Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

SANAT SOKAĞI MI, KAPALI EVLER Mİ?

Kültürün başkenti turizm cenneti olan ilimdeki sanatın sahipsizliği ancak bu kadar olur. Dün tesadüf bir iş yeri gezisi sonrası Şanlıurfa’nın eski ismiyle beden dibi denilen semtin iç kısmı ise Hekim Dede Mahallesi olan mahalleden geçerken tesadüfen bir başımı kaldırdım baktım bir kapının üzerinde sanat sokağı denilmektedir. Arkadaş ile bir girelim bakalım burada sanat denilen bir şeyler varmıştır. Bakalım sanat ile ne kadar duyarlı sanatı ne kadar lanse etmektedirler. İçeri girdim birde ne göreyim. Kapalı kapılar sadece kapılarda birer tabela bu oda şu sanat bu oda şu sanatın atölyesi elimi kapılara attım sen misin elini atan çünkü kapılar kapalı idiler. Diğer sokaktan giren kapıların da hepsi kapalı duruyor. Sanatı ve sanat ile ilgili bir şeyler görmeye gezinirken bir de baktım son odalardan bir kapı açık o sevindim içeri girdim. Orada bir şeyleri ayak üstü bakınırken zaten sanat hocası olan arkadaşların sanat yönleri olduğundan sunum ve tanıtım yeteneklerinin yeterli olmadığını anladım. Ayak üstü muhabbet ile çok şey öğrendim. Ülkede bir ilk giyim elbiselerine ebrulu desen nakış etmekle ülkemizde bir ilki başarmakla özelikle bayan giyiminde çok güzel bir sanat icra etiklerinin farkına vardım. Bu sanatı icra ediyorlar ama sanatın icrası sadece o oda içerisinde kaldığının farkına vardım. Oradan çıkıp sanat sokağının birim amiriyle ayak üstü bir selam verirken o birimden sorumlu arkadaşın makamı öyle büyük ve yüce ki bey efendi oturduğu yerden bir kendini düzelmeye bile tenezzül etmeyip kalkmayı buyur etmeyi hiç aklından geçirmedi bile böylesi bir şekilde birde çok iyi başarılı işler icra etiklerini siz kötü günde gelmişsiniz bugün tüm sanat hocaları tatilde demekle işi bitirdi. İşte ilimdeki sanata duyarlı sanat ruhundan yoksun idareci ve yöneticilerle sen dünyanın en iyi sanatını en iyi sanatkarı ile çalışsan da senin sanat ruhundan yoksun olan yönetiminle sen sanat ve kültür den hep yoksun kalmaya mahkumsun. İlimizin konuk evlerinde bu yıl diğer yıllara nazaran rekor seviyede bir turist ağırladılar. Bu özel turizm acentelerine ilimdeki tüm kültürel amaçlı müze şeklinde evlere ve sanat sokaklarına zorunlu olarak gelen misafirlerinizi getirmelerini belediye olarak bu işlerle ilgili birkaç araç tahsis edelim sizlerin konuklarınızı sizlerden alıp buy gezileri yaptırıp tekrar sizlere getirelim diye bir girişim var mı? Şanlıurfa ilindeki yöneticilerim turizm den ilime gelecek katkının halen farkına varmadıkları gibi ilimin turizm ile hem şanını hem işsizlik ve esnafımın kazanmasını sağlayacağını bile düşünemeyecek kadar aciz insanlardır. İlimdeki başta turizm müdürlüğü olmak üzere belediye bünyesinde bulunan kültür turizm ve sanat ile ilgili birimlerin başındaki kişilerin ilimin gelişmesini istemeyen hatta kendilerinin sadece siyaset ile bu birimlerin başlarına geldikleri görevlerinin ne olduklarını görevlerinin mükellefiyetlerini bilmeyen kişiler olduğu apaçık ortadadır. İlime böylesi bilmezleri atayan böylesi işten anlamayan kişilerle yönetilmesi idare edilmesi tabi ki bizleri ilerletmez tam aksine geriletmektedir. Komşu ilimiz olan Mardin geçmişi bizim kadar eski olmayan ile yıllık turist ziyareti bizim ilimize gelen turist sayısının çok üstünde olması orada ki eserler ve oradaki ortam değildir. Orayı yücelten oradaki çalışan ve oradaki yönetici idareci arkadaşların çalışmalarının başarıları olduğu apaçık ortadadır. İler ki zamanda inşallah oradaki idareci yöneticiler gibi idareci ve yöneticilerin de ilimize görevleneceğini umut ile beklemekteyiz.    
Ekleme Tarihi: 20 Kasım 2019 - Çarşamba

SANAT SOKAĞI MI, KAPALI EVLER Mİ?

Kültürün başkenti turizm cenneti olan ilimdeki sanatın sahipsizliği ancak bu kadar olur.

Dün tesadüf bir iş yeri gezisi sonrası Şanlıurfa’nın eski ismiyle beden dibi denilen semtin iç kısmı ise Hekim Dede Mahallesi olan mahalleden geçerken tesadüfen bir başımı kaldırdım baktım bir kapının üzerinde sanat sokağı denilmektedir.

Arkadaş ile bir girelim bakalım burada sanat denilen bir şeyler varmıştır.

Bakalım sanat ile ne kadar duyarlı sanatı ne kadar lanse etmektedirler. İçeri girdim birde ne göreyim. Kapalı kapılar sadece kapılarda birer tabela bu oda şu sanat bu oda şu sanatın atölyesi elimi kapılara attım sen misin elini atan çünkü kapılar kapalı idiler. Diğer sokaktan giren kapıların da hepsi kapalı duruyor.

Sanatı ve sanat ile ilgili bir şeyler görmeye gezinirken bir de baktım son odalardan bir kapı açık o sevindim içeri girdim. Orada bir şeyleri ayak üstü bakınırken zaten sanat hocası olan arkadaşların sanat yönleri olduğundan sunum ve tanıtım yeteneklerinin yeterli olmadığını anladım. Ayak üstü muhabbet ile çok şey öğrendim. Ülkede bir ilk giyim elbiselerine ebrulu desen nakış etmekle ülkemizde bir ilki başarmakla özelikle bayan giyiminde çok güzel bir sanat icra etiklerinin farkına vardım.

Bu sanatı icra ediyorlar ama sanatın icrası sadece o oda içerisinde kaldığının farkına vardım.

Oradan çıkıp sanat sokağının birim amiriyle ayak üstü bir selam verirken o birimden sorumlu arkadaşın makamı öyle büyük ve yüce ki bey efendi oturduğu yerden bir kendini düzelmeye bile tenezzül etmeyip kalkmayı buyur etmeyi hiç aklından geçirmedi bile böylesi bir şekilde birde çok iyi başarılı işler icra etiklerini siz kötü günde gelmişsiniz bugün tüm sanat hocaları tatilde demekle işi bitirdi.

İşte ilimdeki sanata duyarlı sanat ruhundan yoksun idareci ve yöneticilerle sen dünyanın en iyi sanatını en iyi sanatkarı ile çalışsan da senin sanat ruhundan yoksun olan yönetiminle sen sanat ve kültür den hep yoksun kalmaya mahkumsun.

İlimizin konuk evlerinde bu yıl diğer yıllara nazaran rekor seviyede bir turist ağırladılar. Bu özel turizm acentelerine ilimdeki tüm kültürel amaçlı müze şeklinde evlere ve sanat sokaklarına zorunlu olarak gelen misafirlerinizi getirmelerini belediye olarak bu işlerle ilgili birkaç araç tahsis edelim sizlerin konuklarınızı sizlerden alıp buy gezileri yaptırıp tekrar sizlere getirelim diye bir girişim var mı?

Şanlıurfa ilindeki yöneticilerim turizm den ilime gelecek katkının halen farkına varmadıkları gibi ilimin turizm ile hem şanını hem işsizlik ve esnafımın kazanmasını sağlayacağını bile düşünemeyecek kadar aciz insanlardır.

İlimdeki başta turizm müdürlüğü olmak üzere belediye bünyesinde bulunan kültür turizm ve sanat ile ilgili birimlerin başındaki kişilerin ilimin gelişmesini istemeyen hatta kendilerinin sadece siyaset ile bu birimlerin başlarına geldikleri görevlerinin ne olduklarını görevlerinin mükellefiyetlerini bilmeyen kişiler olduğu apaçık ortadadır.

İlime böylesi bilmezleri atayan böylesi işten anlamayan kişilerle yönetilmesi idare edilmesi tabi ki bizleri ilerletmez tam aksine geriletmektedir. Komşu ilimiz olan Mardin geçmişi bizim kadar eski olmayan ile yıllık turist ziyareti bizim ilimize gelen turist sayısının çok üstünde olması orada ki eserler ve oradaki ortam değildir.

Orayı yücelten oradaki çalışan ve oradaki yönetici idareci arkadaşların çalışmalarının başarıları olduğu apaçık ortadadır. İler ki zamanda inşallah oradaki idareci yöneticiler gibi idareci ve yöneticilerin de ilimize görevleneceğini umut ile beklemekteyiz.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.