Ülkemizde yılda iki bayram oluyor. Bu bayram haftalarında vatandaşlarımızın aile bağlarını ve kendiişlerinden kendilerine kısada olsa bir bayram adı altında aileler arası kaynaşma dayanışma birleşme görüşmeler için bir birlerine akın ederken maalesef acılar olmakta ve hatta öyle ki ölümlü kazalar olmaktadır. Bu kazaların önüne geçmek için tabi ki hükümet başta olmak üzere devletimizde elinden geleni yaparak her geçen gün ülkemizin yollarını oto yolarla bezeyip ülkemizde ulaşımın en yaygın olma şeklini geliştirmektedir. Tüm bunları yaparken halkımız vatandaşlarımızdan tek istekleri yollarda sakin dikkatli seyahat etmelerini önermelerine rağmen ölümlü kazaların önüne geçememektedirler. En son çare özellikle trafik kurallarında büyük ceza ve yaptırımlara başvurdular buna rağmen yine bayram süresinde nice kazalar ve bunların nicesinde ölümlü vakalar tecelli etmiştir. Tüm bunları yapan devletimiz ülkemizin son 20 yılında yapılan bölünmüş yol ve oto yollarla dünyanın gelişmiş birçok ülkesinin çok ilerisine gitmiştir. Ülkemizin yüz ölçüm ve tarım ülkesi bakımından çok verimli topraklara sahip olduğundan özellikle oto yollar için çok arazi istimlak edemez edemediğin den sınırlı ve kısıtlı bir şekilde günümüze ve geleceğimize yönelik olarak büyük fedakârlıklarla büyük özverili çalışmalarla günümüze gelinen durum ortadadır. Cumhuriyetin kurulduğu günden bu güne kadar Özal dönemi hariç hiç oto ve bölünmüş yolumuz yok iken bugün ülkemizin bir başından bir başına oto yol olarak faaliyetler gösterilmektedir. Tabi ki ülkemizin Siyonistlerin emrinde olan siyasetten kurtulmasıyla gelişme gösterdiği bu 20 yıl süresinde halen bizler başta olmak üzere birçok vatandaş gibi bizde diyoruz çok yavaş ve çok ağır çalışmakta bu hükümet söylemimizde aslında gerçek manada takdir ediyoruz. Yine de çok daha iyi çalışmasını bekliyoruz. Özellikle ülkemde raylı sistem ağını çok suratlı bir şekilde yapmamız ve aktifleştirmemiz gerekmektedir. Ülkemizin birçok iller arasında düz ovalar olmasından dolayı raylı sistemlerde çok büyük külfetler oluşmayacak durumlar sergilemektedir. Raylı sistemde devlet olarak ağır işleyiş göstermekte olduğu apaçık ortada ama tabi benim bildiğimden bunu halkımızın da bilmesine açıklık getirmekle halkımızın da devletimize hak vermesini sağlamalıyız. Geçmişteki hükümetlerin Siyonistlerin emrinde olan o siyasetçilerin ülkemizi her yere muhtaç ederken bugün geldiğimiz duruma baktığımızda gerçekten kıza zamanda büyük çağlar aşmışız denilecek durumları yaratmışızdır. Raylı sistemlerde sadece rayları yere döşemekle kalınmadığından bunun tüm alt yapısından tutup makinelerine kadar tüm detayları göz önüne alındığında işte gerçekler ortaya çıkmaktadır. Yüksek hızlı trenin sadece bir makinası 5 milyar Euro satan firmalara istinaden biz kendi makinalarımızı yapmak için tüm makine dairelerimiz ekiplerimiz var güçleriyle canı gönülden çalışarak yeniden açılacak olan hatlara kendi milli makinalarımızı görmek için geceli gündüzlü çalışmakta olan emekçilerimizin büyük başarılarını yavaş, yavaş aktifleştirmektedirler. Tüm bu yapılan çalışmaları da deneyerek özellikle kısa mesafelerde adeta test amaçlı gibi olmasını sağlayacak şekilde öncelikle kısa mesafelerde hız çalışma gelişme ve bizim yaptığımız araçlarımızın gelişim ve aksaklıklarının testlerini yapmamızda büyük etken olacak olaylardır. Bunun için ülkemizin bundan sonra ki ikinci en önemli bir çalışması gerekmekte olan deniz yolu taşımacılığı bunu büyük bir özveri ile büyük gelir getiren kazanç kapısına dönüştürecek bir projemdir. Antakya’dan Rize ilimize kadar deniz yolunu hizmet verilmesini sağlayıp hem bir gezi turizm canlandırma olacaktır. Halkımızın denizde hem tatil gibi gezi gibi seyahat etmesini sağlamış olacağız bu projemin en kısa zamanda inşallah göz önüne alıp büyük devrimlerle bunu da hayata geçirmesini sağlarlar.