Hüseyin  Zerraki
Köşe Yazarı
Hüseyin Zerraki
 

DİKKATLİ OLUN SEYYİD ÇOCUKLARI DİĞERLERİYLE KIYAS ETMEYİNİZ

Diğer çocuklarla kıyas edilerek hata yapılmaması için, Âl-i Muhammed’in çocuklarına nasıl hürmet edilmesi gerekir? Taberî Tefsîri’nde rivâyet edilir: Rasûlullah’ın ashâbı arasında Dıhye isimli bir zât var idi. Efendimizin huzuruna elinde bir hediye olmadan gelmezdi. Hazret-i İmâm Hasan ve Hazret-i İmâm Hüseyin, Dıhye gelince hediye getirdi diye koynunu ve ceplerini ararlardı. Bir gün Cebrail aleyh’s-selâm Dıhye suretinde Hazret-i Risâlet ile sohbet ederken, şehzâdeler Cebrail’i Dıhye sanıp ceplerini aramaya başlarlar. Hazret-i Risâlet onlara engel olmaya çalışınca Cebrail, “Yâ Rasûlallah, ben onların hizmetkârıyım. Hazret- Zehra teheccüd namazından sonra istirahate geçerdi. Kendileri rahatsız olmasın diye, şehzâdeler ağladığında şu ninni ile beşiklerini sallardım: Cennette sütten bir nehir vardır. Genişliği Mekke ile Adn, uzunluğu Yesrib ile Yemen arası kadardır. Bu nehir Ali, Hasan ve Hüseyin içindir.” Bir başka rivâyette nakledilir ki, Cenâb-ı Hakk bir gün Cebrail’e sorar: “Bugün yeryüzünde ne gördün ve neye üzüldün?” Cebrail, “Yâ Rabbe’l-âlemin, sana her şey malûmdur. Hasan’ı ve Hüseyin’i gördüm. Beşiklerinin üstüne asılmış olan akiklerle oynarlardı. İçimden, ‘keşke o akiklerin yerinde benim gözbebeklerim olsaydı.’ dedim.” cevabını verir. Cenâb-ı Hakk, “Ey Cebrail, Hasan’ın ve Hüseyin’in evlâdıyla sekiz cenneti süslesem ve saçlarının her bir kılı hürmetine nice âsîlere rahmet etsem gerek.” Buyurur. Ey gâfil, gör ki Cebrail aleyhi’s-selâm, çocuk demeyip Hasan’a ve Hüseyin’e nasıl riâyet ve muhabbet etmiştir. Sizlere de gereken, evlâd-ı Muhammed’in çocuklarına riâyette kusur etmemektir. “Onlar, Hasan Hüseyin idi. O yüzden öyle riâyet kılmıştır. Siz onların mertebesinde değilsiniz ki o mertebe riâyet edelim.” Derlerse, şu cevabı veririz: “Biz, İmâm Hasan ve İmâm Hüseyin mertebesinde değiliz. Siz de onlara riâyet eden Cebrail, muhâcir ve ensâr gibi değilsiniz. Onlar nasıl o zaman ümmetinin seyyidleri idiyse, biz de bu zaman ümmetinin seyyidleriyiz.”
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2021 - Perşembe

DİKKATLİ OLUN SEYYİD ÇOCUKLARI DİĞERLERİYLE KIYAS ETMEYİNİZ

Diğer çocuklarla kıyas edilerek hata yapılmaması için, Âl-i Muhammed’in çocuklarına nasıl hürmet edilmesi gerekir? Taberî Tefsîri’nde rivâyet edilir: Rasûlullah’ın ashâbı arasında Dıhye isimli bir zât var idi. Efendimizin huzuruna elinde bir hediye olmadan gelmezdi. Hazret-i İmâm Hasan ve Hazret-i İmâm Hüseyin, Dıhye gelince hediye getirdi diye koynunu ve ceplerini ararlardı. Bir gün Cebrail aleyh’s-selâm Dıhye suretinde Hazret-i Risâlet ile sohbet ederken, şehzâdeler Cebrail’i Dıhye sanıp ceplerini aramaya başlarlar. Hazret-i Risâlet onlara engel olmaya çalışınca Cebrail, “Yâ Rasûlallah, ben onların hizmetkârıyım. Hazret- Zehra teheccüd namazından sonra istirahate geçerdi. Kendileri rahatsız olmasın diye, şehzâdeler ağladığında şu ninni ile beşiklerini sallardım: Cennette sütten bir nehir vardır. Genişliği Mekke ile Adn, uzunluğu Yesrib ile Yemen arası kadardır. Bu nehir Ali, Hasan ve Hüseyin içindir.”

Bir başka rivâyette nakledilir ki, Cenâb-ı Hakk bir gün Cebrail’e sorar: “Bugün yeryüzünde ne gördün ve neye üzüldün?” Cebrail, “Yâ Rabbe’l-âlemin, sana her şey malûmdur. Hasan’ı ve Hüseyin’i gördüm. Beşiklerinin üstüne asılmış olan akiklerle oynarlardı. İçimden, ‘keşke o akiklerin yerinde benim gözbebeklerim olsaydı.’ dedim.” cevabını verir. Cenâb-ı Hakk, “Ey Cebrail, Hasan’ın ve Hüseyin’in evlâdıyla sekiz cenneti süslesem ve saçlarının her bir kılı hürmetine nice âsîlere rahmet etsem gerek.” Buyurur.

Ey gâfil, gör ki Cebrail aleyhi’s-selâm, çocuk demeyip Hasan’a ve Hüseyin’e nasıl riâyet ve muhabbet etmiştir. Sizlere de gereken, evlâd-ı Muhammed’in çocuklarına riâyette kusur etmemektir. “Onlar, Hasan Hüseyin idi. O yüzden öyle riâyet kılmıştır. Siz onların mertebesinde değilsiniz ki o mertebe riâyet edelim.” Derlerse, şu cevabı veririz: “Biz, İmâm Hasan ve İmâm Hüseyin mertebesinde değiliz. Siz de onlara riâyet eden Cebrail, muhâcir ve ensâr gibi değilsiniz. Onlar nasıl o zaman ümmetinin seyyidleri idiyse, biz de bu zaman ümmetinin seyyidleriyiz.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.