Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

İDARECİLİK YOKSA ENKAZDA VERMEYİN.

Şanlıurfa nasıl bir şehir? Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Peygamberlerin doğum yaşam ve ömür vermiş. Nice dinlere mekân olmuş. Kimileri havralar yapmış kimileri kiliseler. Şanlıurfa toprakları dünya üzerinde ilk tarımın merkezi ilk insanlığım toprak işletmeciliği olan ziraatçılığına ev sahibi olmuş. Topraklarında nice hububatlar tahıllar üretilmiş dünya üzerinde ki insanların midesini doldurmuş yaşama vesileler olmuş şehir. Öyle bir şehir ki elini nere atsan tarih, hangi taşına dokunsan bir medeniyet anıtı, hangi sokağından gitsen bir tarih dokusu insanlığın kokusu his edilir. Bu şehirde nişe şahlar, nice sultanlar, nice evliyalar, enbiyalar geldi, geçti, gittiler. O yürüdüğün yollarda bile nice anılar nice hikâyeler var. Son dönemde insanlar bunları bilmediği gibi yönetimlerde bu tarihi izleri tek, tek yıkmakta yok etmekte kendi kafalarına göre dizayn etmektedirler. Bu şehir han değildir. Gelen giden kendi kafasına göre bir şeyler yapıp bilmeyenlerin deneme sahası değildir. Geçmişte bir belediye başkanı geldi Şanlıurfa ilinin tarihinin kalbine büyük darbeler sapladı ve yıkımlar enkazlar şehrin o güzelim tarihi dokularını yok etti. O başkan kendini ilime hizmet ettiğini sandı ama tam aksine şehrimin tarihini yok etti. Yeni bir yerleşimle şehrin gelişmesini sağladığını sandı ama tam aksine geleceğe yönelik hiçbir gelişim gösteremedi. Bana kalkıp o günün şartları bu demesin zaten böyle dedikçe batan yöneticiler idareciler olmaktadırlar. Bakın ilimizin gelişimi geçmişten günümüze büyük atılım gerçekleştirmesi için idareci ve yöneticiler hiçbir gelişim göstermediler. Kısa bir örnek vereyim. Tarih ve şahsiyet ismi vermeyeceğim onlar kendilerini iyi bilirler. Geçmiş yıllarda Şanlıurfa ilinin GAP başkenti olurken ilimize TRT merkezi ve TRT bölge müdürlüğü için yer tahsis istendiğinde ilin o zaman ki belediye başkanı bey efendi yer veremem diyerek böylesi bir kurumun ilimizde bölge müdürlüğünü istemeyen ve ilimden adeta kovan şahsiyet işte ilimde idareci yöneticilik verilmişti. Şimdi vatandaş düşünmeli böylesi düşüncesiz ilime katil katliam gibi kararları alan bir şahsiyete biat edip yöneticilik vermeleri anlamsız değil halkın ne kadar geri zekâlı olduğunun tam tescili durumu demektir. Şimdi gelinen son noktaya bakın. Bir belediye başkanı geçmiş dönemde şehrin tek zorunlu caddesi olan bir caddeyi trafiğe kapatalım dediğinde kendilerini ilen illeri gelen esnafı ve varlıklı insanları olarak görünen şahsiyetler bu yolu trafiğe kapatamasın deyip karşı çıktılar. O şahsiyetlerin hepsi ilimin şehrimin düşmanları buna istinaden yine başkan o günün şartlarına rağmen kaldırımları genişletip özel taşlarla çok güzel kaldırımlar yapmıştı. Şimdi yeni yönetim kalkmış o yolu trafiğe kapattığı halde kaldırım taşlarını söküp mevcut kaldırımı bile daraltmakta ve yeni konulan taşlara baktığımda gelecekte o taşların şehrime medeniyet değil enkaz dönüşümü sağlayacağını şimdiden görmekteyim. Bunu bir inşaat mühendislerine işin erbabı olan mimarlara, mühendislere sorsanız hepsi bunun yenilik değil tam aksine bir enkaza dönüşeceğini açık dille beyan edeceklerini kesinlikle bilmekteyiz. Şimdi bu belediyecilik mi? İdarecilik mi? Yöneticilik mi? Bunu bilen yok halk vatandaş bu idarecilerin ne yapmak istediklerini bilen yok böylesi enkazları yaşatan böylesi değişimleri yapmak için halkın parasını böylesi boş işlere heba eden yönetime, idarecilere ne diyeceğimi ben bilmiyorum. Zaten halk hiçbir şey diyemiyor çünkü her gelen büyük enkazlar verip gitmekte sizde bir dönem kalacağınızdan dolayı nasıl enkaz verirseniz verin bakalım yol uzun ömür kısa geldiğiniz gibi gideceksiniz sizlerde yapın bakalım size de veda zamanı gelmiş diyeceğiz.
Ekleme Tarihi: 04 Aralık 2025 -Perşembe

İDARECİLİK YOKSA ENKAZDA VERMEYİN.

Şanlıurfa nasıl bir şehir?

Tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapmış. Peygamberlerin doğum yaşam ve ömür vermiş. Nice dinlere mekân olmuş. Kimileri havralar yapmış kimileri kiliseler.

Şanlıurfa toprakları dünya üzerinde ilk tarımın merkezi ilk insanlığım toprak işletmeciliği olan ziraatçılığına ev sahibi olmuş.

Topraklarında nice hububatlar tahıllar üretilmiş dünya üzerinde ki insanların midesini doldurmuş yaşama vesileler olmuş şehir.

Öyle bir şehir ki elini nere atsan tarih, hangi taşına dokunsan bir medeniyet anıtı, hangi sokağından gitsen bir tarih dokusu insanlığın kokusu his edilir.

Bu şehirde nişe şahlar, nice sultanlar, nice evliyalar, enbiyalar geldi, geçti, gittiler.

O yürüdüğün yollarda bile nice anılar nice hikâyeler var.

Son dönemde insanlar bunları bilmediği gibi yönetimlerde bu tarihi izleri tek, tek yıkmakta yok etmekte kendi kafalarına göre dizayn etmektedirler.

Bu şehir han değildir.

Gelen giden kendi kafasına göre bir şeyler yapıp bilmeyenlerin deneme sahası değildir.

Geçmişte bir belediye başkanı geldi Şanlıurfa ilinin tarihinin kalbine büyük darbeler sapladı ve yıkımlar enkazlar şehrin o güzelim tarihi dokularını yok etti.

O başkan kendini ilime hizmet ettiğini sandı ama tam aksine şehrimin tarihini yok etti.

Yeni bir yerleşimle şehrin gelişmesini sağladığını sandı ama tam aksine geleceğe yönelik hiçbir gelişim gösteremedi.

Bana kalkıp o günün şartları bu demesin zaten böyle dedikçe batan yöneticiler idareciler olmaktadırlar. Bakın ilimizin gelişimi geçmişten günümüze büyük atılım gerçekleştirmesi için idareci ve yöneticiler hiçbir gelişim göstermediler.

Kısa bir örnek vereyim.

Tarih ve şahsiyet ismi vermeyeceğim onlar kendilerini iyi bilirler.

Geçmiş yıllarda Şanlıurfa ilinin GAP başkenti olurken ilimize TRT merkezi ve TRT bölge müdürlüğü için yer tahsis istendiğinde ilin o zaman ki belediye başkanı bey efendi yer veremem diyerek böylesi bir kurumun ilimizde bölge müdürlüğünü istemeyen ve ilimden adeta kovan şahsiyet işte ilimde idareci yöneticilik verilmişti.

Şimdi vatandaş düşünmeli böylesi düşüncesiz ilime katil katliam gibi kararları alan bir şahsiyete biat edip yöneticilik vermeleri anlamsız değil halkın ne kadar geri zekâlı olduğunun tam tescili durumu demektir.

Şimdi gelinen son noktaya bakın.

Bir belediye başkanı geçmiş dönemde şehrin tek zorunlu caddesi olan bir caddeyi trafiğe kapatalım dediğinde kendilerini ilen illeri gelen esnafı ve varlıklı insanları olarak görünen şahsiyetler bu yolu trafiğe kapatamasın deyip karşı çıktılar. O şahsiyetlerin hepsi ilimin şehrimin düşmanları buna istinaden yine başkan o günün şartlarına rağmen kaldırımları genişletip özel taşlarla çok güzel kaldırımlar yapmıştı.

Şimdi yeni yönetim kalkmış o yolu trafiğe kapattığı halde kaldırım taşlarını söküp mevcut kaldırımı bile daraltmakta ve yeni konulan taşlara baktığımda gelecekte o taşların şehrime medeniyet değil enkaz dönüşümü sağlayacağını şimdiden görmekteyim.

Bunu bir inşaat mühendislerine işin erbabı olan mimarlara, mühendislere sorsanız hepsi bunun yenilik değil tam aksine bir enkaza dönüşeceğini açık dille beyan edeceklerini kesinlikle bilmekteyiz.

Şimdi bu belediyecilik mi?

İdarecilik mi?

Yöneticilik mi?

Bunu bilen yok halk vatandaş bu idarecilerin ne yapmak istediklerini bilen yok böylesi enkazları yaşatan böylesi değişimleri yapmak için halkın parasını böylesi boş işlere heba eden yönetime, idarecilere ne diyeceğimi ben bilmiyorum. Zaten halk hiçbir şey diyemiyor çünkü her gelen büyük enkazlar verip gitmekte sizde bir dönem kalacağınızdan dolayı nasıl enkaz verirseniz verin bakalım yol uzun ömür kısa geldiğiniz gibi gideceksiniz sizlerde yapın bakalım size de veda zamanı gelmiş diyeceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.