Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

TAŞERONA YİNE ÇELME TAKILDI

Sosyal devletin sosyalist devletleşmeye dönüşmüş durumdadır. Yıllardır taşeron işçi diye kadro diye bir deyimle işçileri resmen alay eder gibi bir sistem içersinde dön derip durdurdular. Böyle bir keşmekeşlik böyle ancak bu ülkede olur dercesine bir sistem olmaktadır. Yıllarca taşeron sistemi adı altında işçi kurumların personel ihtiyacını karşılamak amacıyla böyle bir düzen kuran geçmişteki hükümetlerin bu sistemden sadece kendi yandaşlarına ve kendi bütçelerine katkı ve gelir elde etmek istedikleri bir sistemden öte bir şey değildi. Bu sistemin geçmişteki hükümetlerin kendi çıkar menfaatleri doğrultusunda kurmuş oldukları sistem olmasından dolayı gelen hükümetlerin sadece sistemleri devam etmesini sağlamıştır. Şimdi sosyal devletlerde devletin hükümetleri ülkesinin halkına vatandaşına bakma zorunluluğu iş istihdam etme zorunluluğuna haizdir. Sosyal devletler ülke vatandaşlarına iş tanzim ve geçim dertleriyle bire bir sorumlu ve alakadar olma zorundadırlar. Geçmiş hükümetlerin yapmamış oldukları işlerin hepsi bu hükümetin yapmasına adeta bir yük olarak bırakmışlardır. Ülkenin en büyük sorunlarından biri olan konut bu konutlar ülke varlık içinde olan aç gözlü insanların devletin yapmış olduğu konutlardan durumları müsait olan bu kişiler yine kendilerine yada aile bireylerinin isimlerine almaktadırlar. Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın bu konuda çok büyük sıkıntılar çekmektedirler. Aldıkları maaş ellerine geçen paranın en büyük kısmı ev konut kiralarına gitmektedir. Bu devletimin sosyal denetimsizlik çünkü devletimizin temelindeki yapılardan geçmişten gelen çarpıklıkların halen devam etmesinden kaynaklanmaktadır. Evsiz olan tüm vatandaşlarımıza ev konut edindirme zorunluluğu hatta ülkede başta bu taşeron işçi olan vatandaşlarımızın aile nüfusunda kalabalık olması ile büyük sıkıntılar hatta yokluk içersinde yaşam savaşı vermektedirler. Böyle yaşamayı kendileri değil sosyal devlet olamayışımızın vermiş olduğundan dolayı yaşamaktadırlar. Sosyal devlet halkını vatandaşına babanın evladına nasıl ki gelecek ve haklar sağlamak istediği gibi devletinde halkına vatandaşına sağlamak zorundadır. Ülkemin vatandaşı ülkemin insanı nasıl ki 20 yaşına geldiğinde güler oynayarak hatta davullarla nasıl ki vatan için şehit olmaya vatani görevini yapmak için ülkesini vatanını korumak için askere gidiyor ise. O zaman o ülkenin hükümetleri o ülkenin siyasetçileri utanç duymalı böyle bir vatan evladına en iyi hizmeti en iyi babalığı yapmasının gerektiği bilmelidir. Geçmişten bu günümüze kadar gelmiş olan hükümetlerin ne hikmetse hepsi bu düşüncelerin hepsinin aksini yapmaya yeltenenmişler bundan dolayı gelen siyasetçilerde birçok kuruma sadece kendi yandaş ve kendi akrabalarını doldurmuşlar. Sıradan vatandaşlarımız işten konuttan ve yaşamdan mahrum yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Buna son şeklini vermek bu hükümetin işine düşmüş bulunmakta ama yine yarım yamalak olmaktadır. Çünkü yazılı ve sözlü mülakatlar yapılması demek yıllarca emek vermiş çalışmış emek sarf etmiş olan emekçi kardeşlerimin yine haklarına göz dikmek demektir. İşte son örneği zavallı işi aşı ekmeği için bir müdürün amirin karşısında esas duruşunu bozmadan emir ve talimatını dinlerken öfkesini yenmeyen amirin kalkıp o kardeşimi tokatlaması işin gerçek olan yanlarını en güzel örnekle sergilemiş bulunmaktadır. O anıları izlerken benim tüm vücudum diken, diken olmaktadır. Tabi ki üst makamlar işin gereğini yapacaktır ondan eminim ama işin özünde bunların yaşanmaması gereken eğitimsizliklerin başta olmasını içime hazım edemeyişimdir.       
Ekleme Tarihi: 27 Aralık 2017 - Çarşamba

TAŞERONA YİNE ÇELME TAKILDI

Sosyal devletin sosyalist devletleşmeye dönüşmüş durumdadır.

Yıllardır taşeron işçi diye kadro diye bir deyimle işçileri resmen alay eder gibi bir sistem içersinde dön derip durdurdular.

Böyle bir keşmekeşlik böyle ancak bu ülkede olur dercesine bir sistem olmaktadır.

Yıllarca taşeron sistemi adı altında işçi kurumların personel ihtiyacını karşılamak amacıyla böyle bir düzen kuran geçmişteki hükümetlerin bu sistemden sadece kendi yandaşlarına ve kendi bütçelerine katkı ve gelir elde etmek istedikleri bir sistemden öte bir şey değildi.

Bu sistemin geçmişteki hükümetlerin kendi çıkar menfaatleri doğrultusunda kurmuş oldukları sistem olmasından dolayı gelen hükümetlerin sadece sistemleri devam etmesini sağlamıştır.

Şimdi sosyal devletlerde devletin hükümetleri ülkesinin halkına vatandaşına bakma zorunluluğu iş istihdam etme zorunluluğuna haizdir.

Sosyal devletler ülke vatandaşlarına iş tanzim ve geçim dertleriyle bire bir sorumlu ve alakadar olma zorundadırlar. Geçmiş hükümetlerin yapmamış oldukları işlerin hepsi bu hükümetin yapmasına adeta bir yük olarak bırakmışlardır.

Ülkenin en büyük sorunlarından biri olan konut bu konutlar ülke varlık içinde olan aç gözlü insanların devletin yapmış olduğu konutlardan durumları müsait olan bu kişiler yine kendilerine yada aile bireylerinin isimlerine almaktadırlar. Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın bu konuda çok büyük sıkıntılar çekmektedirler. Aldıkları maaş ellerine geçen paranın en büyük kısmı ev konut kiralarına gitmektedir.

Bu devletimin sosyal denetimsizlik çünkü devletimizin temelindeki yapılardan geçmişten gelen çarpıklıkların halen devam etmesinden kaynaklanmaktadır. Evsiz olan tüm vatandaşlarımıza ev konut edindirme zorunluluğu hatta ülkede başta bu taşeron işçi olan vatandaşlarımızın aile nüfusunda kalabalık olması ile büyük sıkıntılar hatta yokluk içersinde yaşam savaşı vermektedirler.

Böyle yaşamayı kendileri değil sosyal devlet olamayışımızın vermiş olduğundan dolayı yaşamaktadırlar.

Sosyal devlet halkını vatandaşına babanın evladına nasıl ki gelecek ve haklar sağlamak istediği gibi devletinde halkına vatandaşına sağlamak zorundadır. Ülkemin vatandaşı ülkemin insanı nasıl ki 20 yaşına geldiğinde güler oynayarak hatta davullarla nasıl ki vatan için şehit olmaya vatani görevini yapmak için ülkesini vatanını korumak için askere gidiyor ise. O zaman o ülkenin hükümetleri o ülkenin siyasetçileri utanç duymalı böyle bir vatan evladına en iyi hizmeti en iyi babalığı yapmasının gerektiği bilmelidir.

Geçmişten bu günümüze kadar gelmiş olan hükümetlerin ne hikmetse hepsi bu düşüncelerin hepsinin aksini yapmaya yeltenenmişler bundan dolayı gelen siyasetçilerde birçok kuruma sadece kendi yandaş ve kendi akrabalarını doldurmuşlar. Sıradan vatandaşlarımız işten konuttan ve yaşamdan mahrum yaşamak zorunda kalmaktadırlar.

Buna son şeklini vermek bu hükümetin işine düşmüş bulunmakta ama yine yarım yamalak olmaktadır. Çünkü yazılı ve sözlü mülakatlar yapılması demek yıllarca emek vermiş çalışmış emek sarf etmiş olan emekçi kardeşlerimin yine haklarına göz dikmek demektir.

İşte son örneği zavallı işi aşı ekmeği için bir müdürün amirin karşısında esas duruşunu bozmadan emir ve talimatını dinlerken öfkesini yenmeyen amirin kalkıp o kardeşimi tokatlaması işin gerçek olan yanlarını en güzel örnekle sergilemiş bulunmaktadır. O anıları izlerken benim tüm vücudum diken, diken olmaktadır. Tabi ki üst makamlar işin gereğini yapacaktır ondan eminim ama işin özünde bunların yaşanmaması gereken eğitimsizliklerin başta olmasını içime hazım edemeyişimdir.

  

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.