Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

NELER OLDU BİTTİ BEN YOK İKEN

Yaklaşık bir ay oldu iş gereği il dışında olmamdan dolayı siz değerli okuyucularım merak etmişlerdir. Gayet iyiyim sağlıklıyım. Geçen günler İzmir ilimizde afeti bir deprem olması ile gündüz olması ve halkın genel anlamında işte dışarda evde olanlarında uyanık olması nedeniyle korkulacak bir durum olmadı. Sayılsa da büyük bir felaket ile sonuçlanmış bir ölümler ile yıkılan binalar ile sonuç büyük bir enkaz felaket vahim bir sonuç doğurmuştur. nereden çıktı şimdi demeyin bakın bir ülkede o kadar sözde inşaat ve inşaat malzemelerinde kullanılan malzeme bolluğu olan bir ülkeyiz. bu ülkemizde denetimsizliğin özelikle kurumların görevleri hakkıyla yapmadıkları bir kez daha ortaya çıkmıştır. bakın söz konusu ilimizde özelikle bir bina sözde işletme dükkan yapan işletmeciler binanın taşıyıcı kolonunu kesiyor yaa bu ne demek biliyormusunuz? Deprem bile olmasa binanın yıkılmasına başlı başına bir sebep doğuruyor. bu işletmeye ruhsat veren kurum kim? Bu işletmeyi denetleyen kim? Böylesi bir iş yerinin açılması genişlemesi için bina altlarına iş yeri ruhsatlarını veren kurum nerede yetkililer kim? Böylece sıralamak istersek daha sayacak çok kurum, kişi, yetkili doğacaktır. En güzel yetkili en büyük suçlu devletin ta kendisidir! Neden mi nereden çıktı şimdi bu cümle demeye gerek yok işte tüm soruların içinde cevapları mevcuttur. İnşaatı yapan mimarı, mühendisi yetiştiren devlet. Bu inşaatlarda kullanılan malzemeleri üretimine izin ruhsat veren devlet. İnşaatlarda çalışma izni inşaat izni ve denetimini yapan devlet. İnşaatın bitimini yine denetleyen ve buna tapu veren yine devlet. bir binanın inşaatının başlamasından bitimine kadar, çalışan mühendisinden çalışan işçisine kadar tüm ekipmanlardan sorumlu olan bir devletin böylesi ani afet ve böylesi durumda neden devlet suçunu kabul etmeyip özelikle suçlu ve sorumlu arıyor onu anlamış değilim. Bu işte en büyük suçlu, sorumlu devlettir. Özellikle hükümet olarak demiyorum devlet diyiyorum. Bakın arkadaşlar burayı öncelikle çok iyi anlayınız. Devlet ayrı Hükümet ayrıdır. Devletimizin denetim mekanizması ve yasaların yapılmasında büyük çarpıklıklar var. Devletimizin hükümetleri gelen her hükümet kendi istek ve kendi menfilerine göre yasa ve kanunlar yapmaktadırlar. İşin özü bu deil işte yasa kanun ülkemizin devletimizin ana maddesi olması gerekmektedir. Hükümetlere göre kanun yasa yapılırsa işte o zaman devletimizin de yapısı bu binaların yapısından asla farkı değildir. Böylesi bir devlet olmamamız için yasa ve kanun yaparken özelikle geçmişteki atalarımızın altmış beş asır bakın tam 650 yıl dünya ülkelerine liderlik hükümdarlık etmiş bir devletten söz ediyorum. bu devlet öyle kanun ve yasalar koymuş ki böylesi süre ayakta kalmıştır. Şimdi bakın bakalım Cumhuriyet dediniz devletimizin henüz bir asır olmamış bu süre içerisinde ne kadar kanun yasa ve hükümler yapılmıştır. Geçmişten günümüze bir bakın Allah aşkına ya adeta yaz poz tahtası olmuştur. Tüm bunların başlı nedenlerinden biri eğitimsizlik, denetimsizlik, bilgisizlikten ibaret olduğu kesin ve katidir. İnşallah bu gibi durumlardan büyük dersler alınıp işin yeniden yapılanması için devlet olarak hataların düzelmesi için birlik beraberlik hatta var güçleriyle düzenlerin düzelmesi değişmesini sağlayacak kararların alınmasını sağlayacak önlem ve kanunlar yasalar çıkarılır.    
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2020 - Çarşamba

NELER OLDU BİTTİ BEN YOK İKEN

Yaklaşık bir ay oldu iş gereği il dışında olmamdan dolayı siz değerli okuyucularım merak etmişlerdir.

Gayet iyiyim sağlıklıyım.

Geçen günler İzmir ilimizde afeti bir deprem olması ile gündüz olması ve halkın genel anlamında işte dışarda evde olanlarında uyanık olması nedeniyle korkulacak bir durum olmadı. Sayılsa da büyük bir felaket ile sonuçlanmış bir ölümler ile yıkılan binalar ile sonuç büyük bir enkaz felaket vahim bir sonuç doğurmuştur.

nereden çıktı şimdi demeyin bakın bir ülkede o kadar sözde inşaat ve inşaat malzemelerinde kullanılan malzeme bolluğu olan bir ülkeyiz. bu ülkemizde denetimsizliğin özelikle kurumların görevleri hakkıyla yapmadıkları bir kez daha ortaya çıkmıştır.

bakın söz konusu ilimizde özelikle bir bina sözde işletme dükkan yapan işletmeciler binanın taşıyıcı kolonunu kesiyor yaa bu ne demek biliyormusunuz? Deprem bile olmasa binanın yıkılmasına başlı başına bir sebep doğuruyor.

bu işletmeye ruhsat veren kurum kim? Bu işletmeyi denetleyen kim? Böylesi bir iş yerinin açılması genişlemesi için bina altlarına iş yeri ruhsatlarını veren kurum nerede yetkililer kim? Böylece sıralamak istersek daha sayacak çok kurum, kişi, yetkili doğacaktır. En güzel yetkili en büyük suçlu devletin ta kendisidir! Neden mi nereden çıktı şimdi bu cümle demeye gerek yok işte tüm soruların içinde cevapları mevcuttur.

İnşaatı yapan mimarı, mühendisi yetiştiren devlet. Bu inşaatlarda kullanılan malzemeleri üretimine izin ruhsat veren devlet. İnşaatlarda çalışma izni inşaat izni ve denetimini yapan devlet. İnşaatın bitimini yine denetleyen ve buna tapu veren yine devlet. bir binanın inşaatının başlamasından bitimine kadar, çalışan mühendisinden çalışan işçisine kadar tüm ekipmanlardan sorumlu olan bir devletin böylesi ani afet ve böylesi durumda neden devlet suçunu kabul etmeyip özelikle suçlu ve sorumlu arıyor onu anlamış değilim. Bu işte en büyük suçlu, sorumlu devlettir.

Özellikle hükümet olarak demiyorum devlet diyiyorum. Bakın arkadaşlar burayı öncelikle çok iyi anlayınız. Devlet ayrı Hükümet ayrıdır. Devletimizin denetim mekanizması ve yasaların yapılmasında büyük çarpıklıklar var. Devletimizin hükümetleri gelen her hükümet kendi istek ve kendi menfilerine göre yasa ve kanunlar yapmaktadırlar. İşin özü bu deil işte yasa kanun ülkemizin devletimizin ana maddesi olması gerekmektedir. Hükümetlere göre kanun yasa yapılırsa işte o zaman devletimizin de yapısı bu binaların yapısından asla farkı değildir.

Böylesi bir devlet olmamamız için yasa ve kanun yaparken özelikle geçmişteki atalarımızın altmış beş asır bakın tam 650 yıl dünya ülkelerine liderlik hükümdarlık etmiş bir devletten söz ediyorum. bu devlet öyle kanun ve yasalar koymuş ki böylesi süre ayakta kalmıştır. Şimdi bakın bakalım Cumhuriyet dediniz devletimizin henüz bir asır olmamış bu süre içerisinde ne kadar kanun yasa ve hükümler yapılmıştır. Geçmişten günümüze bir bakın Allah aşkına ya adeta yaz poz tahtası olmuştur.

Tüm bunların başlı nedenlerinden biri eğitimsizlik, denetimsizlik, bilgisizlikten ibaret olduğu kesin ve katidir.

İnşallah bu gibi durumlardan büyük dersler alınıp işin yeniden yapılanması için devlet olarak hataların düzelmesi için birlik beraberlik hatta var güçleriyle düzenlerin düzelmesi değişmesini sağlayacak kararların alınmasını sağlayacak önlem ve kanunlar yasalar çıkarılır.

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.