Kaderin mi böyle Eyyubiye diye bir ilçemiz varmış! Buna birde belediye başkanlığı varmış sahi bu belediye başkanlığı ne işe yarar ne yapar bilen var mı?
Şanlıurfa ilinde her defasında dile getirmişim burası öyle bir şehir ki anlatsan anlatamazsın yazan bitiremesin böylesi bir tarih böylesi bir geçmişe sahip şehir işte.
Peygamberler şehri olan şehrin yaşayan ve çilelerle dolu hayat yaşamış peygamberlerin şehridir bu şehir.
Adını buradan alan merkez ilçemiz olan Eyyub peygamberin çile ve şifa gördüğü makamı ulviye sahip bir ilçemiz olarak bilinen ve makam. Hz. Eyyub çileler çekip çık bu kuyudan suyunu iç ve yıkan şifa bul denildiği makamı ulviler içinde yer alan makamın olduğu semt ilçe olmuş olması ne kadar manidar ve değerli bir ilçemiz.
Bu durumla kalmayıp özellikle Şanlıurfa ilinin çarşısı ve makamı Hz. İbrahim’in doğduğu makamı var. Ayrıca Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı ki buna istinaden ateşe hitaben ‘’EY ATEŞ İBRAİM’E KARŞI SERİN VE SELAMET OL’’ ayeti indirilmiş makamı ulvi var. Bunların yanında eski şehrin tüm tarihiyle kültürünün olduğu bir açık hava müzesi olan şehrin en önemli alanı çarşıları da bu ilçemizin sınırları içinde yer almaktadır.
Bu ilçemizin belediye başkanına yönetimine baktığımda içim kan ağlıyor.
Bilgi yoksunları insanlar yönetimde tarihi bilmeyen. Kültürü bilmeyen. Şehircilikten yoksun insanların idaresindeki böylesi maneviyatı öz geçmişi güzel yerin tahribat, bakımsız, ilgisiz, alakasız yer olması gerçekten içler acısı.
Tarihin merkezi, kültürün kökeni, inançların merkezi, insanlığın doğduğu yerin böylesi vahin edecek idareciler ile yönetilmesi resmi olarak kültürel yok oluşumuzun açık göstergesidir.
Bu şehri idareci olanların bu şehirde yönetici olmak öyle siyasi arenada bende varım emrinizdeyim demekle olmaz. Bakın işte tarihi koruma varlıkları diye bir müdürlük duydum. Bu müdürlüğün neye yaradığını ne iş gördüğünü anlamış değilim? Tarihi çarşıda tarihi dokuları olan hanlar ile dışardaki dükkân iş yerlerini bir birine bağlamak için yıkılan duvarlar ile tarihi dokuya büyük kıyım işte örnekleri ile meydanda iken o zaman tarihi koruma müdürlüğü adı var kendi yok demektir. Tarihi dokularımı koruyamıyor yıkımına göz yumuyorsa burada büyük bir çelişki işler vardır.
Belediye bünyesinde olan işlerde özellikle bazı yerlerde esnafın kaldırım işgali yetmez gibi kaldırım geçmiş kepenk takıp iş yerine ilave sağlamıştır.
Böylesi düzensiz böylesi çarpıklıklara öncülük edip izin veren göz yuman idarecilerin şehircilikle alakası yok demektir.
İlimin böylesi makamı ulvilere sahip yerler var iken hiçbir yerde çevre düzenlemeleri tamamen yerli ve detaylı değildir. Böylesi yersiz böylesi başıboşluklar ile kendi kaderine bırakılan yerleri gördükçe gelen misafirler ziyaretçiler açık dille özellikle şehrin yöneticilerine idarecilerine sitem dolu sözlerle kınayıp içlerini döküp bir yandan da böylesi tarihi makamlara layık olmayan işler böylesi tarihin buram kokan yerlerine yakışmayan durumlar görmeleri içlerinde büyük kin ve nefretle kınıyorlar.
İlimde belediyecilik adına utanç duyulacak işler böylesi bir belediye ve yönetimini kınıyorum.
Bilgileriniz olmaya bilir bunun ayıbı yok. Bilgililerden ve kendinizi geliştirip halktan gelen misafirlerden kendinizi bir analiz ettirip hizmetlerinizi ona göre geliştiriniz. Ama nerde o yürek çünkü hepiniz torpille yandaşlıkla dost ahbap ilişkileri ile işe alınmış masa başına geçmişsiniz. Nasıl olsa maaşımızı alıyoruz. Bize ne şehrin gelişiminden düzeninden bizim yandaşımız gelmiş dükkânını büyütecek git yap kardeşim. Böylesi çarpıklıklarla idarecilik yapan belediyecileri kınıyorum. Çevre düzenlemesi sıfır. Tarihi mekânları çevresi sıfır. İki makam arasında direk ulaşım yok. Şimdi ben bunlara baktıkça içim sızlıyor.
Sizler idareci yöneticiler değilsiniz. Sadece Ankara’ya gönderdiğiniz vekillerin emir eri olan erler olarak emret, emredersin talimatıyla çalışanlardan başka bir işe yaramayan neferlersiniz. Sizin hiçbir fikir ve ideolojiniz yoktur.