. Neredeyse hastahanelerde koronovirüs hastası kalmadı. Hükümet Türkiye genelinde azalan vakaları dikate alarak kısıtlamaları önemli ölçüde kaldırdı. Hastalığın azalmasının üç kural dışında en önemli etkenin aşı olduğu anlaşıldı. Kısıtlamalar kaldırıldıktan sonra ülke genelinde virüs tekrar artmaya başladı. Bölgelere göre en fazla artış renkler bağlamında  bu defa ilginç bir şekilde kırmızı renge geçen güneydoğu Anadolu bölgesi ve ilimiz Urfa oldu. Serbestlik olunca sanki hastalık bitti gibi algılandı. Üç önemli kurala çoğunluk uymadı. En önemlisi bu bölge en az aşının yapıldığı bir bölge oldu. Bu durum sosyolojik olarak incelenmelidir. İlimiz Urfa elbette bölgenin sosyolojinin bir parçasıdır. Genelde Türkiye halkı özelde Urfa halkı Oto kontrol  Türkçesi özdenetim veya kişiler kendi öz yönetimlerini yapamıyor. Bunun nedeni bilgi noksanlığı ve cehalettir. Kişiler bunun  bilincinde olmadığında devreye devletin girerek kapsamlı bir eğitim ve bilgilendirme  çalışması yapması mutlaka getekiyor. Zira vatandaş  bu hastalığın ne kadar  hayati olduğunu bilmeden düğünler taziyeler yapılıyor. Sanki hastalık bitmiş gibi sarılmalar tokalaşmalar oluyor. Hele muharrem ayında yapılan aşure etkinlikleri adeta virüse davetiye çikarıyor. Aşı yapılmazsa, kuralara uyulmazsa bu amansız virüs yok olmaz. Daha çok can alır. Kendimize  ve yakınlarımıza değer veriyor, seviyorsak, bana bir şey olmaz mantıksızlığını bırakarak mutlaka aşı olmalı ve kuralara uymalıyız. Bunun başka bir çaresi yoktur artık anlamak gerek. Çünkü son pişmanlık fayda vermez.  
Ekleme Tarihi: 23 Ağustos 2021 - Pazartesi

AŞURE ETKİNLİKLERİ PANDEMİYE DAVETİYE ÇIKARIYOR

Korona salgını ilimiz Şanıurfa'da kısıtlama serbestlik kararlarından sonra sarıdan kırmızı renge gelerek tehlikeli boyutlara vardı. Ölümler çoğaldı. Hastahanelerde servislerde yatacak yer kalmadı. Peşinen söyleyelim aşı yapılmasa kuralara uyulmasa bu afet hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan daha çok acı verir daha  cok can alır. Koronovirüs denilen asrın vebası, deyim yerindeyse yine hortladı.

Yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı kasıp kavuruyor.  Bazen sanki taktiksel olarak bir duruyor bir vuruyor. Yani bazen azalıyor, iyi artık bitti izlenimi ediniyoruz. Sonra virüs tekrar korkunç görünmez yüzünü ortaya çıkarıyor. Bu virüsün ortaya çıkması bence ilahi bir derstir. İahi bir uyarıdır. Çünkü doğanın dengesiyle oynandı. Tüm motorlu araçlar, bazı elektrikli araçlar , hes santralleri  doğayı mahv etti. Gökyüzü ozon tabakası bile delindi. Koronovirüs doğanın insana karşı bir anlamda intikamıdır. Bu afet ve illet ancak akılla bilimle yenilir. Bunun artık anlaşılması bilinmesi gerekir. Hemen ekleyelim bu akıl bilim doğaya tahribat ve zarar vermeyen bir bilimdir. Böylesi bir bilim anlayışı şükür vardır. Pozitif akıl bilim anlayışı virüsün panzehiridir. insanların kurallara uyması zorunludur. Bunlar maske, mesafe, hijyen,. Ama malesef dünya'da ve ülkemizde kurallara yeteri kadar uyulduğu söylenemez. Ama bir tasnif yapacak olursak, kurallara en az uyan ülkelerden  biride ülkemiz Türkiye'dir. Türkiye'de ise kuralara en az uyan bölge doğu ve güneydogu Anadolu bölgesidir. Ülkemizde acı ama gerçek salgının  en yüksek olduğu iki il Urfa ve Diyarbakır'dır. Bölgelere göre pandemi tablosunda çok anlaşilmaz acayip bir durum oluştu. Çünkü ülkemizde virüs ilk ortaya çıktığında ilimiz ve bölgemiz ülke şartlarında normal bir seyir izledi. Olayın ehemiyeti ve ciddiyeti anlaşılınca sağlık Bakanlığı vakaların artış, ve azalışlarına göre Türkiye haritasını renklere ayırdı. Sarı renk vakaların en az olduğu bölge olarak gösterildi. Kırmızı renk ise en çok vaka olarak tehlike olarak belirtildi. Güneydoğu Anadolu  bolgesi ilimiz Urfa dahil sarı renkte vakaların çok azaldığı bir bölge oldu. Neredeyse hastahanelerde koronovirüs hastası kalmadı. Hükümet Türkiye genelinde azalan vakaları dikate alarak kısıtlamaları önemli ölçüde kaldırdı. Hastalığın azalmasının üç kural dışında en önemli etkenin aşı olduğu anlaşıldı. Kısıtlamalar kaldırıldıktan sonra ülke genelinde virüs tekrar artmaya başladı. Bölgelere göre en fazla artış renkler bağlamında  bu defa ilginç bir şekilde kırmızı renge geçen güneydoğu Anadolu bölgesi ve ilimiz Urfa oldu. Serbestlik olunca sanki hastalık bitti gibi algılandı. Üç önemli kurala çoğunluk uymadı. En önemlisi bu bölge en az aşının yapıldığı bir bölge oldu. Bu durum sosyolojik olarak incelenmelidir. İlimiz Urfa elbette bölgenin sosyolojinin bir parçasıdır. Genelde Türkiye halkı özelde Urfa halkı Oto kontrol  Türkçesi özdenetim veya kişiler kendi öz yönetimlerini yapamıyor. Bunun nedeni bilgi noksanlığı ve cehalettir. Kişiler bunun  bilincinde olmadığında devreye devletin girerek kapsamlı bir eğitim ve bilgilendirme  çalışması yapması mutlaka getekiyor. Zira vatandaş  bu hastalığın ne kadar  hayati olduğunu bilmeden düğünler taziyeler yapılıyor. Sanki hastalık bitmiş gibi sarılmalar tokalaşmalar oluyor. Hele muharrem ayında yapılan aşure etkinlikleri adeta virüse davetiye çikarıyor. Aşı yapılmazsa, kuralara uyulmazsa bu amansız virüs yok olmaz. Daha çok can alır. Kendimize  ve yakınlarımıza değer veriyor, seviyorsak, bana bir şey olmaz mantıksızlığını bırakarak mutlaka aşı olmalı ve kuralara uymalıyız. Bunun başka bir çaresi yoktur artık anlamak gerek. Çünkü son pişmanlık fayda vermez.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.