NECDET ŞANSAL
Köşe Yazarı
NECDET ŞANSAL
 

HAZIRLIKSIZ DEPREM BÜYÜK YIKIM GETİRDİ

Türkiye tarihinin en büyük depremini 6 Şubat 2023 saat 4.17 de yaşadı. 11 ili kapsayan, Maraş Pazarcık, Maraş Elbistan merkezli deprem onbinlerce insanın ölümüne onbinlerce insanın yaralanmasına neden oldu. Böylesi acı içersinde ölüm ve yaralanmaların dışında yüzbinlerce konut yıkıldı. Depremin on üçüncü gününde bile, insanlar mücize eseri deprem enkazlarının altından, yıkılan evlerin altından sağ olarak çıkartılıyor. İnsanların yaşadıkları konutlar, başlarına yıkılıyor. Gece uykularında çoluk çocuk, ana, baba evleri mezarları oluyor. İlk darbede ölenler belki çok acı çekmeden kurtuluyor. Geriye kalan yaralılar acı içerisinde inleyerek mezar haline gelen evlerinin altında tarifi çok zor acılar içerisinde ölüyor. İnsan bunu tasvir edince bile acı çekiyor. Depremden iki hafta geçmesine rağmen insanlar hala enkaz yığınlarının altından sağ olarak çıkartılıyorsa, anlaşılan depremzedeleri kurtarmada çok geç müdahele edilmiştir düşüncesi oluşuyor. Genel olarak kurtarma da geç kalınmış başarılı olunmamıştır gerçeeği ortaya çıkıyor. İlk çabuk anında müdahale de can kayıplarının bu kadar büyük boyutlara ulaşamayacğı gerçeği ortaya çıkıyor. Nasıl müdahale edilsin ki havaalanları, yıkılıyor., Kara ulaşımı, demir yolları çalışmıyor, sekteye uğruyor. Geliyorum diyen depremin büyük facialara neden olması deprem öncesi ve deprem sonrası çalışmalarının ivedilikle yerine getirilmemesidir. Deprem öncesi ve deprem sonrası çalışmalarının hayati yaşamsal görevleri vardır. Deprem öncesi bilim insanları amiyana tabirle diyelim, bar bar bağırıyorlar deprem olacak aman tedbir alın diyorlar, nafile duyan yetkililer olmuyor. Ama ne yazık ki anlaşılan, bu ülkeyi idare eden yönetim bu işi Allah'a havale ediyorlar. Zira deprem öncesi hiç bir ciddi önlem alınmıyor. Bundan dolayı deneyimlerin gösterdiği gerçek, deprem öldürmez, önlemsizliği öldürür, gerçeği ortaya çıkıyor. Deprem şartlarına uygun yapılan TOKİ olmak üzere sağlam yapılan binalar da ciddi bir durum oluşmamıştır. İçişleri bakanı Süleyman Soylu ise kendimizi İstanbul depremine hazırlıyorduk diyerek hükümetin bir bakanı olarak sorumluluğu kabul etmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Deprem bölgesine yaptığı ziyarette, elbette bir takım çalışmlardan sonra halka sabır diliyor. Daha evvel yapılması gereken çalışmalar geç te olsa birşeyler yapılıyor. Oysa yürütme erki, daha önce bilim insanlarının işaret ettiği merkez üsü Maraş Pazarcık'da 7,5 şiddetli deprem tatbikatı yapıyorlar. Anlaşılan, büyük bir çelişki olarak medyaya yansıyan bu haberin gerekleri nedense nasıl bir mantıksa yerine getirilmiyor. Oysa olası bu deprem öncesi bir yığın önlemin alınması gerekirdi. Bazıları bu kadar ilde olan deprem'e karşı bir şey yapılamazdı diyebilir. İşte bu düşünce yanlıştır. Zira bilim bu büyük depremin çevre şehirlerde bile büyük yıkıma neden olacağını söylemişlerdir. Nitekim söyledikleri doğru çıkmıştır. Aylar, yıllar önce depremin olacağı olası illerde ekipler kurularak, iş bölümleri yapılarak yalnız görsel değil gerçek tatbikatların hazırlıkların yapılması gerekirdi. Her şeyi kader olarak açıklmayi dinimiz bile kabul etmiyor. Kadere tedbir gerekir deniliyor. Deprem öncesi çalışmaları bırakalım, deprem sonrası depremin olduğu illlere, ilçelere, köylere ancak günlerce sonra müdahale edilerek ölüm, yıkım oranları katlanarak çoğalmıştır. Deprem bizleri hazırlıksız yakalamıştır. Binalar da eksik malzeme kullanarak insanların ölümlerine neden olan bazı mütehitler haklı olarak göz altına alınmış ve tutuklanmışlardır. Bunların cinayet suçlamasıyla ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları gerekir. Ayrıca böylesi uygunsuz projelere imza atan yetkili devlet mensuplarının da yargılanmaları gerekir. Sonuç olarak olan olmuştur. Bundan sonra her önüne gelene mütehitlik belgesi verilmemelidir. Sağlam bina yapılması için azami gayret gösterilmelidir. Bundan herkes kendini bir vatandaş olarak bir şekilde sorumlu his etmelidir. Bu büyük deprem benim saptama göre üç çeşit insan gerçeğini ortaya çıkarmıştır. A. iyi insanlar. mallarıyla, canlarıyla her türlü insani yardımı yapanlar. B. kötü insanlar,hırsızlar, vicdansızlar. C. Zengin veya yoksul olup, hiç bir yardım, hiç bir insani meziyet taşımayanlar. Allah iyi insanların eksikliğini vermesin, kötü niyetli veya birşeye karışmayan kimselere vicdan versin. Devletimizi de ehil kişiler yönetsin inşallah.
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2023 - Pazartesi

HAZIRLIKSIZ DEPREM BÜYÜK YIKIM GETİRDİ

Türkiye tarihinin en büyük depremini 6 Şubat 2023 saat 4.17 de yaşadı. 11 ili kapsayan, Maraş Pazarcık, Maraş Elbistan merkezli deprem onbinlerce insanın ölümüne onbinlerce insanın yaralanmasına neden oldu. Böylesi acı içersinde ölüm ve yaralanmaların dışında yüzbinlerce konut yıkıldı.

Depremin on üçüncü gününde bile, insanlar mücize eseri deprem enkazlarının altından, yıkılan evlerin altından sağ olarak çıkartılıyor.

İnsanların yaşadıkları konutlar, başlarına yıkılıyor. Gece uykularında çoluk çocuk, ana, baba evleri mezarları oluyor. İlk darbede ölenler belki çok acı çekmeden kurtuluyor. Geriye kalan yaralılar acı içerisinde inleyerek mezar haline gelen evlerinin altında tarifi çok zor acılar içerisinde ölüyor.

İnsan bunu tasvir edince bile acı çekiyor.

Depremden iki hafta geçmesine rağmen insanlar hala enkaz yığınlarının altından sağ olarak çıkartılıyorsa, anlaşılan depremzedeleri kurtarmada çok geç müdahele edilmiştir düşüncesi oluşuyor. Genel olarak kurtarma da geç kalınmış başarılı olunmamıştır gerçeeği ortaya çıkıyor.

İlk çabuk anında müdahale de can kayıplarının bu kadar büyük boyutlara ulaşamayacğı gerçeği ortaya çıkıyor. Nasıl müdahale edilsin ki havaalanları, yıkılıyor., Kara ulaşımı, demir yolları çalışmıyor, sekteye uğruyor.

Geliyorum diyen depremin büyük facialara neden olması deprem öncesi ve deprem sonrası çalışmalarının ivedilikle yerine getirilmemesidir.

Deprem öncesi ve deprem sonrası çalışmalarının hayati yaşamsal görevleri vardır.

Deprem öncesi bilim insanları amiyana tabirle diyelim, bar bar bağırıyorlar deprem olacak aman tedbir alın diyorlar, nafile duyan yetkililer olmuyor.

Ama ne yazık ki anlaşılan, bu ülkeyi idare eden yönetim bu işi Allah'a havale ediyorlar. Zira deprem öncesi hiç bir ciddi önlem alınmıyor. Bundan dolayı deneyimlerin gösterdiği gerçek, deprem öldürmez, önlemsizliği öldürür, gerçeği ortaya çıkıyor.

Deprem şartlarına uygun yapılan TOKİ olmak üzere sağlam yapılan binalar da ciddi bir durum oluşmamıştır.

İçişleri bakanı Süleyman Soylu ise kendimizi İstanbul depremine hazırlıyorduk diyerek hükümetin bir bakanı olarak sorumluluğu kabul etmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Deprem

bölgesine yaptığı ziyarette, elbette bir takım çalışmlardan sonra halka sabır diliyor. Daha evvel yapılması gereken çalışmalar geç te olsa birşeyler yapılıyor.

Oysa yürütme erki, daha önce bilim insanlarının işaret ettiği merkez üsü Maraş Pazarcık'da 7,5 şiddetli deprem tatbikatı yapıyorlar.

Anlaşılan, büyük bir çelişki olarak medyaya yansıyan bu haberin gerekleri nedense nasıl bir mantıksa yerine getirilmiyor. Oysa olası bu deprem öncesi bir yığın önlemin alınması gerekirdi.

Bazıları bu kadar ilde olan deprem'e karşı bir şey yapılamazdı diyebilir. İşte bu düşünce yanlıştır. Zira bilim bu büyük depremin çevre şehirlerde bile büyük yıkıma neden olacağını söylemişlerdir. Nitekim söyledikleri doğru çıkmıştır.

Aylar, yıllar önce depremin olacağı olası illerde ekipler kurularak, iş bölümleri yapılarak yalnız görsel değil gerçek tatbikatların hazırlıkların yapılması gerekirdi.

Her şeyi kader olarak açıklmayi dinimiz bile kabul etmiyor. Kadere tedbir gerekir deniliyor.

Deprem öncesi çalışmaları bırakalım, deprem sonrası depremin olduğu illlere, ilçelere, köylere ancak günlerce sonra müdahale edilerek ölüm, yıkım oranları katlanarak çoğalmıştır.

Deprem bizleri hazırlıksız yakalamıştır. Binalar da eksik malzeme kullanarak insanların ölümlerine neden olan bazı mütehitler haklı olarak göz altına alınmış ve tutuklanmışlardır. Bunların cinayet suçlamasıyla ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları gerekir.

Ayrıca böylesi uygunsuz projelere imza atan yetkili devlet mensuplarının da yargılanmaları gerekir.

Sonuç olarak olan olmuştur. Bundan sonra her önüne gelene mütehitlik belgesi verilmemelidir. Sağlam bina yapılması için azami gayret gösterilmelidir. Bundan herkes kendini bir vatandaş olarak bir şekilde sorumlu his etmelidir.

Bu büyük deprem benim saptama göre üç çeşit insan gerçeğini ortaya çıkarmıştır. A. iyi insanlar. mallarıyla, canlarıyla her türlü insani yardımı yapanlar. B. kötü insanlar,hırsızlar, vicdansızlar. C. Zengin veya yoksul olup, hiç bir yardım, hiç bir insani meziyet taşımayanlar.

Allah iyi insanların eksikliğini vermesin, kötü niyetli veya birşeye karışmayan kimselere vicdan versin. Devletimizi de ehil kişiler yönetsin inşallah.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.