Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesine atanacak tüm personellerin başta Emniyet ardından Askeri sonrası gelecek tüm yetkili kurum amirlerinin atanmaları yapılırken bunların başta vatan, millet ve görev aşkları olan insanlardan ve asla vatandaşlarım arasında ayırım gözetmeksizin işi bilen kişilerden olmalıdır. Bu bölgede göreve gelecek insanların bunu en başta bilecek ben eğer Türkiye ülkesinin en yetkili kurumu olan vatandaşlık müdürlüğünün bana vermiş olduğu kimliği taşıyor isem benim bu vatanda o makamda oturan kadar benimde hakkım olduğunun bilinci ile görev yapanın bilmesini isterim. Ben bir vatandaş olarak bu gün kendisi ister vali, ister emniyet müdürü, ister başhekim olsun. Bu gün kendileri o makam ve o rütbe görevlerine layık görülüp görevlendirilmiş ise bir yarın benim veya benim gibilerinin de o görevlerde o rütbelerde olmayacağı ne malum. Onun için bu görev yerlerine gelen şahısların eğer önlerine gelen her vatandaşlarımla insan olarak aynı değerlerde kendilerini göremiyorlarsa o zaman onların burada bulunmaları baştan yanlış olur. Ülkemin vatandaşları kendi evlatlarının da böylesi makam ve mevkilerde bulunan birçok insanlarımızın var olduğunu biliyoruz ki bakın onların ataları işte çıkıp ahkâm kesmiyorlar çünkü böyle bir başarıyı böyle bir makamı mevkii asla övünme için gözetmezler sadece ağır görevlerin verildiğini bu görevlerde yüce rabim kendilerine yar ve yardımcı oldun dilerler. İşte bir örnek eski Maliye Bakanımız Mehmet ŞİMŞEK Beyefendi gerçekten bu insan bu bölgenin insanı ve kendisinin dediği gibi annesinin Türkçeyi bilmediği bir gerçektir. Ben bu bölgenin insanı olduğumdan bu bölgede gerçekten öyle annelerimiz öyle kardeşlerimiz öyle büyüklerimiz vardı ki yıllarca şehre gelmezlerdi. Köylerinde kendi dünyalarında kendiişlerinde karlarında çalışmakla günlerini idame ediyorlardı. Bu insanların şehir ile bir işleri olmazdı. Çünkü yılda bir defa gidip giyim kuşam alırlar ve gıdalarını temel ihtiyaçlarını beli bir mevsimde alınır stoklanır köyde tarla hayvancılık ile zaten günlerin nasıl geçtiği bilinmeden yaşayıp giderlerdi. Böyle yerleşkelerin olduğu bölgemizde gelen şahsiyetlerin bu konuda vatandaşlarımız ile yaşamlarıyla bağdaş olmaya özen göstermesine ve hatta isterim ki bu bölgeye gelen yetkili amirlerim. Sizlere tavsiyem hani metro kentlerde yeniden isimlendiriyorsunuz ya doğa ürünler köy ürünleri işte sizlere fırsat gidip lüks lokanta restoranlarda misafir olacağınıza gidin köylü kardeşlerimin sıradan bir köylü kardeşimin evine misafir olun. Orada doğal ürünler doğal ortamda insanlarımızın sıcaklığını misafirperverliğini hatta öyle ki insanlığın özlemini insanların maddesiz çıkarsız samimiyetlerini canlı yerinde yaşayın derim. Hani derler ya özlemişim köyümü özlemişim aşımı ekmeğimi işte orada bunu yaşayın orada insanlar ile içli dışlı bir samimiyet içersinde insanlara kardeşliğin vatanın hayatın güzelliğini yaşamayı insanların birlikten ne güzelliklerin yapacağını göstergesi ile bağlaştırıcı unsurlarını öne çıkarınız. Bu bölgelerde insanların halen temiz yürekleri tertemiz kalpleri ile insani duygularıyla sabahın erken saatlerinde gün ışığıyla köyde kalkıp hayvanlarıyla tarlasıyla merasıyla ürünüyle yaşamanın güzelliğiyle yaşamasını yerinde sizlerde yaşayın derim.