Dünya artık gerçekleri görüyor. Geçmişte Osmanlı Devleti 650 yıl dünyaya liderlik ve dünyaya barış kardeşlik ile yaşamayı öğreten Osmanlı'yı yıkıp yerine terör Devletleri kuran ve bu devletlerin tek amaç gayesi olan çıkar menfaat peşinde olmalarından dolayı sürekli dünya üzerinde kan ve katliamlar vardır. Osmanlı Devleti İslam dininin hak kitabı olan kuranı kerimi okuyup mealini bildiklerinden dolayı hak yolun İslam ve tüm dünya insanları kardeştir. Her çocuk doğarken annesi babası hangi dinden herhangi mezhepten olursa olsun. Doğan her çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Sonradan bu çocuk büyüyüp kendi ve ailesi üzerine dinini ve yolunu belirler. Hal böyle iken doğar her çocuk nasıl ki İslam dini fıtratı üzerine doğuyorsa her insanda iman edip dini İslam’a geçebilir düşüncesiyle İslam dininin güzeliğini ve İslam dininin hak din olduğunu insanlara aşılamak tebliğ etmek her Müslümanın görevi olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Biz Müslümanlar Dinimizi gerektiği gibi yaşarsak çevremize etrafımıza bu güzellikleri aşılayarak Yaşamımıza devam edersek her şey kendiliğinden güzel ve de sorunsuz olacaktır. Osmanlı Devleti İslam dininin gerektiği gibi yaşayıp yaşamak istediklerinden dolayı dünya üzerinde koskoca 65 Asır bir süre hüküm sürdürdüklerini bu süre içerisinde hiç katliam veya çocuklar kadınlar öldürülmedi. Osmanlı Devleti hangi ülkeye hüküm etiyse o ülkenin kültürüne, diline, dinine müdahale etmedi. Ama oradaki insanlara İslam dininin güzelliklerini İslam dinin hak olduğunu ve İslam ile yaşam daha güzel olduğunu aşılamayı da ihmal etmedi. Böyle bir geçmişi olan ecdatlarımızın torunu olarak şimdi ülkemde bakıyorum nerede ise yüzde yüzü Müslüman olan bir ülkede zina, faiz, riyakârlık, hile, düzenbazlık had safhada İslam dininden uzaklaşmış bir nesil ile karşı karşıya kalmışız bu şekle bizi koyan yine Osmanlı'yı yıkıp yerine sözde Cumhuriyet diye bize aşılamak istedikleri durum son hali işte bu. Cumhuriyet ilk yıllarında ülkemde tüm cami ve medreseler satılık ve de gayri işlerde kullanmak amacıyla tarumar edildi. Mabetlerimizin kutsal dediğimiz mekanlar hepsi tabiri caiz ise ahıra dönüştürüldü. Bu dönemi kapatan bir siyasi lideri dar ağacında astılar. Bu yara kapanmadan yerine gelenlerin ülkeyi biraz idare edince ardından yeni plan projeler ile geldiler. İçimize terör sonra sahte din alımı diye bir şal vatan çıkardılar karşımıza bir iki vaiz verip ağlayıp simik akıtıp tüm toplumumuzu ülkemizin vatandaşımızın malına canına acımadan dış mihraklara satan deyüs şimdi halkım vatandaşım ona inandı diye kötü günler geçirirken kendisi Uşak olduğu ülkede sefa içinde yaşamakta işte dini İslam’dan uzaklaşma dini İslam hak olan kitap kuran ve İslamın şartlarını yerine getirecek makamı ulvi Mescidi var iken sen kalk evde ders yap ey ehli Müslim peygamberimiz demiştir mescide geliniz omuz omuza veriniz kardeş olunuz. Sen kalkıp takılırsan böyle ev yok dershane ortamına vallahi gidersin hüsrana Müslüman okundu mu ezan koş gel camiye eyle eda ile namazını dinle ayet ile kuranı getir salat ve selamı.