Dış güçlerin istemediği adam.
Uzun adam. Sen ne yapıtın ülkede bir çığır açtın bir devrim katmaktasın yeniden bir devrim açmaktasın.
Dış güçlerin, dış mihrakların, özellikle Siyonist emperyalistlerin istemediği adamsın. Onların sömürgesinde olan ülkemizi vatandaşımızı yeniden uyandırdın.
Kendini kurtarırken ülkende yaptıklarınla kalmayıp sömürgelerinin altında olan özelikle 3 sınıf dünya ülkelerinin gözlerini açıp onlara sahip çıkmakla oralarda ülkemizin pazarlarını büyütmekle varlığını varlıklarıyla büyütmeye gidiyorsun. Şimdi sana ne diyelim sen nasıl bir devrim insanısın. Şimdi gel de bu adama Siyonistler emperyalistler düşman olmasın. Gel de şimdi bu insan ile kendini tartıştır bakalım.
Yahu dünya bizimle uğraşırken kalkmışız halen içerden bizler buna karşı siper davranıyoruz. Demek ki dışa bağımlı sadakat yemini yapmış loca üyesiyiz demektir.
Bakın bir şahsiyet kalkıp seçim öncesi kendi asıl görevi mesleği olan avukatlık üzerinden yapının malvarlığını alamadı. Sonra bu yapıya siz beni aday başkan edin bakın sizin malvarlığınızı şahsiyetler adına olanlardan nasıl alacağım deyip yapıya bile çelme taktı çünkü başkan oldu konuyu açtı birde baktı ki haklı olacağı yerde tamamen haksız oldu ve bu haksızlıkla hem kişiliğinden hem makamından olacak hemen konuyu yargıya taşımadan kapattı.
Diğer biri ta ilk dershane yıllarından beri abi olmakla başlayan hayat serüvenine birde bu yapının içinde sürekli büyük karmalarıyla servetlere sahip olması sağlandığından kendini aştı. Yapı bunun sadık bir nefer olarak görmesiyle bunun üzerinden sürekli süspansiyonlar yapmak isteğiyle buna bir takım görevler verdi.
Bu kendini bilmez kalkıp öyle ki illeri hadlere gider oldu ki. Ülkemizin adaletine bile dil uzatmaya hakkaniyetsiz deyimler halkla alay etmeler. Toplum ve medya üzerinden yaşça da kendinden büyük olan kendi gibi seçimle gelinmiş bir başkana hakaretler eden. Vatandaşların siz yalan konuşuyorsunuz demesini kendi mülkü amirini arayıp kendisinin yalan vatandaşın haklı olduğunu kanıtladığı olayı. Öte yandan kendi ekranlarda ben beş yılda devrim yapacağım diyen sonrada çıkıp beş yılda mümkün mü diyecek kadar insanların gözlerine bakarak yalan beyanlarda konuştuğunu tespit tastık eden adamlar kalkıp ülkemizin liderine dil uzatması ne kadar manidardır.
Yahu bu ne durum ya birde neye üzülüyorum biliyor musunuz? Tüm bu saydıklarımı yapan partinin birde geçmişine bakıyorum.
Bu partililer şimdiki liderime olmadık laflar padişah mı, kral mı? Deyimlerle ülkemin liderini alaşağı yapıyorlar ya birde sizin geçmişte olan partinizin hizmetlerini sıralayalım.
Bakın sizin partinin sırf şapka denilen Yahudilerin Siyonistlerin kazanması için yaptıkları ucube bir şeyi takmayanı darağacına götüren partinin adıdır.
Sizin partinizin tespitli olarak belgeli camilerimizi yani ibadet hanelerimizi satıp depo edip amaçlarının dışında kullanıma açan partisiniz.
Sizin sırf namaz kıldı, Arapça ezan okumayı yasak kılan, kuran okuyanları darağacına asan diktatör demedik. Böylesi zalimane halkına vatanına ihanetler ile yönetenlere lider. Dünya mazlumlarına sevdalı vatanını dünya lideri ülke edene diktatör demeniz size göre doğru çünkü siz yapılara Siyonistlere asla boyun eğmeyeceğiz. Kelemiz gitse de ülkemizde vatanımızda gitsin diyecek kadar vatan sevdalısı insanlarız. Sizler yıllarca aydın kendinizi gösterip asıl yüzünüz dışarı gittiğinizde sizlerin boyunlarınıza takılan madalyon diye aslında gerçek olarak tasma olduğunu ve sizlerin ne kadar sadık bağlı olduğunuzu kanıtlayan o takılarınızı çıkıp söylesenize işte aradaki fark bu.
Bu ülke asla kişiler ya da kişi ile değildir.
Geçmişte Menderes astınız. Ülke bitti mi sandınız. Sonra Özal geldi dediği güzel bir laf dediğim hedefe devrim yapacak düzeye ulaşamadığıma üzülüyorum. Şimdi uzun adam oda gider bu dünya fani bakı sadece Allah sonrası mı gelecek olan ondan daha iyi olacak devrim devam edecek artık durmak yok yola devam var.