Devletimin yücelmesi için devletimin denetim mekanizması kesin ve kati bir şekilde çalışması lazım. Bir ülkenin kalkınması gelişmesi temel yapısının başında kanunlar ve yasalar gelmektedir. Bir ülkenin anayasal düzeni ve kanunları kişi, şahıs, kurum, makam, mevki ayrılmasızın yasa ve kanun yapılıyorsa bu kanun ve yasanın işleyiş dönemlerinde yapılan bu ayırımcılık ile düzen bozulmaktadır. Yasa ve kanunlar yapılmasından işlerin takip ve denetimlerin gevşemesinden yapılan çarpıklıktan sonradan çok açılar ve çok gereksiz durumlar oluşmaktadır. Ülkemin tüm işlerinde en küçük bir işten en büyük bir işe kadar hepsinin denetiminde denetimsizlik olduğunda sonrası büyük enkazların habercisi olacağını baştan kabul etmeliyiz. Bir ilin projeleri yapılarında sorumlu kurumlar bir şey olmaz veya buna biz ceza ile olayı ört pas edelim demesiyle geleceğin büyük enkazların habercisi olacağının tescili durumlarıdır. Çünkü o yapılan işlemin emsal göstermesi ve öyle bir durumun rüşvetin aynı zamanında habercisi olduğunun da belgesidir. Köy kanunu yine öyle durumlar mevcuttur. Trafik kanunlarında yine bu aynı durumdur. İş yerlerinin açılış ve ruhsatlandırma işleri neden hep Avrupa medeniyet deyip dururuz. İşte tam burada düşünmemiz gereken tek şeyin orada yasa ve kanunlar ne ise o yapılması gerekmektedir. Asla imtiyaz ve asla göz ardı olaylara müsamaha edilmeyip denetimlerde usule uygun olmayanların hakkında cezai işlem yapılmaktadır. Bakın ülkemde köşe başı dürüm, döner, yok bilmem ne adı altında işletmeler açılmaktadır. Bu işyerlerin iş tüzüğünde masa sayısı yada müşteri istihdam sayısına göre lavabo ve tuvalet yapma zorunluluğuna haiz durumlardır. İşte tam burada denetim mekanizması rüşvet ve bir şey olmaz ile iş yaptığından dolayı böylesi durumlara göz yumakta sonra ne oluyor işte biz geri kalmışız diyoruz. Bir petrol satış alanları tüzüğe göre uygun olmayan yerde ve tüzüğe uygun olmayan satışlar yapıyor ora giden denetimciler en iyi şekilde ağırlanıp en iyi şekilde ikramlar sunulunca olumsuz yerine olumlu rapor ile işlerini idameye devam ediliyor. Bu örneklere benzer her aklınıza gelen her şey mesela şehre içinde trafik kural ve kaideleri onlar yapılan denetimlerin yetersiz olması. Bazıları üst makam mevkilerde bazılarını arayıp onların direktifi ile görmemezlikten gelin demesiyle görevleri başındaki personellerinde işten soğumasına neden olmakta bu torpili ise normal vatandaşların ne suç ve günahları vardır. İş kur kurumlarına gidersin iş için müracaat edersin partiden tanıdığın yada üst makam mevkiden tanıdık torpilin varsa direk işe gidersin sıradan vatandaş ve kimsen yok ise sana göre iş yoktur ile karşılaşırsın. Bu ülkede kanun yasa herkese eşit ve herkese aynı statüde olmazsa bu ülke kalkınma ve bu ülke gelecek vaat edemez. Şimdiden tüm hükümet ve devlet adamlarına buradan sesleniyorum adalet ide yönetilmeyen adaletten yoksun bir toplum orak yetişirsek gelecekte daha çok büyük enkazlar bizleri bekler olacaktır. Denetim mekanizmasını en iyi şekilde yeniden hayata geçirmeliyiz. Kişi makam mevki ayırmaksızın görevlerini ifa etmeye adaletli bir şekilde yapmalarını sağlamalıyız.