Fuat GEMALMAZ
Köşe Yazarı
Fuat GEMALMAZ
 

ANAYASA ve HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ KALMADI

Ülkemde Anayasanın ve Hukukun üstünlüğün işleyişine bakalım.Ülkemde Anayasasında Adalet Mülkün Temelidir.Bu Anayasa neye dayanarak yapılmıştır, nasıl işlemektedir.Ülkemde suç işledinse yargının karşısına çıkmadan karar verme hakkını elde etmişler, verilen cezaya itirazın 7 gün süre içersinde itiraz hakkın var.Yeni yapılandırılan Yasa suçlunun yüzüne okunmadan da yapılanmasını sağladılar.Değişen ne oldu? Bu defa bu kararı veren şahsiyetler, suçlu karşılarına gelmedi diye makama saygısızlık ile mahkûmiyet cezası verir oldular.Madem yargının yoğunluğunu ve insanların adaletçe yargılanmasını sağlamak ise amaç o zaman böyle bir yargısız infazı neden gerekçe kıldınız?Bunlar ayrı dursun. Kararı aldın, Cezaya mahkûm kılındın, 7 gün içinde itiraz etme hakkın var böyle bir gerekçe gösterilebiliniyor.Bu sürede itiraz hakkını kullanmadın. O zaman tutuklanıyorsun. Tutuklandın diyelim, içerde bir dilekçe yazıyorsun itiraz ediyorsun. Bu dilekçene tam bir aydan fazla bir süreçte yazmış olduğun dilekçene cevap gelmiyor.Birde temiz hakkı olan bir üst makama yazarsan bu yıllarca sürmektedir.Şimdi sormaz mıyım, siz böyle bir yargısız infaz edip kişinin kişilik haklarına özgürlüğünü kısıtlayan yargısız infaz edip kendisinden 7 gün süre veriyorsunuz da neden sizin makam ve mevkilerde bu iş için çalışan bu işlerin gerekliğini yapmak için çalıştırılan onca personel ve ekipmanlarla bir dilekçeye aylarca cevap veremeyip temiz hakkı makamında yıllar aldığını bilmenize rağmen siz bu Anayasayı yaparken bunları bilmeyecek kadar aciz bunları düşünmeyecek kadar yoğun olduğunuzu sanmıyorum.Şimdi böylesi bir Anayasa ve böyle bir Hukuk nasıl işlediğini ve bir ülke halkını vatandaşını böylesi bir duruma nasıl neden maruz bırakıldığını anlamış değilim.Bakın bir eskiden bir mal beyanı olayı vardı. Bir A4 kâğıdına bir satır yazı yazıp mahkemeye verilse hiçbir işlem yapılmıyor idi.O kâğıda bir satır yazı yazılmadığından o şahıs için tam devletin yüzlerce A4 kâğıtları heba oluyordu, ayrıca birçok yerlerde ondan dolayı işgal ediliyordu.Kişinin hakkında mahkemece tutuklama kararı yazışma ile emniyete bildiriliyordu. Kişinin tutuklanması çıkarılıyordu. Kişi bulunduğu yerde tutuklanıyordu. Kararı veren mahkemeye yazışma ile tutuklandığı bildiriyordu. Oradan gelen yazışma ile bulunduğu yerde doktora çıkarılıyordu. Oradan bulunduğu yerin mahkemesinden infaz yazışması alınıyordu. Oradan infaz kurumuna götürülüp infazının geçirmek için teslim yazışmaları alınıyordu, teslim alınan infaz kurumundan yazışmalarla teslim alınıp 10 gün orada beslenmesi yapılıyordu. Sonrası 10 sonra berat ediliyordu, değişen ne idi sadece devletin kurumlarını ve devleti zarara uğratmadan başka bir şeyin değişmediğini görüyorduk bir A4 kâğıdının yazılmayışından dolayı doğan işlemler. Şimdi böylesi bir yargının Anayasa yargısız infazının da bundan farkı ne mahkemeye çıkmamış olan bir vatandaşıma hiçbir şekilde bir belge iletilmiş celp çağrısı gelmemiş ise yeni kanuna göre bulunduğu adresin muhtarına verilen her tebliğ kendi şahsına verilmiş sayılmaktadır. Böyle bir hukuksuzluk olmaz? Muhtar kim ki? Benim adıma benim şahsıma hiçbir tebliği ve celbi almaya haiz değil ki birinci derece bağım yoktur. Bunun da böyle bir yasanında düzeltilmesi yoksa ülkemin başbakanı da bakanı da daha çok itiraf ederler ülkemde adaletin itibarsız ve güvensiz kurum olduğunu daha çok açıklamalar yapma ihtiyacını duyarlar.
Ekleme Tarihi: 28 Mayıs 2015 - Perşembe

ANAYASA ve HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ KALMADI

Ülkemde Anayasanın ve Hukukun üstünlüğün işleyişine bakalım.
Ülkemde Anayasasında Adalet Mülkün Temelidir.
Bu Anayasa neye dayanarak yapılmıştır, nasıl işlemektedir.
Ülkemde suç işledinse yargının karşısına çıkmadan karar verme hakkını elde etmişler, verilen cezaya itirazın 7 gün süre içersinde itiraz hakkın var.
Yeni yapılandırılan Yasa suçlunun yüzüne okunmadan da yapılanmasını sağladılar.
Değişen ne oldu? Bu defa bu kararı veren şahsiyetler, suçlu karşılarına gelmedi diye makama saygısızlık ile mahkûmiyet cezası verir oldular.
Madem yargının yoğunluğunu ve insanların adaletçe yargılanmasını sağlamak ise amaç o zaman böyle bir yargısız infazı neden gerekçe kıldınız?
Bunlar ayrı dursun. Kararı aldın, Cezaya mahkûm kılındın, 7 gün içinde itiraz etme hakkın var böyle bir gerekçe gösterilebiliniyor.
Bu sürede itiraz hakkını kullanmadın. O zaman tutuklanıyorsun. Tutuklandın diyelim, içerde bir dilekçe yazıyorsun itiraz ediyorsun. Bu dilekçene tam bir aydan fazla bir süreçte yazmış olduğun dilekçene cevap gelmiyor.
Birde temiz hakkı olan bir üst makama yazarsan bu yıllarca sürmektedir.
Şimdi sormaz mıyım, siz böyle bir yargısız infaz edip kişinin kişilik haklarına özgürlüğünü kısıtlayan yargısız infaz edip kendisinden 7 gün süre veriyorsunuz da neden sizin makam ve mevkilerde bu iş için çalışan bu işlerin gerekliğini yapmak için çalıştırılan onca personel ve ekipmanlarla bir dilekçeye aylarca cevap veremeyip temiz hakkı makamında yıllar aldığını bilmenize rağmen siz bu Anayasayı yaparken bunları bilmeyecek kadar aciz bunları düşünmeyecek kadar yoğun olduğunuzu sanmıyorum.
Şimdi böylesi bir Anayasa ve böyle bir Hukuk nasıl işlediğini ve bir ülke halkını vatandaşını böylesi bir duruma nasıl neden maruz bırakıldığını anlamış değilim.
Bakın bir eskiden bir mal beyanı olayı vardı. Bir A4 kâğıdına bir satır yazı yazıp mahkemeye verilse hiçbir işlem yapılmıyor idi.
O kâğıda bir satır yazı yazılmadığından o şahıs için tam devletin yüzlerce A4 kâğıtları heba oluyordu, ayrıca birçok yerlerde ondan dolayı işgal ediliyordu.
Kişinin hakkında mahkemece tutuklama kararı yazışma ile emniyete bildiriliyordu. Kişinin tutuklanması çıkarılıyordu. Kişi bulunduğu yerde tutuklanıyordu. Kararı veren mahkemeye yazışma ile tutuklandığı bildiriyordu. Oradan gelen yazışma ile bulunduğu yerde doktora çıkarılıyordu. Oradan bulunduğu yerin mahkemesinden infaz yazışması alınıyordu. Oradan infaz kurumuna götürülüp infazının geçirmek için teslim yazışmaları alınıyordu, teslim alınan infaz kurumundan yazışmalarla teslim alınıp 10 gün orada beslenmesi yapılıyordu. Sonrası 10 sonra berat ediliyordu, değişen ne idi sadece devletin kurumlarını ve devleti zarara uğratmadan başka bir şeyin değişmediğini görüyorduk bir A4 kâğıdının yazılmayışından dolayı doğan işlemler.
Şimdi böylesi bir yargının Anayasa yargısız infazının da bundan farkı ne mahkemeye çıkmamış olan bir vatandaşıma hiçbir şekilde bir belge iletilmiş celp çağrısı gelmemiş ise yeni kanuna göre bulunduğu adresin muhtarına verilen her tebliğ kendi şahsına verilmiş sayılmaktadır. Böyle bir hukuksuzluk olmaz? Muhtar kim ki? Benim adıma benim şahsıma hiçbir tebliği ve celbi almaya haiz değil ki birinci derece bağım yoktur.
Bunun da böyle bir yasanında düzeltilmesi yoksa ülkemin başbakanı da bakanı da daha çok itiraf ederler ülkemde adaletin itibarsız ve güvensiz kurum olduğunu daha çok açıklamalar yapma ihtiyacını duyarlar.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.