1950 yıllarına kadar ülkemin en kültür merkezi en gelişmiş şehri Şanlıurfa ili olduğunu kimse bilmez tabi ki! Kültürel bakımdan çok zengin bir şehir olan Şanlıurfa ili 1950 yıllarına kadar her konuda ülkenin en kültürlü gelişmiş şehri olan ilimiz 1950 den itibaren her yönüyle deforme olmaya başlamıştır. İşte size en son örneklerinden biri olan ilimiz artık kültürsüzleşmeye doğru götüren idarecilerin yaptıkları deformeden artık ilimizde büyük deforme yaşanmaktadır. Şanlıurfa ili 1950 yıllarına kadar en büyük işletmeciliğe imalata özelikle ipekyolu üzerinde olmasından dolayı ticaret merkezi olarak hep kendinden söz ettirmiştir. Böyle bir şehirde böylesi bir şehrin vatandaşı olmak insana en büyük duyguyu yaşadığımız o yıllarda artık o özeliğini gerçek manada kaybetmeye doğru yüz tutulmuştur. İlimizin vatandaşları ülkemizin nerde ise her ilinde kesin artık ülkemin her ilçesinde bir Şanlıurfalı hemşerimi görmek mümkün olmuş duruma gelmiştir. Dünya ülkelerine bile artık Şanlıurfalı hemşerilerimiz göç etmiş gittikleri ülkelere, illere, ilçelere şehrini halkını vatanını anlatmakla bitirememiştir. İlimize gelen özelikle yerli turistlerin ilimizden göç etmiş hemşerilerimizin komşuluk ettikleri insanlarına ilimizi anlatmakla kalmayıp kültürümüzü yaşarken yaşatmak istedikleri insanların merak etmeden dolayı gelip böyle kültürel mekanı kültürü yerinde görmek isterken ilimize gelmektedirler. Bu insanlar geliyor ama ne gelsinler. Birde anlatımla gördüklerinde çok farklı bir görüntü hizmetsizlikle karşılaşınca resmen şok yaşamaktadırlar. İlimizde özellikle şehir içi ulaşım tamamen bir sıkıntı ve işlevsizlik böylesi şehir içi ulaşım içler acısı iken bir de gelişen bir zaman diliminde en kötüsü iki makam mevki arasında çalışan bir araç olmayışı en büyük eksikliktir. HZ. İbrahim doğduğu makam ile Hz. Eyüp makamı arasında özelikle toplu taşıma aracının turist taşıma amaçlı olarak tabi halk taşımasına da büyük katkı olacaktır. O arada bir ring gibi birkaç bu hatta görev yapması oradaki görev yapan tüm görevli ve güvenlikçi arkadaşlara böylesi bir hattın görev yaptığını bu iki kutsal mekânların ziyaretini daha aktif hale getirecektir. Özelikle balıklı göl bölgesinde o kenarda balık yemleri satan ve makamlarda bağış amaçlı oturan görevlilerin hiç birinin oraya layık insanlar olmadığı görmekteyim. Orada geçen gayri ihtiyari bir kulak misafiri oluyorum. Turist bir arkadaşın orada görev alan yem satıcısı Hz. Eyüp makamına nasıl gidilir soruyor o kadar cahilane bir cevap ki çok uzak gidemezsiniz demekle ret cevap verir gibi bir cevapla gelen vatandaşa ziyaretlerden şehirden soğutma politikası uygulamakta olduğu nu gördüm. Bu kişilerde ben suç bulmuyorum. Ben bu kişilerin kültürsüzlüğünü onları orada barındıran yönetimlerin kültürlüğün göstergesi olduğunu bilmekteyim. Böylesi geçmişte kültürün merkezi ilimin merkezi olan bir şehirden böylesi kültürsüz eğitimsiz cahil insanların idaresinde kalmasına çok derinden üzüntü duyar olmuşum. Şanlıurfa ilimizin özelikle Şanlıurfa kültür ve gelişim derneği olan kısa adı ŞURKAV var bu derneğin ilimizi tanıtacak hiçbir hizmetini görmediğim gibi duyduğuma göre sade beli aralıklarda bir kitap halinde adına siz ne dersiniz deyin ama ben görmediğim bir şey olduğu için sanırım reklam broşürü diyeyim onu bastırmakla onu da kendi adamları ve kendilerine yalaka olan yerlere verilmekte o kadar ilerisi yoktur. İlimde kültür müdürlüğü derseniz her defasında dile getiriyorum böyle bir müdürlüğün varlığını ben ilimde olmadığını dile getiriyorum. Aksini iddia eden olursa göstersinler. Belediye ise bu konuda tamamen kültürsüz olarak bilgiden yoksun işleyişi zaten tartışılmaz durumda böyle bir durumda ah nerde eski Urfa’m nerde Seyfettin sucu dediği gibi eski Urfa’m için ben ölüm.